5. Hukuk Dairesi 2020/8881 E. , 2021/13239 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Antalya Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Hukuk Dairesince HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 16/11/2021 günü taraf vekillerinin yüzlerine karşı duruşmaya başlanarak, sözlü açıklamaları da dinlendikten ve dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar vekilleri tarafından yapılan istinaf başvurusunun Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulanan kanıt ve belgelerden; Antalya ili, Çamköy köyünde bulunan kayden 1.838.000 m² yüzölçümlü taşınmazla ilgili olarak, 1926 yılında Antalya Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan ortaklığın giderilmesi davası sonunda, mahkemece 11.01.1940 tarih ve 15/1 sayılı taksim ve satış kararı ile taşınmazın satışı yolu ile ortaklığın giderilmesine karar verildiği, ancak kararda, tapu kapsamı belirlenirken kayıt miktarının değil, hudutların esas alınması sonucu 22.201.202 m2"lik kısmın satışına karar verildiği, ilama dayalı olarak yapılan açık arttırmada, taşınmazın ... adına tescil edilmesinden sonra, 13.04.1944 tarih ve 118 sıra nosu ile oluşan tapu kaydının zaman içerisinde ifrazlara tabi tutulduğu, maliklerin talebi, Tapu ve Kadastro Müdürlüğü’nün 19.07.1968 tarih ve 5572 sayılı oluru ile 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planına bağlı olarak yapılan ifrazlar sonucu taşınmazın 113 parçaya bölündüğü, 30.07.1968 tarih 8 ila 120 sıra, 3444 yevmiye numaralı işlem ile 113 adet müstakil tapu oluştuğu, davacı murisinin bu ifraz sonucu oluşan tapulardan 36 bağımsız bölüm numaralı, 30.07.1968 tarih ve 38 sıra( Cilt173-Sayfa 74) 713000 m2 alanlı taşınmaz, ...’na ait iken, davacılar murisi ...,24.01.1975 tarih 21 sıra, 179 cilt, 15 sayfa ve 689 yevmiye numaralı işlem ile 50/714’ünü satın almak suretiyle edindiği; ancak taşınmazın bulunduğu yerde 1980 yılında yapılan tapulama çalışmalarında, davacılar murisine ait tapu, hiçbir parsele revizyon görmeyerek, kayıt kapsamındaki 5687.46 m2’lik alanın 229 parsel olarak, makilik vasfı ile Hazine adına 9.298.589 m² yüzölçümü ile tespit gördüğü ve bu taşınmazla ilgili olarak davacılar murisi ...ın da davacı olarak yer aldığı, Antalya Kadastro Mahkemesinde 06.12.1982 tarihinde açılıp, 2004/1 esas sayılı dosya üzerinden karara bağlanan davada, söz konusu taşınmazın tapu kaydının dayanağını oluşturan izale-i şuyu davasında yüzölçümünün 1.838.000 m²"den 22.201.202 m²"ye çıkarılarak tescilin dayanağının yolsuz olması ve taşınmazların bulunduğu sahanın 1946 yılında 3116 sayılı yasa kapsamında yapılan orman tahdidi ile orman sınırları içersine alındığı, 1952 yılında makiye tefrik edildiği ve 1976 yılında da orman sayılmayan makilik olarak Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, dava konusu taşınmazın içerisinde bulunduğu alan Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olmakla beraber, öncesinin Devlet ormanı olması nedeniyle, tespite itiraz davasının reddi ile yüzölçümü düzeltilerek taşınmazın fazlasının Hazine adına tesciline karar verildiği ve söz konusu kararın 01.07.2008 tarihinde kesinleşmesinden sonra 17.03.2015 tarihinde TMK"nun 1007. maddesine dayalı olarak tazminat istemli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
TMK"nın 1007. maddesine göre tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devlet sorumlu ise de; somut olayda Antalya Sulh Hukuk Mahkemesi"nin kararına göre tapuda infaz yapıldığı, daha sonra 229 parselin kadastro tespitine itiraz davalarının reddedilip taşınmazın hazine adına kesinleştiği, bu nedenle bu parsele ilişkin tazminat davasının reddine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK"nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, peşin alınan temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, aleyhine temyiz olunan davalı Hazine yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 3.050,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 16/11/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.