Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2021/1220
Karar No: 2022/221
Karar Tarihi: 19.01.2022

Danıştay 10. Daire 2021/1220 Esas 2022/221 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 10. Daire Başkanlığı         2021/1220 E.  ,  2022/221 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONUNCU DAİRE
    Esas No : 2021/1220
    Karar No : 2022/221

    DAVACI : ....
    DAVALI : ...
    VEKİLİ : Hukuk Müşaviri Av. ...
    DAVANIN KONUSU : 15/02/2008 tarih ve 26788 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "bu Yönetmelik ile belirlenen asgari şartları taşıyan ve bu Yönetmelikte tanımlanan tıbbi işlemlerin yapılabildiği sağlık kuruluşudur." cümlesinin, anılan Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-6 Müeyyide Formu'nun, Ek-13 Muayenehanede Yapılabilecek Tıbbi İşlemler Listesi'nin ve Ek-14'de yer alan muayenehane uygunluk belgesinin iptali ve yürütülmesinin durdurulması istenilmektedir.

    DAVACININ_İDDİALARI_ : Davacı tarafından, uzman hekim olduğu, dava konusu düzenlemeler sebebiyle serbest meslek icra edemediği, hakkında idari yaptırım uygulandığı, Yönetmeliğin 7. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan dava konusu cümlenin daha önce Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin kararı ile, Muayenehanede Yapılabilecek Tıbbi İşlemler Listesi'nin Danıştay Onuncu Dairesinin kararı ile iptal edilmesine rağmen uygulanmaya devam edildiği, dava konusu Müeyyide Formunun kanunilik ilkesine aykırı olduğu, serbest çalışan bir muayenehane hekimine müeyyide uygulayabilecek kurumların etkisiz hale getirildiği, muayenehane uygunluk belgesinin 1219 sayılı Kanun'a göre alınan diplomaları etkisiz hale getirdiği, hekimlik mesleğinin serbest olarak ancak İl Sağlık Müdürlüğünün uygun görmesine bağlı olarak icra edilebildiği, bunun 1219 sayılı Kanun'a aykırı olduğu, iddia edilmektedir.

    DAVALININ SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu Yönetmelik ile faaliyetine ihtiyaç duyulan sağlık kurum ve kuruluşları ile bunlara ait sağlık insan gücü, tıbbi hizmet birimleri ve nitelikleri ile teknoloji yoğunluklu tıbbi cihaz dağılımı alanlarında kamu ve özek sektörü kapsayacak şekilde planlama yapılacağının düzenlendiği, etkin, verimli ve kaliteli sağlık hizmeti sunulmasını sağlamak üzere de bazı değişiklikler yapıldığı, kamu yararı ve hizmet gerekleri dikkate alınarak, ihtiyaca bağlı olarak yapılan dava konusu düzenlemelerin hukuka uygun olduğu, Yönetmeliğin 12/D maddesi uyarınca, muayenehanelerin taşıması gereken standartlar ve açılma işlemlerinin düzenlendiği, bu kapsamda İl Sağlık Müdürlüklerince muayenehane başvurusunda dikkat edilecek hususlar, yapılacak değerlendirmeler ve kabul edilecek belgeler hakkında uygulama birliğinin sağlanması amacıyla 06/10/2011 tarih ve 2011/55 sayılı genelgenin yayımlandığı, Muğla İl Sağlık Müdürlüğü tarafından, evini muayenehane olarak kullanacağını bildiren davacının başvurusuna ilişkin görüş talebinde bulunulması sonrasında, Yönetmeliğin 7/2. maddesinde muayenehanelerin müstakilen açılacağı hükme bağlandığından, muayenehanenin ayrı girişinin bulunması, hekimin mesken olarak kullanacağı kısım ile ilgili olarak belediyeden ayrı numarataj düzenlemesinin yapılarak buna ilişkin belge alınması, belediyenin uygun görüşü ve yerinde incelemede muayenehane ve mesken bölümleri arasında bağlantının bulunmadığının tespit edilmesi halinde diğer mevzuat şartlarının sağlanması kaydıyla bahse konu adreste muayenehane açılabileceğinin, bu şartların sağlanmaması halinde açılamayacağının bildirildiği, davacının söz konusu adreste uygunluk belgesi olmadan ruhsatsız sağlık hizmeti vermesi nedeniyle mühürleme işlemi tesis edildiği, bu işleme karşı açılan davada yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verildiği ve davacının Yönetmelik hükümlerine uygunluk sağlaması üzerine