Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/18643
Karar No: 2013/1620

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/18643 Esas 2013/1620 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2011/18643 E.  ,  2013/1620 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Davacı, davalılardan işverene ait apartman işyerinde 01.03.1988-01.01.1989 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının ve sigortalılık başlangıç tarihinin 01.03.1988 olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılardan ... avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re"sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    Eldeki dava dosyasına konu olayda; Mahkemece, dinlenen üç tanıktan biri aynı sokakta başka bir apartmanın kapıcısı, diğeri komşu işyeri çalışanı, bir diğerinin ise; seyyar meyve satıcısı olan tanıkların beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Dava konusu dönem içerisinde; davalı işveren tarafından davacı adına verilmiş 01.03.1988 işe başlama tarihli, 06.05.1988 tarihinde Kurum kayıtlarına intikal eden işe giriş bildirgesinin bulunduğu ancak her hangibir bildirimin bulunmadığı, davacının 18021314 numaralı sigorta sicil numarasının 1981 yılında dava dışı işveren tarafından verilen işe giriş bildirgesine istinaden 1981 yılına ait serilerden olduğu, davalı Kurumdan, varsa işe giriş belgelerinin asılları ya da onaylı suretleri celp edilerek, anılan belge ve bordrolardan sigortalının imzasını içerenlerden, imza aidiyeti yönünden çekişme bulunmayanlar ile hata, hile, ikrah halleriyle sakatlığı iddia ve kanıtlanamayan belgelerin içeriklerinde gösterilen gün kadar çalışmanın karinesini teşkil edeceği, çalışmanın geçtiği iddia olunan işyerinin apartman olduğuna göre, davacının çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla; davacının sürekli çalışma iddiasının, apartman işyerinin büyüklüğü, apartmanın kaç katlı ve kaç daireli olduğu, kaloriferli mi kombili mi olduğu, sonradan kombili sisteme geçilmiş ise hangi tarihte geçildiği araştırılarak işyerinde davacının günün tamamında çalışmasını gerektirecek ölçüde iş yoğunluğunun bulunup bulunmadığı, tamamında çalışmayı gerektirmeyecek ölçüde ise çalışmanın ne kadar süreceği hususları üzerinde durulmalı, davalı işverenlikçe dava konusu dönemin bir kısmında 1988/3. dönemde dava dışı ... adına bildirimde bulunulduğu dikkate alınarak işyerinin kapsam ve kapasitesi, aynı anda iki kişinin çalıştırılabileceği kadar iş olup olmadığı, gerekli görüldüğünde çalışmaları kayda geçmiş komşu işyeri çalışanlarınan ve dava konusu dönemde adına bildirimde bulunulan ...’nın da beyanına başvurularak dava konusu husus tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulmalı, tarafların göstereceği tüm deliller toplanarak, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra, Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin hangi nedenle bildirim dışı kaldığı yeterince araştırma konusu yapılarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi