Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/5007 Esas 2016/9644 Karar Sayılı İlamı

18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5007
Karar No: 2016/9644
Karar Tarihi: 16.06.2016

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2016/5007 Esas 2016/9644 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Kocanın, eşinin ve çocuğun soybağının reddedilmesi istemiyle açılan davada, mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu tespit edilmiştir. Yargıtay bu kararı değerlendirdiğinde, küçüğün menfaati ile annenin menfaati arasında çatışma olduğunu tespit etmiştir. Bu nedenle Türk Medeni Kanunu'nun 426/2. maddesi uyarınca küçüğü temsil etmek üzere kayyım tayin edilmesi, atanan kayyımın davaya iştirakinin sağlanması gerektiği söylenmiştir. Ayrıca, tarafların boşanmalarına ilişkin dosyanın da getirtilerek incelenip buradaki deliller de dikkate alınarak tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı eksik inceleme ile verilmiştir ve temyiz itirazları kabul edilerek karar bozulmuştur. Detaylı ve açıklayıcı kanun maddeleri ise Türk Medeni Kanunu'nun 426/2. maddesidir.

18. Hukuk Dairesi 2016/5007 E. , 2016/9644 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Dava dilekçesinde, soybağının reddi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davalı vekili ile davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dava soybağının reddine ilişkin olup koca tarafından ana ve çocuğa karşı açılmıştır. Davacı ile davalı ana 26.10.2011 tarihinde evlenmiş, 29.04.2014 tarihinde boşanmışlardır. Boşanma kararı ile çocuğun velayeti anneye bırakılmıştır. Çocuk 25.07.2012 doğumlu olup, küçüğün menfaati ile yasal temsilci olan ananın menfaati davada çatışmaktadır. Bu durumda Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi uyarınca küçüğü temsil etmek üzere kayyım tayin edilmesi, atanan kayyımın davaya iştirakinin sağlanması, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması, tarafların boşanmalarına ilişkin dosyanın da getirtilerek incelenip buradaki deliller de dikkate alınarak tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.