15. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4965 Karar No: 2016/787 Karar Tarihi: 08.02.2016
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/4965 Esas 2016/787 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı yüklenici ile davacı iş sahibi arasındaki eser sözleşmesine dayalı ayıplı imalât bedelinin, ayıplı imalâtların demontaj bedelinin ve tespit için yapılan harcamaların tahsili istemiyle açılan davada, mahkeme kapıların ayıplı olup olmadığı ve amacına aykırı kullanılıp kullanılmadığının incelenmesi gerektiğine karar vermiştir. Mahkemede yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporlar arasında çelişkiler bulunması nedeniyle mahkeme tarafından verilen karar bozulmuş ve yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi heyeti tarafından kapıların ayıplı olup olmadığı, kapıların kullanım amacına uygun kullanılıp kullanılmadığı ve bu tespitlere göre tarafların kusur oranlarının tespiti ile raporlar arasındaki çelişkiyi gidermek ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddesi olarak HMK'nın 266. maddesi uygun görülmüştür.
15. Hukuk Dairesi 2015/4965 E. , 2016/787 K. "İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesine dayalı ayıplı imalât bedelinin, ayıplı imalâtların demontaj bedelinin ve tespit için yapılan harcamaların tahsili istemiyle açılmıştır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davalı, ayıplı imalâtların tespiti, ayıplı malın bedellerini ve tespit için yapılan giderlerin tahsilini talep etmiş, davalı, ürünlerin ayıplı olmadığını, kapıların kullanım amacı dışında kullanıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık 24.01.2012 tarihli 20 adet camlı, 2 adet camsız yangın kapısı yapımı konulu sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Davada kapıların sözleşmeye uygun ifa edilmediği ve ayıplı oldukları iddia edilmiş, davalı ise imal edilen kapıların ayıplı olmadığını, davacı tarafından kapıların amacına aykırı olarak kullandırıldığını savunmuştur. Bu durumda kapıların ayıplı olup olmadığı ve amacına aykırı kullanıp kullanılmadığının incelenmesi gerekir. Nitekim mahkemece bu husus özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan raporlar arasında büyük oranda çelişki bulunmaktadır. Mahkemece alınan ilk raporda; kapıların ayıplı olduğu fakat davacı tarafından kapıların amacına aykırı kullanıldığı belirtilerek tarafların %50 oranında kusurlu olduğu belirtilirken ikinci raporda; kapıların ayıplı olduğu, ayıpların imalat hatasından kaynaklandığı ve %100 davalının kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Yine ikinci raporda kapıların demontaj bedeli her bir kapı için 100,00 TL olarak belirlenmiş fakat aynı heyetin ek raporunda hiçbir açıklama yapılmadan demontaj bedeli 200,00 TL olarak kabul edilmiştir. Mahkeme tarafından raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ek rapor alınarak hükme varılmıştır. Bu haliyle yeterince inceleme yapıldığından söz edilemez. O halde mahkemece yapılması gerekin iş, 6100 sayılı HMK"nın 266. maddesi hükmüne göre yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi heyetine dosyayı tevdi ederek, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda kapıların ayıplı olup olmadığı, kapıların kullanım amacına uygun kullanılıp kullanılmadığı ve bu tespitlere göre tarafların kusur oranlarının tespiti ile raporlar arasındaki çelişkiyi gidermek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan çelişkili bilirkişi raporları ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 08.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.