Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/4996 Esas 2020/3312 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4996
Karar No: 2020/3312
Karar Tarihi: 16.06.2020

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/4996 Esas 2020/3312 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/4996 E.  ,  2020/3312 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    No : 2017/117-2019/190

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davacı Kurum, 25.01.2009 tarihli iş kazası sonucu yaralanan sigortalıya bağlanan gelir ve masraflardan oluşan Kurum zararının rücuan tahsilini talep etmiş olup, Mahkemece, bozma sonrası alınan bilirkişi raporuyla davalı %70, sigortalı %30 kusurlu bulunmuş olup Mahkemece işbu raporlar hükme esas alınarak karar verilmiştir. Mahkemenin, kusura ilişkin kabulü eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
    Rücu davaları, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusuru olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığında sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller taktir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeni ile daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza davaları varsa, bu davalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir. Kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığını ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının, olay tarihinde yürürlükte bulunan 5510 sayılı Kanunun 21. maddesi, 4857 sayılı Kanunun 77. maddesi, İşçi sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.
    Eldeki davada, sigortalının komi olarak çalıştığı müzikhol işyerinde saat 00:30 sıralarında bir müşterinin sahnedeki sanatçıya göndermiş olduğu şampanyaları patlatırken, şampanyalardan bir tanesinin tıpasının fırlayarak sağ gözüne isabet edip yaralandığı somut olayda, olayın oluşu, sigortalının görev tanımı ve tüm dosya kapsamına göre, baskın kusurun sigortalıda olduğu anlaşıldığından itibar edilen kusur raporu yetersiz bulunmuştur.
    Mahkemece yapılacak iş; yukarıdaki açıklamalar ışığında, baskın kusurun sigortalıda olduğu gözetilerek çelişkileri giderici nitelikte işçi sağlığı ve iş güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman iş güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulmaması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Kabule göre de, Mahkeme kararlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297"nci maddesinde tanımlanan unsurları taşımasının gerekmesi karşısında, davalı avukatının karar başlığına yazılmaması isabetsiz bulunmuştur.
    O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı"ya iadesine, 16/06/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.