Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1280
Karar No: 2020/3330
Karar Tarihi: 17.06.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/1280 Esas 2020/3330 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/1280 E.  ,  2020/3330 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
    No : 2018/1391-2018/2584
    İlk Derece
    Mahkemesi : Çardak Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    No : 2015/30-2017/67

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı Kurum, 03.09.2011 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalı ..."a bağlanan gelirler ile yapılan harcamalardan oluşan Kurum zararının 5510 sayılı Kanunun 21/1"nci maddesi uyarınca davalı işverenden teselsül hükümleri de nazara alınarak tahsiline karar verilmesini istemiştir
    II-CEVAP
    Davalı işveren, iş kazasının bünyesindeki ... Otelde meydana geldiği, olay sonrasında yaralanan işçi hastaneye kaldırıldığında kendisine ait eşyalar arasında 3 gram civarında esrar maddesi bulunduğu, bunun üzerine Alanya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2011/489 d.iş nolu kararı ile kendisinden alınan kan örneğinde esrar maddesi tespit edildiği, sonrasında da Alanya Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/10308 soruşturma nolu dosyasında da olayın yaralanan işçinin hareketinden kaynaklandığınının tespit edilerek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, kusurlarının bulunmadığı savunmasıyla davanın reddini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk derece mahkemesi, alınan kusur raporu çerçevesinde %60 davalı işveren kusuru üzerinden istemin kabulüne karar vermiştir.
    Davalı vekili, iş kazasının tümüyle sigortalının uyuşturucu madde etkisi altında olması nedeniyle meydana geldiği, sigortalının tam kusurlu olduğu ve kendilerine kusur atfının mümkün olmadığı gerekçesiyle anılan kararın kaldırılmasına karar verilmesi istemiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur .
    B-BAM KARARI
    Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi kararı yerinde bulunarak istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalı işveren vekili, aynı istinaf gerekçeleriyle kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerekçelere göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davanın yasal dayanağını oluşturan ve işverenin iş kazası veya meslek hastalığından sorumluluğunu düzenleyen 5510 sayılı Kanun’un 21/1’inci maddesinde; sigortalıya veya hak sahiplerine yapılan ya da ileride yapılması gereken harcama ve ödemeler yönünden herhangi bir sınır öngörülmemişken; bağlanan gelirler yönünden, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamına, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere hükmedilebileceği öngörülmüştür. Buna göre, işverenin rücu alacağından sorumluluğu belirlenirken, gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri ile yargılamada yöntemince hesaplanacak gerçek (maddi) zarar karşılaştırması yapılıp düşük (az) olan tutarın hükme esas alınması gerekmektedir.
    Bu tür davalarda gerçek zarar hesabı, tazminat hukukuna ilişkin genel ilkeler doğrultusunda yapılmalı, sigortalı sürekli iş göremezlik durumuna girmişse bedensel zarar, ölüm halinde destekten yoksun kalma tazminatı hesabı dikkate alınmalıdır. Gerçek zararın belirlenmesinde, zarar ve tazminata doğrudan etkili olan sigortalının net geliri, kalan ömür süresi, iş görebilirlik çağı, iş göremezlik derecesi, kusur ve destek görenlerin gelirden alacakları pay oranları, eşin evlenme olasılığı gibi tüm veriler ortaya konulmalıdır. Gerçek zarar, sigortalının kaza tarihi itibarıyla kalan ömür süresine göre aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Sigortalı veya hak sahiplerinin kalan ömür süreleri yönünden ise, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, ... Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmalarıyla “TRH2010” adı verilen Ulusal Mortalite Tablosu hazırlanarak Sosyal Güvenlik Kurumunca 2012/32 sayılı Genelgeyle ilk peşin sermaye değerlerinin hesabında uygulamaya konulmuş olup özü itibarıyla varsayımlara dayalı gerçek zarar hesabında gerçeğe en yakın verilerin kullanılması gerektiğinden ülkemize özgü ve güncel verileri içeren TRH2010 tablosu kalan ömür sürelerinde esas alınmalıdır.
    Sigortalının 60 yaşına kadar aktif dönemde günlük net geliri üzerinden, 60 yaşından sonra kalan ömrü kadar pasif dönemde asgari ücret üzerinden, her yıl için ayrı ayrı hesaplama yapılacağı Yargıtayın yerleşmiş görüşlerindendir. Günlük net gelir saptanarak rapor tarihi itibarıyla bilinen dönemdeki kazanç, var olan verilere göre iskontolama ve artırma işlemi yapılmadan hesaplanmaktadır. Bilinmeyen dönemdeki kazanç bakımından ise tazminatların peşin olarak hesaplanmasına karşın gelirlerin taksit taksit elde edilmesi sonucunda tazminata esas gelire artırım ve iskonto uygulanmaktadır. Peşin sermayeden elde edilecek yarar, reel faiz kadar olduğundan şu durumda enflasyon dışlanmak suretiyle değişen ekonomik koşullar ve reel faiz oranları da gözetilerek %10 yerine Kurum ilk peşin sermaye değeri hesaplamalarına paralel olarak %5 oranı uygulanmalıdır.
    Somut olayda, Mahkemece, hükme esas alınan 01.04.2016 tarihli kusur raporunda belirlenen davalıların toplam %75, sigortalının %25 kusur oranlarına göre hesap raporu alınmış, raporda %63 oranında sürekli iş göremez durumundaki sigortalı için gerçek zarar hesabı yapılırken, aktif dönem yanında pasif dönem için de hesaplama yapılmış ancak pasif dönem hesaplamaları, sürekli iş göremezlik oranı ile davalılar kusuru da uygulanmak suretiyle bulunacak nihai gerçek zarar hesabına dahil edilmemiş, sadece aktif dönem hesaplamalarına göre gerçek zarar belirlenmiş, yine gerçek zarar belirlenirken yönteme uygun olmayan şekilde belirlenen bu miktardan ilk peşin sermaye değerli gelir de düşülmüştür. Tüm bu hesaplama yöntemine göre gerçek zarar eksik hesaplanmış olmasına rağmen ilk peşin sermaye değerli gelir,bu şekilde hesaplanan gerçek zarardan daha düşük olduğundan davalıların sorumluluğu belirlenirken gelir esas alınmışsa da bu defa davalıların peşin sermaye değerli gelir ile ilgili sorumlulukları belirlenirken ilk peşin sermaye değerli gelirin davalılar kusuru toplamı olan %75’ine karşılık gelen miktarı değil, tamamı esas alınarak sorumlulukları belirlenmiştir.
    Ayrıca, davalı Kurumun dosyaya sunduğu belgelere dayalı olarak talep ettiği geçici iş göremezlik tutarından kaynaklı zararının toplamının 1.574,47 TL olduğunu bildirmiş olmasına rağmen hesap raporunda geçici iş göremezlik ödemesi toplam tutarı 4.030,12 TL olarak hesaplanmak suretiyle davalıların kusurları oranında sorumlu olacakları miktar belirlenmiştir. Tüm bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere hesap raporu doğru ve yöntemine göre düzenlenmemiş, bu nedenle davalıların sorumlu olacakları miktarlar doğru şekilde belirlenmemiştir.
    Mahkemece, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında,yöntemine uygun hesap raporu alınmak suretiyle davalıların sorumlu olacakları Kurum zararı belirlenmek suretiyle hüküm kurulması gerekmektedir.
    O hâlde, hükmü temyiz eden davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 9. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 17.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi