Esas No: 2020/3640
Karar No: 2022/9346
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/3640 Esas 2022/9346 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin tehdit suçunu işlediği gerekçesiyle mahkumiyetine karar verildiğini ancak yetersiz gerekçelerle mahkumiyet kararı verildiğini belirtti. Ayrıca, mahkemenin basit yargılama usulü ile ilgili kararı Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği için yeniden değerlendirme yapılması gerektiğini belirtti. Kararda, 6284 sayılı Kanun, 298/1 maddesi, CMK'nın 237/2 maddesi, Anayasa'nın 38. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 7 maddesi ve CMK'nın 251 vd. maddelerine yer verildi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A) Müşteki Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyizinde,
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 6284 sayılı Kanun kapsamına giren bir suçtan dolayı yapılan yargılamada anılan Kanunun 20/2. maddesine göre, gerekli görmesi halinde kamu davasına katılma hakkı bulunduğu ancak yargılamayı yürüten Mahkemenin anılan Kurumu davadan haberdar etme zorunluluğunun olmaması ve 5271 sayılı CMK'nın 237/2. maddesine göre kanun yolu muhakemesinde davaya katılma talebinde bulunulamayacağının anlaşılması karşısında, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin davaya katılma ve hükmü temyize hakkı bulunmadığından, tebliğnameye uygun olarak, aynı Kanunun 298/1 maddesi uyarınca TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
B) Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanığın temyizinde,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler, gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1-Tehdit suçunun oluşabilmesi için tehdit oluşturan sözlerin ya mağdura karşı söylenmesi ya da iletme kastı taşıyan fail tarafından mağdura iletmesi muhtemel bir kişiye karşı söylenmesi gerektiği, yargılama konusu olayda sanığın, mağdurun gıyabında anılan sözleri telefon görüşmesi sırasında tanık ...’e söylediğinin anlaşılması karşısında; bu sözlerin muhataba iletme kastı ile söylenip söylenmediği tartışılmadan, yetersiz gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi,
Kabule göre;
2-17/10/2019 gün ve 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin Anayasa Mahkemesi’nin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 Karar sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve 5271 sayılı CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 05/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.