
Esas No: 2019/6333
Karar No: 2020/3333
Karar Tarihi: 17.06.2020
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/6333 Esas 2020/3333 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2015/658-2019/273
Davacı, trafik-iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya bağlanan gelir, yapılan tedavi gideri ve geçici iş göremezlik ödemelerinin 5510 sayılı Yasanın 21. maddesi uyarınca tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Sigortalının iş kazası veya meslek hastalığına uğramasına birden çok kişinin birlikte kusurlarıyla sebebiyet vermeleri halinde; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61 ve 62’nci (818 sayılı Mülga Borçlar Kanununun 50 ve 51) maddeleri uyarınca teselsül hükümlerine göre birlikte sorumlulukları söz konusu olacaktır. Bu halde, Türk Borçlar Kanunu’nun 62’inci maddesi uyarınca kendi payına düşeninden fazlasını ödeyen kişinin, diğer müteselsil sorumlulara karşı rücu hakkı baki kalmak koşuluyla, her bir sorumlu yönünden kusurlarına düşen miktar ayrılmaksızın teselsül kurallarına göre sorumluluklarına hükmedilebilecektir.
Diğer taraftan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde "Hüküm sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir", hükmü öngörülmüştür. Hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması kamu düzeniyle ilgilidir.
Somut olayda, davanın teselsül esasına göre açılmış olması karşısında, mahkemece davalılar hakkında teselsüle dayalı olarak sorumluluklarına ilişkin infaza elverişli hüküm kurulmayarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
Hüküm fıkrasının 1. Bendinin silinerek yerine “1-Davanın kısmen kabulü ile, 53.497,19 TL kurum zararının,bağlanan gelirin peşin sermaye değeri olan 46.754,14-TL’nin tahsis onay tarihi olan 21.09.2011 tarihinden,toplam 6.743,05 TL geçici iş göremezlik ödemesinin;1.446,37 TL"sinin tediye tarihi olan 16.12.2010 tarihinden, 3.973, 22 TL"sinin tediye tarihi olan 04.05.2010 tarihinden, 1.323,46 TL"sinin tediye tarihi olan 02.12.2010 tarihinden itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bakiye poliçe limiti olan 15.179,71 TL ile dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sınırlı olarak sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı kuruma ödenmesine,” sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan alınmasına, 17/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.