Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2193
Karar No: 2016/809
Karar Tarihi: 09.02.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/2193 Esas 2016/809 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı imalattan kaynaklanan alacağın tahsili davasıdır. Davacı iş sahibi, davalılardan şirket malzeme temin eden, diğer davalı gerçek kişi ise yüklenicidir. Davacı, davalılardan beton malzemesi sağlayan şirketin betonunun çürük olduğunu iddia ederek 18.375,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın şirket açısından husumet yokluğundan, gerçek kişi açısından ise esastan reddine karar vermiştir. Ancak, davacı tarafından temyiz edilerek Yargıtay'a gönderilmiştir. Yargıtay kararında, davalı şirket ile akdi ilişkinin varlığı davalı temsilcisinin açık ikrarı ile sabit olduğundan, davalı şirket açısından husumet yokluğundan davanın reddi doğru olmamıştır ve kararın bozulması gerekmektedir. Mahkeme kararını değiştirmek için, kanun maddelerine uygun bir şekilde işlem yapılması gerekmektedir. Kanun maddelerine uygun bir şekilde hareket edilmemişse, karar gerekçeli olarak bozulur. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise olayın o anki durumuna göre farklılık göstermektedir.
15. Hukuk Dairesi         2015/2193 E.  ,  2016/809 K.
"İçtihat Metni"


Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic.Mah.Sıf.)
Davalılar :1-...
Vek.Av.... 2-...

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı imalâttan doğan alacağın tahsili davasıdır. Davacı iş sahibi, davalılardan şirket malzeme temin eden, diğer davalı gerçek kişi ise yüklenicidir. Davacı vekili; müvekkilinin kendisine ait bulunan sayılı taşınmaz üzerinde davalı müteahhit ..."a ev inşa ettirdiğini, evin betonunun diğer davalı şirket tarafından döküldüğünü ve böylece yapılan evi 2007 yılında teslim aldığını ancak evin betonunun çürük olması nedeniyle duvarlarda dökülmeler olduğunu, evin muhtemel bir depremde hemen yıkılacağını, betondan alınan örneklerin deneye tabi tutulduğunu ve istenen evsafta olmadığını, bu nedenle doğan 18.375,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı şirket vekili, sözkonusu inşaatın betonunun müvekkili şirket tarafından verilmediğini ve dava ile ilgilerinin bulunmadığını, diğer davalı gerçek kişi vekili ise evin ustalığını yaptığını savunarak davanın reddini istemişler, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın şirket açısından husumetten, gerçek kişi açısından ise esastan reddine reddine karar verilmiş, verilen karar davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının davalılardan ... hakkında verilen karara yönelik temyiz itirazlarının tümüyle reddi gerekir.
2-Davacının davalılardan .. hakkında verilen karara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine, davalı ... yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş bulunmaktadır.
Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasında ki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def"i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re"sen nazara alınmasıdır.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacı taraf davalı şirket ile akdi ilişkinin varlığını iddia ederek dava açmış, davalı vekili 18.12.2013 tarihli dilekçesi ile husumet itirazından bulunması üzerine bu davalı açısından husumet yokluğu nedeniyle red kararı verilmiş ise de; yargılamanın 29.02.1012 tarihli oturumunda davalı şirket temsilcisi “açılan davanın reddini istiyorum, betonumuz kaliteli idi, davacı ile sulh olmak istemem, davayı kabul etmiyorum.” demek suretiyle akdi ilişkinin varlığını kabul etmiş verilen betonun kaliteli olduğunu savunmuştur. Bu durumda davalı şirket ile akdî ilişkinin varlığı davalı temsilcinin açık ikrarı ile sabit olduğundan davada pasif husumetin varlığı kabul edilerek, bu davalı açısından işin esasına girilerek uyuşmazlığın çözülmesi gerektiği halde, davalı şirket açısından husumet yokluğundan davanın reddi doğru olmamış kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle ..."a yönelik temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi