Abaküs Yazılım
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1709
Karar No: 2022/1950
Karar Tarihi: 29.12.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2022/1709 Esas 2022/1950 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1709
KARAR NO : 2022/1950

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08.06.2022
NUMARASI : 2022/149 D.İş. 2022/149 K.
TALEBİN KONUSU : İhtiyati Hacze İtiraz
KARAR TARİHİ : 29.12.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 29.12.2022
Manisa Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.06.2022 tarih 2022/149 D.İş. 2022/149 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye ... tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP : İhtiyati haciz isteyen vekili,. Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetini 25.03.2021 tarihi 2021/208178E, 2022/71458K sayılı kararı gereğince müvekkili yararına 410.000,00 TL asıl alacak, 9.188,50 TL yargılama gideri, 37.150,00TL ilam vekalet ücreti olmak üzere toplam 456.338,50 TL tazminata hükmedildiğini, davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek 456.338,50 TL'lik borca yetecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde talebin kabulüne karar verilmiştir.
İTİRAZ : İhtiyati hacze itiraz eden vekili, tedbire itiraz eden vekili, vadesi gelmemiş alacak için ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması veya borçlununu taahhütlerinden kurtulmak için mallarını gizlemeye, kaçırmaya veyahut buna benzer hileli işlemlerde bulunması gerektiğini, bu şartların müvekkili yönünden oluşmadığını, müvekkilinin muayyen yerleşim yeri bulunduğunu, müvekkilinin ülkenin en büyük sigorta şirketlerinden olup alacağı kaçırma ihtimalinden söz edilemeyeceğini, davacının bu hususları ispat zorunda olduğunu, ihtiyati hacizin tedbirde ölçülülük ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, mahkeme tarafında 456.338,50 TL borç için müvekkilinin tüm menkul ve gayrimenkullerine ihtiyati haciz konulmasının hukuka uymadığını savunarak, ihtiyati hacze itiraz etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, duruşmalı yapılan inceleme neticesinde, yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiği, alacağın rehinle temin edilmemiş olduğu, bu alacağı ödeyecek ekonomik güce sahip olduğu anlaşılan sigorta şirketinin alacağı ödemekten kaçındığı gerekçesiyle ihtiyati hacze itiraz rededilmiştir.
Karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : İhtiyati hacze itiraz eden vekili, tedbire itiraz eden vekili, vadesi gelmemiş alacak için ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması veya borçlununu taahhütlerinden kurtulmak için mallarını gizlemeye, kaçırmaya veyahut buna benzer hileli işlemlerde bulunması gerektiğini, bu şartların müvekkili yönünden oluşmadığını, müvekkilinin muayyen yerleşim yeri bulunduğunu, müvekkilinin ülkenin en büyük sigorta şirketlerinden olup alacağı kaçırma ihtimalinden söz edilemeyeceğini, davacının bu hususları ispat zorunda olduğunu, ihtiyati hacizin tedbirde ölçülülük ilkesine aykırılık teşkil ettiğini, mahkeme tarafında 456.338,50 TL borç için müvekkilinin tüm menkul ve gayrımenkullerine ihtiyati haciz konulmasının hukuka uymadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Talep, ihtiyati hacze itiraza ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İİK'nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Buradaki ispat, esas davadaki gibi tam bir ispat değildir.
Somut olayda ihtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili yararına verilen sigorta hakem kararı uyarınca ödeme yapmayan sigorta şirketi aleyhine ihtiyati haciz isteminde bulunmuş olup vadesi gelen bir alacak bulunduğu ve rehinle de temin edilmediği anlaşılmakla İİK'nın 257/1. maddesindeki şartlar bulunduğu için mahkemece ihtiyati hacze itirazınreddine karar verilmesi doğrudur. Borçlunun kaçma ve ya alacağı kaçırma ihtimali İİK'nın 257/2. maddesindeki müeccel alacaklar için düzenlenmiş olup ihtiyati haciz kararı muaccel alacaklar için geçerli olan İİK'nın 257/1. maddesi kapsamında verildiği için bu yöndeki istinaf itirazı rededilmiştir. Nitekim Yargıtay 17. HD'nin 22.05.2018 tarih 2015/10437 E. 2018/5350 K. sayılı kararı da bu yöndedir. Mahkemece borça yetecek miktarda ihtiyati haciz kararı verilmiş olup borçlunun ileride borca yetecek mallarını göstererek bu mallar üzerinde ihtiyati haciz istemesi mümükn olduğundan bu yöndeki istinaf itirazı da haklı bulunmamıştır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-İhtiyati hacze itiraz eden yönünden istinaf karar harcı olan 133,00 TL'den peşin alınan 80,70 TL'nin mahsubu ile bakiye 52,30 TL harcın ihtiyati hacze itiraz edenden alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle ihtiyati hacze itiraz eden tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere 29.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi