(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2019/4289 E. , 2020/1653 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1990 yılında yapılan kadastro sırasında ... ili, ... ilçesi, ...köyü 135 ada 2 parsel sayılı 3.387 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 1937 tarih 406 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak bahçe niteliği ile ... adına tespit ve tescil edilmiş, 14.02.2013 tarihli satış işlemi ile davacı ..."na intikal etmiştir.
Davacı ... 08.11.2013 tarihli dilekçeyle; taşınmazın 56 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığını, 2/B tutanaklarında Halil Sofuoğlu"nun kullanımında olduğunun yazılmasına rağmen adına tapuda kayıtlı olduğunu, orman rejimi dışına çıkarma işleminin hukuka ve 6292 sayılı Kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, taşınmaz üzerine konulan 2/B belirtmesinin ve tüm sınırlamaların terkin edilerek bahçe niteliği ile adına tescile karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, beyanlar hanesinde 2/B şerhinin bulunmadığı, davanın 2/B uygulamasına itiraz olmayıp, taşınmazın beyanlar hanesine konulduğu iddia edilen 2/B şerhinin iptaline yönelik olduğundan davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle Dairenin 26.05.2015 tarihli ve 2014/9205 – 2015/4622 E.-K. sayılı kararıyla taşınmazın yörede yapılan orman tahditi, aplikasyon ve 2/B madde uygulamalarına göre konumunun yöntemine uygun şekilde araştırılması gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararı sonrasında Orman Yönetimi ve ... davaya dahil edilmiş, Orman Yönetimi karşılık davasıyla taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman vasfında hazine adına tescilini istemiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucunda davacı-karşı davalının orman kadastrosu tespitine itiraz davasının esastan reddine, davalı -karşı davacı ... Yönetiminin açtığı tapu iptali tescil davasının bu davadan tefrikine karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna ve 2/B madde uygulamasına itiraz ile tapu kaydının beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi isteklerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 05.10.1948 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 24.10.2013 tarihinde ilân edilerek kesinleşmeyen sınırlaması yapılmamış yerlerde orman kadastrosu, sınırlaması yapılmış yerlerde aplikasyon ve tüm ormanlarda 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Ayrıca bozma kararından sonra yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki, uzman orman bilirkişi raporunda taşınmazın bir kısmının 3116 sayılı yasaya göre yapılan ilk orman tahditinin içinde bir kısmının da tahdit dışında olduğunu bildirmiş, ekteki 3116 tahditi ile irtibatlı krokisinde ise taşınmazın tamamını tahdit içinde göstermiştir. Bilirkişi taşınmazın “D” harfiyle gösterilen kısmının 2/B madde uygulamasında orman sınırları dışına çıkarıldığını (P.LIV nolu 2B parseli içinde kaldığını) bildirmiş, ancak bu kısmın 3116 tahditi içindeyken mi dışarı çıkarıldığını, ya da öncesi 3116 tahditi dışında olup dava konusu işlemle mi tahdit dışına çıkarıldığını bildirmemiştir. Özetle, taşınmazın 3116 sayılı Kanuna göre yapılan tahdite ve 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde çalışmalarına göre konumu ayrı ayrı netleştirilmemiş, orman niteliğini yitirdiği bildirilen yerler için 1981 tarihine en yakın hava fotoğrafları ve memleket haritaları yöntemince uygulanmamıştır.
O halde mahkemece; yörede yapılan orman tahdidine ilişkin tüm belge ve haritalar ile en eski tarihli hava fotoğrafı ile 1958 tarihli memleket haritasının yapımına dayanak alınan hava fotoğrafı ve 1981 yılı öncesine en yakın tarihli hava fotoğrafları ile bunlardan üretilen memleket haritaları bulunduğu yerden getirtildikten sonra önceki keşiflerde görev almamış bir orman mühendisi ve bir harita mühendisi huzuruyla yapılacak keşifte çekişmeli taşınmazın kısmen veya tamamen 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 05.10.1948 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman tahdidine göre konumu belirlenmeli bununla birlikte 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 24.10.2013 tarihinde ilân edilerek kesinleşmeyen sınırlaması yapılmamış yerlerde yapılan orman kadastrosu sınırları içinde kalıp kalmadığı netleştirilmeli, 2/B madde uygulamasının tahdit içinde kalan yerde yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi, taşınmazın ilk defa 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 24.10.2013 tarihinde ilân edilen orman tahdidinde orman sınırları içine alındığının belirlenmesi halinde taşınmazın memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planınındaki konumları belirlenerek orman sayılan yerlerden olup olmadığının araştırılması, çekişmeli taşınmazın kısmen 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman tahdidi içine alındığının, tahdit dışında kalan kesiminin 2/B madde uygulamasına tabi tutulduğunun belirlenmesi halinde 2/B uygulamasının iptaline karar verilmesi gerekirken eksik araştırma, çelişkili bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozma nedeni yapılmıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı-karşı davalı gerçek kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.