16. Hukuk Dairesi 2017/2495 E. , 2019/594 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında .../... Köyü çalışma alanında bulunan 119 ada 5 parsel sayılı 107,18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla ... ve ... adına; 177 ada 6 parsel sayılı 3.591,55 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına ve 121 ada 1 parsel sayılı 612,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, tapu kaydı ve satın alma nedenine dayanarak dava açmış, yargılama sırasında ... irsen intikal sebebine dayanarak dava konusu taşınmazlardan 119 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ve müdahil davacının davasının reddine, dava konusu 119 ada 5, 177 ada 6 ve 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ... ve müdahil davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların kadastro tespitlerinin, taşınmazların kullanım durumlarına uygun olarak yapıldığı, davacının, dayandığı tapu kaydının malikleri ile arasındaki irs ilişkisini kanıtlayamadığı kabul edilmek suretiyle, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davacı ..., dava konusu taşınmazlardan 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, kendisine 3/18 hisse verilmek suretiyle, ahşap ev ve bahçe vasfı ile tespit edildiğini, oysa taşınmaz üzerinde bulunan ahşap evin altında bir ahır bulunduğunu, 06.10.1960 tarihli senetle babasının amcası olan Hakkı’nın, evin altında bulunan ahırdaki hissesini babasına devrettiğini, dolayısıyla Hakkı mirasçıları olan tespit maliklerinden Burhan ve Kemal’in ahırda hissesinin bulunmadığını ileri sürerek; dava konusu taşınmazlardan ahşap ahır ve bahçe vasıflı 119 ada 5 parsel sayılı taşınmazın da yine 06.10.1960 tarihli senetle babasının amcası olan Hakkı tarafından babasına satıldığını, senet içeriğinde bulunan “evin altındaki ahırdaki hisselerim” ifadesinin çoğul olduğunu ve bu taşınmazda da ahır bulunmakla, bu senedin söz konusu taşınmazı da kapsadığını ileri sürerek; yine dava konusu 177 ada 6 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün, babasının dedesi olan ... ve ...’in kardeşleri adına kayıtlı bulunan Nisan 1319 tarih, 155 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında olduğunu ancak taşınmazın, ailesi dışındaki 3. kişi adına tespit edildiğini ileri sürerek dava açmış, bilahare Nisan 1319 tarih 152, 153, 154 ve 155 sıra numaralı tapu kayıtlarına ve ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1939/372 Esas, 176 Karar sayılı (babası ... ile amcası Hasan’ın, babasının dedesi olan ... ’in kardeşi ... tarafından evlat edinilmesine dair) ilamına dayanarak, 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazın gerek üzerindeki evdeki, gerek altındaki ahırdaki hisse taksimatının haksız yapıldığını ileri sürmüştür. Yargılama sırasında ..., dava konusu taşınmazlardan 119 ada 5 parsel sayılı taşınmazın 2/3 hissesinin babası ...’a ait olduğunu ileri sürerek davaya katılmıştır. Davalılar ... ve ...; davacının dayandığı 06.10.1960 tarihli senet ve içeriğinin geçerli olduğunu ancak dedeleri Hakkı’nın yalnızca 121 ada 1 parseldeki ahşap evin altındaki ahıra ilişkin hissesini devrettiğini, evin altındaki ahırda hisselerinin bulunmadığını kabul ettiklerini, 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki evin altında birden fazla ahır olduğu için senedin, davacının iddia ettiği gibi 119 ada 5 parsel sayılı taşınmazı kapsamadığını duruşmalardaki beyanlarında ve 09.08.2010 günlü keşifte beyan etmişlerdir. Yine 121 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tespit malikleri olan davalılar ... ve ..., müdahil ...’ın talebinde haklı olduğunu, taşınmazın 2/5 hissesinin müdahil ...’ın babası olan amcaları ...’e ait olduğunu 07.06.2011 günlü duruşmada beyan etmişlerdir. 121 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden, davacının dava dilekçesindeki talebinin ahıra ilişkin olduğu, davanın ilerleyen aşamalarında ise eve yönelik beyanlarda da bulunduğu halde, mahkemece davacının taşınmazdaki ahır dışında, eve ilişkin de talebi olup olmadığı açık ve kesin olarak açıklattırılmamış, davacının dayandığı tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilip mahallinde yöntemince uygulanmamış, davacı ile davacının dayandığı tapu kayıt malikleri arasında irs ilişkisi olup olmadığı araştırılmamış, davalılar ..., ... ve ...’ın, davacı ve müdahillerin iddialarına yönelik beyanları değerlendirilmemiştir.
Hal böyle olunca Mahkemece öncelikle, davacının 121 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin talebi açıklattırılmalı, davacıya dayandığı tapu kayıt malikleri ile irs ilişkisini kanıtlaması için olanak tanınmalı, davacı tarafın dayandığı tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, yine tapu kayıtlarının kadastro sırasında revizyon görüp görmedikleri araştırılmalı, revizyon görmüş ise revizyon gördüğü parsellere ait onaylı kadastro tutanak örnekleri, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıtları getirtilip dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları, teknik bilirkişi ve inşaat mühendisi bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte, davacının dayandığı tapu kayıtlarının hudutlarının yerel bilirkişilerce zeminde tek tek gösterilmesi istenilmeli, yerel bilirkişiler tarafından zeminde gösterilemeyen hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı sağlanmalı ve bu suretle kayıtların kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli; yine davacının dayandığı 06.10.1960 tarihli senet kapsamı aynı şekilde tespit edilmeli; yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazların ne kadar zamandır, kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı, yine davacı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının kapsamında kalan taşınmazlarla ilgili kayıt malikleri arasında yöntemince taksim yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa kime hangi taşınmazın isabet ettiği hususlarında somut olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli; tanık olarak gösterilmeleri halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla taşınmazlar başında dinlenilmeli; teknik bilirkişiye keşfi izlemeye elverişli, tapu kayıtlarının kapsamlarının işaretlendiği harita düzenlettirilmeli; inşaat mühendisi bilirkişiden taşınmazlar üzerindeki binaların yapım tarihleri ve yaşlarının ne olduğunu açıklayan, 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki evin altında kaç adet ahır bulunduğunu belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller ile davalılar ..., ... ve ...’ın, davacı ve müdahillerin iddialarına yönelik beyanları da birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar gözetilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine,
04.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.