de muayenehane uygunluk belgesi aldığı, Çekirdek Kaynak Yönetim Sistemi kayıtlarına göre de muayenehanenin açılış tarihinin 05/03/2021 tarihi olduğu, Yönetmeliğin 7/2. maddesi yönünden, sağlık kurum ve kuruluşlarını yurt sathında eşit, kaliteli ve verimli hizmet sunacak şekilde planlama, koordine etme, geliştirme, bütün sağlık kurum ve kuruluşları ile sağlık personelinin ülke sathında dengeli dağılımını ve yaygınlaştırılmasını sağlama ve bu amaçla istihdam planlamasını yapma görevi olan idarelerinin muayenehaneler için asgari şartlar ve yapılacak tıbbi işlemleri belirlemesinin tabii olduğu, salt hekim olmak dolayısıyla hiçbir düzenleme ve kurala tabi olmaksızın muayenehane açma isteminin kabul edilemeyeceği, Yönetmeliğin Ek-6 Müeyyide Formu yönünden, hangi durumlarda hangi müeyyidelerin uygulanacağının objektif kriterlere bağlandığı, idarelerinin kendi görev alanlarını ilgilendiren Kanun ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerini uygulanmasını sağlamak üzere her zaman yönetmelik, tebliğ, genelge çıkarabilme yetkisinin mevcut olduğu, Yönetmeliğin Ek-13 Muayenehanede Yapılabilecek Tıbbi İşlemler Listesi yönünden, anılan listenin Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesinin kararı ile iptal edilmesi sonrasında, kararda yer alan gerekçeler doğrultusunda yeniden düzenlenmesine yönelik çalışmaların devam ettiği, Yönetmeliğin Ek-14'ünde yer alan muayenehane uygunluk belgesi yönünden, muayenehanenin Yönetmelik hükümlerine uygunluğunun tespitinin belgeye bağlandığı, hekimlik mesleğinin icrasının İl Sağlık Müdürünün onayına tabi tutulduğunun kabul edilemeyeceği, Yönetmelik ile ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşlarının yapılandırılmaları, ruhsatlandırma işlemleri, faaliyetleri ve faaliyetlerine son verilmesi, denetimleri ve diğer hususlara yönelik usul ve esaslar hakkında objektif kurallar getirildiği, dava konusu düzenlemelerin hukuka uygun olduğu, haksız açılan davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.


    DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Davanın, dava konusu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-6 Müeyyide Formu'nun birinci satırı dışındaki satırlarına ilişkin kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendi ve 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca ehliyet yönünden reddi; dava konusu Yönetmeliğin 7. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan " ... bu Yönetmelikte tanımlanan tıbbi işlemlerin yapılabildiği sağlık kuruluşudur." cümlesi ile ekinde yer alan Ek-13 Muayenehanede Yapılabilecek Tıbbi İşlemler Listesi'ne ilişkin kısmının 2577 sayılı Kanun'un 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendi ve 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca incelenmeksizin reddi; dava Konusu Yönetmeliğin 7. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "... bu Yönetmelik ile belirlenen asgari şartları taşıyan ve ..." ibaresi, ekinde yer alan Ek-6 Müeyyide Formu'nun birinci satırı, Ek-14 muayenehane uygunluk belgesine ilişkin kısmının 2577 sayılı Kanun'un 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi ve 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin 2577 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, dava dilekçesi, ekleri, savunma ve tarafların ara karar cevapları incelenerek gereği görüşüldü:

    MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
    Davacının, kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olduğu, 03/04/2020 kayıt tarihli dilekçeyle, ... Mahallesi, ... Caddesi, No:... Kat:... D:... ... / ... adresindeki konutunu muayenehane olarak kullanmak istemiyle ... Sağlık Müdürlüğüne başvuruda bulunduğu, bu başvuruya ait evrakların ...Sağlık Müdürlüğünce Muğla İl Sağlık Müdürlüğüne iletilmesi akabinde Muğla İl Sağlık Müdürlüğünce Sağlık Bakanlığının görüşünün sorulduğu, Bakanlığın 21/06/2020 tarih ve 1056 sayılı yazısında, muayenehanenin ayrı girişinin bulunması, hekimin mesken olarak kullanacağı kısım ile ilgili olarak belediyeden ayrı numarataj düzenlemesinin yapılarak buna ilişkin belge alınması, belediyenin uygun görüşü ve yerinde incelemede muayenehane ve mesken bölümleri arasında bağlantının bulunmadığının tespit edilmesi halinde muayenehane açılışına ilişkin diğer mevzuat şartlarının sağlanması kaydıyla söz konusu adreste muayenehane açılabileceği hususlarına yer verildiği, anılan görüş yazısının davacıya bildirilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı ... Müdürlüğü yazısının, ... tarihinde Ortaca İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından davacıya tebliğ edildiği, sonrasında 24/07/2020 tarihinde bahse konu adreste yapılan denetimde ruhsatsız olarak muayenehane faaliyeti gösterildiğinin tespit edilmesi üzerine muayenehanenin mühürlenerek ruhsatsız sunulan sağlık hizmetinin sonlandırılması yönündeki ... Valiliği İl Sağlık Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı işleminin tesis edildiği, bu işlemin ... tarihinde davacıya bizzat tebliğ edildiği, bu işleme istinaden ... İlçe Sağlık Müdürlüğü personelince 04/11/2020 tarihinde söz konusu adreste bulunan ve muayenehane olarak kullanılan odanın mühürlendiği, akabinde davacı tarafından, 15/02/2008 tarih ve 26788 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan ... Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesi, 2. fıkrasında yer alan "bu Yönetmelik ile belirlenen asgari şartları taşıyan ve bu Yönetmelikte tanımlanan tıbbi işlemlerin yapılabildiği sağlık kuruluşudur." cümlesinin, anılan Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-6 Müeyyide Formu'nun, Ek-13 Muayenehanede Yapılabilecek Tıbbi İşlemler Listesi'nin ve Ek-14'de yer alan muayenehane uygunluk belgesinin iptali istemiyle 08/02/2021 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dilekçeler üzerine ilk inceleme" başlıklı 14. maddesinin üçüncü fıkrasında, dava dilekçelerinin, görev ve yetki, idari merci tecavüzü, ehliyet, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı, süre aşımı, husumet ve aynı Kanun'un 3 ve 5. maddelerine uygun olup olmadıkları yönlerinden sırasıyla inceleneceği hükme bağlanmış; "İlk inceleme üzerine verilecek karar" başlıklı 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, davacının dava açma ehliyetinin bulunmaması, idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülmesi gereken bir işlemin olmaması ve davanın süresinde açılmaması hallerinde davanın reddine karar verileceği hüküm altına alınmıştır.
    15/02/2008 tarih ve 26788 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin "Poliklinik ve muayenehane" başlıklı 7. maddesinin (25/09/2010 tarih ve 27710 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 1. maddesiyle değişik) ikinci fıkrasında, muayenehane, "bir tabip tarafından mesleğini serbest olarak icra etmek üzere müstakilen açılan, bu Yönetmelik ile belirlenen asgari şartları taşıyan ve bu Yönetmelikte tanımlanan tıbbi işlemlerin yapılabildiği sağlık kuruluşudur." şeklinde tanımlanmış; Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-6 sayılı müeyyide formunda, Yönetmelikte belirlenen usul ve esaslara uymayanlar hakkında uygulanacak idari yaptırımlar belirtilmiş; Ek-13 sayılı listede, muayenehanede yapılabilecek tıbbi işlemler sayılmış; Ek-14'ünde ise, il sağlık müdürlüklerince muayenehaneler için düzenlenecek uygunluk belgesine matbu bir form şeklinde yer verilmiştir.

    Dava konusu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-6 Müeyyide Formu'nun birinci satırı dışındaki satırları yönünden;
    2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, idari işlemler hakkında, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar, iptal davaları olarak tanımlanmıştır.
    Dava konusu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-6 Müeyyide Formu'nun birinci satırında, "Bu Yönetmeliğe uygun olarak, ruhsat ve faaliyet izin belgesi veya uygunluk belgesi almadan hizmet verilmesi halinde Valilikçe faaliyeti durdurulur ve kişiler hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur." kuralına yer verilmiş; diğer satırlarında, ruhsat ve faaliyet izin belgesi veya uygunluk belgesi alarak hizmet veren sağlık kuruluşlarına hangi durumlarda hangi idari yaptırımın uygulanacağı belirtilmiştir.

    İptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki nitelikleri göz önüne alındığında, idare hukuku alanında tek yanlı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen işlemlerin, ancak bu idari işlemle doğrudan meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurulabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü zorunludur. Aksi halde, her idari işlemle dolaylı da olsa bir menfaat ilgisi kurulmak suretiyle dava açılmasını kabul etmek, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması şartının ihlali sonucunu doğurur.
    Bu durumda, ruhsatsız olarak muayenehane faaliyetinde bulunması sebebiyle hakkında işlem tesis edilen, bir başka ifadeyle dava tarihi itibarıyla usulüne uygun şekilde faaliyet gösteren muayenehanesi bulunmayan davacının, dava konusu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-6 Müeyyide Formu'nun birinci satırı dışındaki (ruhsat ve faaliyet izin belgesi veya uygunluk belgesi alarak hizmet veren sağlık kuruluşlarına uygulanan) satırların iptalini istemekte, doğrudan bir menfaatinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.

    Dava konusu Yönetmeliğin 7. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan " ... bu Yönetmelikte tanımlanan tıbbi işlemlerin yapılabildiği sağlık kuruluşudur." cümlesi ile ekinde yer alan Ek-13 Muayenehanede Yapılabilecek Tıbbi İşlemler Listesi yönünden;
    Bakılan davada da dava konusu edilen, 15/02/2008 tarih ve 26788 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Ayakta Teşhis ve Tedavi Yapılan Özel Sağlık Kuruluşları Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinin ikinci fıkrasındaki "... bu Yönetmelikte tanımlanan tıbbi işlemlerin yapılabildiği sağlık kuruluşudur.” cümlesi ve Ek-13 sayılı Muayenehanede Yapılabilecek Tıbbi İşlemler Listesi ile birlikte bazı düzenlemelerin de iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Onuncu Dairesince anılan düzenlemelerin iptali yolunda verilen 02/10/2012 tarih ve E:2010/15005, K:2012/4557 sayılı kararın, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 18/12/2014 tarih ve E:2013/832, K:2014/5077 sayılı kararı ile bozulması üzerine, Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesince verilen 29/03/2018 tarih ve E:2017/3660, K:2018/3239 sayılı kararda, "Davalı idarenin, 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San'atlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ve anılan mevzuat uyarınca, çıkaracağı yönetmeliklerle, sağlık kurum ve kuruluşlarının sınıflandırılmasını değiştirme ve öngörülen amaçlara uygun olarak teşkilatlanmalarını sağlayabilme konusunda görevli ve yetkili olduğu, bu çerçevede ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşlarının tâbi olacakları usul ve esaslar ile bu kuruluşların niteliklerini belirleme konusunda da yetkisi bulunduğu;
    Ancak, dava konusu uyuşmazlık, ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşlarından olan muayenehanelerde yapılabilecek işlemlerin belirlenmesine ilişkin düzenlemeden kaynaklandığından, uyuşmazlığın çözümü için, davalı Bakanlığın bu belirlemeyi tek başına mı yapacağı yoksa kendi bünyesinde oluşturduğu komisyonlar aracılığıyla mı bu yetkisini kullanacağının belirlenmesi gerektiği; Muayenehanede yapılabilecek işlemlerin belirlenmesine yönelik dava konusu düzenlemenin bilimsel ve tıbbi niteliğinin bulunduğu dikkate alındığında, bu konunun bilimsel ve uzmanlık alanları itibarıyla yeterli, başka bir ifade ile tüm uzmanlık alanlarını temsil edebilecek nitelikte bir komisyon tarafından belirlenmesi gerektiği, tıp biliminin gerekleri doğrultusunda tüm uzmanlık alanlarını temsil kabiliyetini haiz bir bilimsel komisyon oluşturulup muayenehanelerin fiziki ve teknik standartları gözetilerek muayenehanelerde yapılabilecek işlemlerin mi yoksa yapılamayacak işlemlerin mi sayma suretiyle belirlenmesinin uygun olacağının bilimsel komisyonca tespit edilmesi, muayenehanelerde yapılacak işlemlerin tahdidi olarak belirlenmesinin uygun olduğuna karar verilmesi halinde ise hangi işlemlerin hangi uzmanlık dalında yapılabileceğinin her uzmanlık dalı itibarıyla ayrı ayrı belirlenmesi gerektiği;
    Dosyanın incelenmesinden, muayenehanelerde sunulacak sağlık hizmetlerine yönelik işlem listesi düzenlenmesi amacıyla 19/08/2010 tarih ve 33661 sayılı Bakanlık Oluru ile Ankara'da bulunan Eğitim ve Araştırma Hastanelerinden 16 branştan toplam 56 uzman hekimin katılımıyla bir ön komisyon oluşturulduğu, anılan ön komisyon tarafından, muayenehanelerde sunulacak sağlık hizmetlerine ilişkin 314 işlemin belirlendiği, daha sonra davalı Bakanlık nezdinde, Tedavi Hizmetleri Genel Müdürü, Tedavi Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı, Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi, Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Ankara Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekiminden oluşan başka bir komisyon tarafından, ön komisyonca belirlenen işlem sayısının 219'a düşürüldüğü, ardından, dava konusu Yönetmelik değişikliğiyle Ek-13 sayılı liste yayımlanarak muayenehanelerde sunulacak sağlık hizmetlerine yönelik işlem sayısının bu kez 184 olarak belirlendiği; Davalı idarece bilimsel komisyonlar tarafından yapılan çalışmalar sonucunda dava konusu düzenlemelerin yapıldığı ileri sürülmekte ise de; ön komisyonun teşkili göz önünde bulundurulduğunda; Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık Yönetmeliği'ne göre 43 ana dal, 45 yan dal olmak üzere 88 tıpta uzmanlık dalı bulunmasına rağmen 16 uzmanlık alanından hekimin katılımı ile komisyonun oluşturulduğu; Bu durumda idarece tüm uzmanlık alanlarını temsil kabiliyetini haiz bir bilimsel komisyon oluşturularak düzenleme yapılması gerektiği, her uzmanlık alanının görüşünün alınmasının, uzman hekimlerin kendi alanlarıyla ilgili değerlendirme yapmasının, muayenehanelerde sunulan sağlık hizmetinden yararlanan kişilerin yararına sonuç doğuracağı, ancak Ek-13 sayılı listenin hazırlanması aşamasında oluşturulan ön komisyonun ve sonrasında Bakanlık nezdinde oluşturulan komisyonun tüm uzmanlık alanlarını temsil kabiliyeti bulunmadığı görüldüğünden Ek-13 sayılı listede ve bu listenin yollamada bulunduğu dava konusu düzenlemelerde bu yönden kamu yararına ve hukuka uyarlık bulunmadığı; Ayrıca davalı idarece oluşturulan ön komisyon tarafından belirlenen 314 işlem sayısının Bakanlık nezdinde oluşturulan komisyon tarafından 219'a düşürüldüğü, dava konusu Yönetmelik yayımlanırken ise sayının 184 olarak belirlendiği dikkate alındığında, işlem sayısındaki bu azalışa ilişkin idarece herhangi bir bilimsel veri sunulmadığı, bu durumun da somut bir gerekçeye dayanmadığı" gerekçesine yer verilerek anılan düzenlemelerin iptaline karar verilmiştir. Bu kararın davalı idare tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 30/10/2019 tarih ve E:2018/2154, K:2019/4805 sayılı kararı ile, Daire kararının Ek-13 sayılı listenin iptaline ilişkin kısmı, "Muayenehanelerde yapabilecek işlemlerin belirlenmesinin bilimsel ve tıbbi niteliği bulunduğundan öncelikle, alt komisyonun bu belirlemeyi yapabilecek nitelikte olup olmadığının belirlenmesi gerektiği;
    Alt komisyonda yer alan hekimlerin, 1219 sayılı Kanun'un 1. maddesi kapsamında tıp eğitimi aldıkları ve komisyonun, tıp biliminin gerekleri doğrultusunda karar verebilecek kişilerden oluştuğu, ayrıca 1219 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca tüm hekimlerin tedavi hakkını haiz oldukları göz önünde bulundurulduğunda, alt komisyonun bilimsel nitelikte olduğu ve komisyonda yer alan hekimlerin dava konusu listeyi belirleme yetkinliğinin de bulunduğunun görüldüğü;
    Bakanlık nezdinde oluşturulan üst komisyon raporunda; alt komisyonca belirlenen liste değerlendirilerek; hasta güvenliği, çalışanın hukuki sorumluluğu açısından riski en aza indirmek amacıyla muayenehanelerde yapılabilecek işlemlerin minimum düzeyde tutulduğu, daha ileri tetkik ve tedavi gerektiren işlemlerin fiziki ve tıbbi donanımı yeterli olan kamu ve özel sağlık kuruluşlarında yapılmasının hedeflendiği, listedeki mükerrer işlemlerin çıkarıldığı, birbirini tamamlayan işlemlerin tek başlık altında birleştirildiği, 70-113 sıra aralığında yer alan işlemlerin ancak fizik tedavi ruhsatı alınması kaydıyla yapılabileceği açıklamalarına yer verilerek 219 işlem belirlendiği, dava konusu Ek-13 sayılı listede ise 184 işleme yer verildiği; Üst komisyon raporunda yapılan bu açıklamalarda, fizik tedavi ruhsatına ilişkin işlemler dışında, alt komisyon listesinin dışında kalan işlemlerin değerlendirilmesinde genel ifadelere yer verildiği ve bu işlemlerin liste dışında kalmasının somut verilerle gerekçelendirilmediği, üst komisyon raporundan sonra yayımlanan dava konusu listedeki azalış hakkında ise dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı;
    Bu durumda, bilimsel yetkinliği bulunan alt komisyon tarafından belirlenen muayenehanelerde yapılabilecek işlem sayısındaki azalışa ilişkin idarece herhangi bir bilimsel bilgi ve veri sunulmadığı anlaşıldığından, dava konusu Ek-13 sayılı listede bu yönden hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varıldığı; Bu itibarla, Danıştay Onbeşinci Dairesince verilen dava konusu Ek-13 sayılı listenin iptali yolundaki kararda sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmediği" gerekçesine yer verilerek, diğer kısımları ise aynen onanmıştır.
    Bu durumda, işbu davada dava konusu olan düzenlemelerden söz konusu Yönetmeliğin 7. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan " ... bu Yönetmelikte tanımlanan tıbbi işlemlerin yapılabildiği sağlık kuruluşudur." cümlesi ile ekinde yer alan Ek-13 Muayenehanede Yapılabilecek Tıbbi İşlemler Listesi'nin daha önce kesinleşmiş yargı kararı ile iptal edildiği, dolayısıyla dava tarihi itibarıyla idari davaya konu edilebilecek bir idari işlem niteliğinde olmayan anılan düzenlemelerin iptali isteminin incelenmesine hukuki olanak bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.

    Dava Konusu Yönetmeliğin 7. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "... bu Yönetmelik ile belirlenen asgari şartları taşıyan ve ..." ibaresi, ekinde yer alan Ek-6 Müeyyide Formu'nun birinci satırı, Ek-14 muayenehane uygunluk belgesi yönünden;
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava açma süresi" başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasında, dava açma süresinin, özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda altmış gün olduğu; aynı maddenin dördüncü fıkrasında ise, ilanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresinin ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı, ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilecekleri kurala bağlanmıştır.
    Buna göre, ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde idari davaya konu edilmeyen düzenleyici işlemlerin, bu tarihten sonra davaya konu edilebilmeleri için, ilgili hakkında uygulama işlemi tesis edilmiş olması, bu işlemin ise birlikte dava konusu edilen düzenleyici işlemin uygulanması niteliğinde bulunması gerekmektedir.
    Dosyanın incelenmesinden, davacının konutunda ruhsatsız olarak muayenehane faaliyeti gösterdiğinin tespit edilmesi üzerine, davacı hakkında Ortaca Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu, söz konusu muayenehanenin mühürlenerek ruhsatsız sunulan sağlık hizmetinin sonlandırılması yönünde işlem tesis edildiği, mühürleme işleminin 04/11/2020 tarihinde gerçekleştirildiği, bunun üzerine de 08/02/2021 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
    2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde sözü edilen "uygulama işlemi" kavramı, kural koyucu nitelikteki düzenleyici işlemlere dayanılarak ilgililer hakkında tesis edilen ve onların menfaatlerinin ihlal edilmesi sonucunu doğuran, başka bir ifadeyle hukuksal durumlarında değişiklik yaratan kesin ve icrai bireysel nitelikteki işlemleri ifade etmektedir.

    Uyuşmazlıkta, Dairemizin ... tarihli ara kararıyla, taraflardan, "... Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü'nün .... tarih ve E.... sayılı işleminin tebliğ tarihinin, mühürleme tutanağının tarihinin ve davacının mühürlemeden haberdar olduğu tarihin, anılan işlem dışında, iptali istenilen düzenleyici işlemlerin uygulanması niteliğinde bir uygulama işlemi veya işlemlerinin bulunup bulunmadığının" sorularak, uygulama işlemi varsa bu uygulama işlemi veya işlemlerinin tebliğ tarihlerini gösterir belgenin aslı veya onaylı suretinin gönderilmesinin istenildiği, davacı tarafından UYAP üzerinden verilen .... kayıt tarihli ara karar cevabı ile davalı idarece verilen .... kayıt tarihli ara karar cevabı ekinde gönderilen belgelere göre, davacının 04/11/2020 tarihli mühürleme işleminden aynı gün haberdar olduğu ve yukarıda belirtilen dava konusu düzenleyici işlemlerin uygulanması niteliğinde başkaca bir uygulama işlemi bulunmadığı, bu nedenle de 2577 sayılı Kanun'un 7. maddesinde öngörülen süre içinde açılmayan davanın yukarıda belirtilen düzenleyici işlemlere ilişkin kısmının, süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
    Ayrıca, davacı tarafından, .... İl Sağlık Müdürlüğünün ... tarih ve ... sayılı işleminin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle ... Valiliğine karşı, ... İdare Mahkemesinin E:... sayısına kayden açılan davada verilen ... tarihli kararla, dava konusu işlemin davalı idarenin savunması ve ara karar cevabı alınıncaya kadar yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği, devamında 28/01/2021 tarihli kararla da yürütmenin durdurulması isteminin reddedildiği, anılan karar gereği bu kez 26/02/2021 tarihinde bahse konu konuttaki muayenehane odasının yeniden mühürlendiği görülmekte, davalı idare tarafından verilen savunma dilekçesinde de, davacının Yönetmelik hükümlerine uygunluk sağlaması üzerine de muayenehane uygunluk belgesi aldığı, .... Sistemi kayıtlarına göre de muayenehanenin açılış tarihinin 05/03/2021 tarihi olduğu belirtilmekte ise de, söz konusu hususların geçmiş olan dava açma süresini canlandırmayacağı açıktır.
    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davanın, dava konusu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-6 Müeyyide Formu'nun birinci satırı dışındaki satırlarına ilişkin kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendi ve 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca EHLİYET YÖNÜNDEN REDDİNE,
    2. Davanın, dava konusu Yönetmeliğin 7. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan " ... bu Yönetmelikte tanımlanan tıbbi işlemlerin yapılabildiği sağlık kuruluşudur." cümlesi ile ekinde yer alan Ek-13 Muayenehanede Yapılabilecek Tıbbi İşlemler Listesi'ne ilişkin kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (d) bendi ve 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
    3. Davanın, dava konusu Yönetmeliğin 7. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan "... bu Yönetmelik ile belirlenen asgari şartları taşıyan ve ..." ibaresi, ekinde yer alan Ek-6 Müeyyide Formu'nun birinci satırı, Ek-14 muayenehane uygunluk belgesine ilişkin kısmının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinin üçüncü fıkrasının (e) bendi ve 15. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNE,
    4. Ayrıntısı aşağıda gösterilen ve davacının adli yardım istemi kabul edildiğinden tahsil edilmeyen harç ve posta giderinden oluşan toplam ...TL yargılama giderinin davacıdan tahsili için müzekkere yazılmasına,
    5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan .... uyarınca ... TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
    6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 19/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi