Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/20952
Karar No: 2016/17224
Karar Tarihi: 20.12.2016

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/20952 Esas 2016/17224 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2016/20952 E.  ,  2016/17224 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

    ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 23.06.2016 gün ve 26/259 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:



    KARAR

    Davacı vekili, dava konusu 1392 parsel sayılı taşınmazda payı bulunan davalıların mirasbırakanı ...."ın 07.11.1989 tarihinde öldüğünü, davacının dava konusu taşınmazı ...."ın ölümünden itibaren malik sıfatıyla 20 yılı aşkın süredir zilyet olarak kullandığını, TMK"nun 713/2. maddesinde düzenlenen ölüm sebebinin davacı lehine gerçekleştiğini açıklayarak anılan parselde .... adına kayıtlı bulunan payın iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın kayıt maliki .... ve mirasçılarının belli olduğu, anılan hükümdeki maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan ilk koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, TMK"nun 713/1. fıkrasındaki kazanmayı sağlayan zilyetlik ve 2. fıkrasında yer alan, “…maliki 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebeplerine dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Tapu iptali ve tescil davalarında kural olarak; dava kayıt malikine, kayıt maliki ölmüş ise mirasçılarına yöneltilerek açılır. Dava konusu taşınmazın iptali istenen 16443/20000 hissesinin ... oğlu .... adına kayıtlı olduğu, davanın anılan malikin mirasçıları olduğu iddia edilen kişilere yöneltildiği; Mahkemece, davalıların kayıt malikinin mirasçıları olduğu düşüncesiyle davaya devam edildiği, dosya içerisinde kayıt maliki ... oğlu ...."a ait veraset belgesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Ayrıca, kural olarak, tapulu bir taşınmazın olağanüstü zamanaşımı yoluyla iktisabı mümkün değildir. Ancak kanunun açıkça izin verdiği ayrık durumlarda tapulu bir taşınmazın tamamının veya belli bir payının koşulları oluştuğu takdirde olağanüstü zamanaşımı yoluyla kazanılması mümkün olabilir. Kanunda düzenlenen ayrık hallerden biri de TMK"nun 713/2. maddesidir. Anılan fıkranın önceki düzenlemesinde “aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılmayan veya 20 yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” denilmiştir.


    Aynı Kanun maddesinin 1. fıkrasında ise; “tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak 20 yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.” düzenlemesine yer verilmiş, 5. fıkranın son cümlesinde de; “Mülkiyet, birinci fıkrada öngörülen koşulların gerçekleştiği anda kazanılmış olur.” ilkesi getirilmiştir.
    Anılan kanuni düzenlemelere göre; tapulu bir taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi adına tesciline karar verilmesi için, malikin ya da paydaşın ölmüş olması, yukarıda açıklanan koşullarda en az 20 yıl süre ile zilyet olunması ve bu süre içinde tapu kaydının intikal görmemesi gerekmektedir. Başka bir anlatımla, belirtilen koşulların tamamlanmasıyla mülkiyet kendiliğinden zilyede geçmiş olur. Mahkemece, sonradan verilen iptal ve tescile ilişkin karar yenilik doğurucu (inşai) nitelikte olmayıp, önceden doğmuş mülkiyet hakkının belirlenmesi niteliğindedir.
    Her ne kadar, TMK"nun 713/2. maddesinin 2. fıkrasında yer alan “…ölmüş…” sözcüğü, Anayasa Mahkemesi"nin 17.03.2011 gün ve 2009/58 Esas, 2011/52 Karar sayılı kararıyla iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmişse de; Anayasa"nın 153/5. fıkrasında “iptal kararlarının geriye yürüyemeyeceği” açıklanmıştır. Nitekim Anayasa Mahkemesi de, 12.12.1989 gün ve 1989/11 Esas, 1989/48 Karar sayılı kararında iptal kararlarının geriye yürümezliği kuralını kabul etmek suretiyle, hukuksal ve nesnel alanda sonuçlarını doğurmuş bulunan durumların iptal kararlarının yürürlüğe gireceği güne kadar ki dönem için geçerli sayılması sağlanmıştır.
    Tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; TMK"nun 713/1 ve 2. fıkralarına dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davalarında, koşullarına uygun olarak 20 yıllık zilyetlik süresinin tamamlandığı anda mülkiyetin kazanıldığının ve zilyet lehine kazanılmış (müktesep) hak doğduğunun kabulü gerekmektedir. Şu halde, Anayasa Mahkemesi"nce yürürlüğün durdurulması kararının verildiği 17.03.2011 tarihi ya da davanın açıldığı tarihten hangisi önce ise, o tarihe kadar zilyet lehine mülkiyeti kazanma koşulları tamamlanmışsa, tapunun iptaliyle zilyet adına tesciline karar verilmesi gerekmektedir.
    Somut olayda; dava dilekçesi ve davacı tarafın yargılama aşamasındaki beyanlarından, davanın, TMK"nun 713/2. fıkrasında yer alan “ … maliki 20 yıl önce ölmüş …” hukuki sebebine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davası olduğu anlaşılmaktadır. Dava edilen gerçek kişilerin, anılan kayıt malikinin mirasçıları olup olmadıkları konusunda duraksama bulunduğundan öncelikle, kayıt maliki ... oğlu ...."a ait hasımlı dava açılmak suretiyle veraset belgesinin alınması için davacı tarafa süre ve imkan tanınması, alınacak veraset belgesine göre taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra yukarıda açıklanan kanun maddeleri ve ilkeler ışığında toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken taraf teşkilinin sağlandığı konusunda duraksama yaratacak biçimde ve TMK"nun 713/2. maddesinin hatalı yorumlanmak suretiyle TMK"nun 713/2. fıkrasında yer alan “… maliki 20 yıl önce ölmüş …” ve “…maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan…” düzenlemelerinin birbirinden bağımsız hukuki sebepler olduğu gözardı edilerek yazılı şekilde maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan ilk koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi