20. Hukuk Dairesi 2016/8673 E. , 2018/3994 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davacılar vekili ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... köyü 101 ada 1 parsel sayılı 2098349,10 m² yüzölçümlü taşınmaz, orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... ve arkadaşları; Aralık 1973 tarih ve 135/40 sayfa 57 ve 23 numaralı tapu kaydı ile tapuda kayıtlı olan taşınmazının orman parseli içinde bırakıldığı iddiası ile davacılar ... ve arkadaşları; 02/11/1968 tarih ve 3 sayılı tapu kaydı ile tapuda kayıtlı taşınmazlarının orman parseli içinde bırakıldığı iddiasıyla dava açmışlar, davalar birleştirilmiştir. Müdahil ..., sahibi olduğu bir parça taşınmazın orman parseli içinde bırakıldığını belirterek zilyetlik iddiasıyla davaya müdahale etmiştir. Mahkemece, müdahil ... ile birleşik dosya davacılar ... ve arkadaşlarının davalarının reddine, ...’ın davasının kabulü ile 29/12/2010 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A2) işaretli 5941,92 m²’lik bölümün ... adına tapuya tesciline, kalan (A) işaretli 2092407,18 m²’lik bölümün tespit gibi tesciline karar verilmiş, hükmün temyizi üzerine Dairemizin 2011/17064 E. - 2012/5030 K. sayılı ilamıyla; “1) Orman Yönetimi ve Hazinenin (A2) işaretli bölüme ilişkin temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacıların tutunduğu Aralık 1973 tarih ve 135/40 sayfa 57-23 numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına,
2) Müdahil ...’ın (B) işaretli bölüme ilişkin temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına,
3) Davacı ... ve arkadaşları vekilinin, 14/05/2010 tarihli fen bilirkişi ... tarafından düzenlenen raporda (C) işaretli bölüme ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Mahkemece, temyize konu bu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyada bulunan ve orman bilirkişisi ... tarafından düzenlenen 14/06/2010 tarihli raporda, taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirtildiği, daha sonra yapılan keşifte alınan orman bilirkişileri ... tarafından düzenlenen 22/12/2010 tarihli raporda ise taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun belirtildiği, her iki bilirkişi raporunda da eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının esas alındığı, ancak ilk raporda memleket haritasındaki yeşilliğin taşınmaz üzerindeki fındık ağaçları ile meyve ağaçlarından kaynaklandığı belirtildiği halde, ikinci raporda bu yeşilliğin orman örtüsü olarak açıklandığı, bu haliyle raporlar arasında çelişki bulunduğu halde bu çelişkinin giderilmediği, eylemli olarak da taşınmazda 30 - 40 yaşlarında fındık ağaçları ile çeşitli meyve ağaçlarının bulunduğu, memleket haritası ve hava fotoğraflarında aynı konumdaki yerlerin kişiler adına tespit görüp kesinleştiği, yine dava konusu taşınmazın davacıların tutunduğu tapu kaydı kapsamında kaldığı gözönüne alındığında, taşınmazın orman olduğu yolundaki kabulün doğruluğu konusunda tereddüt oluşmuştur. Bu nedenle;
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 tarih ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, raporda taşınmaz üzerindeki meyve ağaçlarının yaşlarına göre memleket haritasındaki yeşil rengin bu ağaçlardan kaynaklanıp kaynaklanmadığı, yine aynı konumdaki yerlerin kişiler adına tespit edilip kesinleştiği ve taşınmazın tapulu olup dayanak tapu kaydının taşınmaza uyduğu hususları birlikte değerlendirilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacılar ..., ..., ... ve ..."un davalı ... Orman İşletme Müdürlüğüne karşı açmış oldukları davanın kısmen kabul kısmen reddine, dava konusu ... köyünde kain 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile fen bilirkişi ..."in 16/02/2015 havale tarihli rapor ve krokisinde (C), (D), (E), (F), (G), (H-a) harfleri ile gösterilen toplam 14.012,28 m² yüzölçümlü kısmın ifraz edilmek suretiyle davacılar adına, tapuya kayıt ve tesciline, 2009/136 E. - 2011/43 K. sayılı kararda fen bilirkişisinin 16/07/2010 tarihli rapor ve krokisinde (A2) ile gösterilen 5941,92 m² yüzölçümlü kısmın ifraz edilerek ... adına kayıt ve tesciline karar verilip Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2011/17064 E. - 2012/5030 K. sayılı kararı ile onanmak suretiyle kesinleştiğinden bu hususta yeni bir hüküm tesisine yer olmadığına, 2009/136 E. - 2011/43 K. sayılı kararda dahili davacı ..."ın davalı ... Orman İşletme Müdürlüğüne karşı açmış olduğu davanın reddine karar verilip Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2011/17064 E. - 2012/5030 K. sayılı kararı ile onanmak suretiyle kesinleştiğinden bu hususta yeni bir hüküm tesisine yer olmadığına, dava konusu ... köyünde kain 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi ..."in 16/02/2015 havale tarihli rapor ve krokisinde (C), (D), (E), (F), (G), (H-a) harfleri ile gösterilen toplam 14.012,28 m² yüzölçümlü kısım ile fen bilirkişisinin 16/07/2010 tarihli rapor ve krokisinde (A2) ile gösterilen 5.941,92 m² yüzölçümlü kısmın ifrazından sonra kalan 2.078.394,9 m² yüzölçümü ile tespit gibi orman vasfı ile Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm bir kısım davacılar vekili ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı içinde bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanunun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden ve 7139 sayılı Kanununun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının bir kısım davacılara yükletilmesine 28/05/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.