Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/810
Karar No: 2021/322
Karar Tarihi: 22.09.2021

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/810 Esas 2021/322 Karar Sayılı İlamı

6. Hukuk Dairesi         2021/810 E.  ,  2021/322 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
    -KARAR-

    Dava, sicilden terkin edilen kooperatifin ihyası talebine ilişkindir.
    Davacı davasında, S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi hakkında Edirne İcra Müdürlüğü"nün 2016/23910 E., sayılı dosyası ile su alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz edilmemesi üzerine icra takibinin kesinleştiğini, kooperatifin 20/08/2013 tarihinde resen terkin edildiğini öğrendiklerini, terkin işlemiyle anılan kooperatifin tüzel kişiliğinin sona erdirildiğini, alacağın icra yoluyla tahsili için kooperatifin yeniden ihyasının gerektiğini belirterek, S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi"nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... Ticaret Sicil Müdürlüğü savunmasında, müvekkilinin zorunlu taraf gösterildiğini, esas davalının kooperatif olduğunu, öncelikle husumeti kooperatife tevcih etmesi gerektiğini belirterek, müvekkili aleyhine herhangi bir yargılama gideri ve avukatlık ücreti yükletilmemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Diğer Davalılar savunmasında, 6102 sayılı TTK"nun Geçici 7. maddesi uyarınca ticaret sicilinden terkin edilmiş bir kooperatif için kooperatif alacaklılarının haklı sebeplere dayanak mahkemeden ihyasını isteyebilmesinin ancak silinme tarihinden itibaren beş yıl içerisinde mümkün olabildiğini, davanın sürenin dolmasından 3 ay sonra açıldığını, davacının bu davayı açma hakkının bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece 6102 sayılı TTK"nun Geçici 7. maddesi uyarınca, 5 yıl içerisinde dava açılmadığından hakdüşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle dava reddedilmiş olup, davacı vekilinin süresinde istinaf yoluna başvurması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 24.10.2019 tarih ve 2019/2946 E., 2019/1915 K. sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, işbu karara karşı davacı vekili tarafından sonrasında temyiz isteminde bulunmuştur.
    Kooperatifin ihyası talebi ilk derece mahkemesince hak düşürücü süreden reddedilmiş ve istinaf mahkemesince ilave gerekçe ile TTK"nın geçici 7/2. fıkrasında "davacı ve davalı sıfatıyla haklarında dava devam eden şirket ve kooperatifler hakkında geçici 7. maddenin uygulanmayacağı" belirtildiğinden istem farklı gerekçe ile reddedilmiştir.
    TTK"nın geçici 7/2. fıkrasında, " Davacı ve davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket ve kooperatiflere bu madde hükümlerinin uygulanmayacağı" belirtilmiştir. Sicilden terkin edilen kooperatif 20/08/2013 tarihinde sicil kaydı silinmiş olmasına rağmen, bu kooperatif hakkında davacı tarafından 30/04/2013 tarihinde icra takibi başlatılmıştır.
    Her ne kadar Türk Ticaret Kanunu"nun geçici 7/2. fıkrasında, " davacı, davalı ve dava" dan sözedilmişse de bu fıkrayı lafzi değil gayi yoruma tabi tutmak gerekir. Kanunun geçici 7/2. fıkrasının amacı, sicilden silinecek şirket veya kooperatifin üçüncü kişilerle nizasının bulunmaması halinde maddede yazılı şekilde hızlı ve pratik şekilde tasfiyesinin yapılarak sicilden silinmesidir. Geçici 7/2. fıkrada her ne kadar "davacı-davalı-dava" dan söz edilmişse de bir davada verilecek ilam, icraya konulacak ve kesinleşme prosedürü tamamlandıktan sonra alacağın tahsili aşamasına geçilecektir. Temyiz dilekçesinde belirtildiği gibi davacı Belediyenin terkinden önce başlattığı takip kesinleşmiştir. Yani bir ilamın icra aşamasını tamamlayarak tahsil aşamasına geldiği aşamaya gelmiştir. Bu nedenlerle TTK"nın geçici 7/2. fıkrasını istinaf mahkemesinin gerekçesinde vurguladığından farklı şekilde amaçsal yorumlanarak, somut olayda olduğu gibi hakkında terkinden önce açılmış ve derdest bir takip bulunan kooperatifin sicilden silinmesine karar verilmesinin TTK"nın geçici 7/2. fıkrasının gayesine aykırı olacağından, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin "istinaf isteminin reddine" dair kararının kaldırılarak davanın kabulü yerine reddine dair ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 24.10.2019 T. ve 2019/2946 E., 2019/1915 K. sayılı kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, HMK 373/1 maddesi gereğince dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 22.09.2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ

    Dava, TTK’nın geçici 7. maddesi gereğince ticaret sicilinden terkin edilen kooperatifin ihyası talebine ilişkindir.
    Davacı, ihyasının talep ettiği kooperatif hakkında icra takibi başlatmış, ticaret sicilinden terkin edildiğini öğrenmesi nedeniyle işbu davayı açmıştır.
    TTK’nın geçici 7. maddesinin 15. fıkrasına göre, sicilden terkin edilen şirketlerden alacaklı bulunan veya menfaati olanlar terkin tarihinden itibaren 5 yıl içinde ihya davası açabilirler. Bu süre hak düşürücü süre olup resen dikkate alınması gerekir. Davaya konu kooperatifin sicilden 20.08.2013 tarihinde terkin edildiği, işbu davanın ise 29.11.2018 tarihinde açıldığı dikkate alındığında 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolduğu anlaşılmaktadır.
    Her ne kadar TTK’nın geçici 7. maddesinin 2. fıkrası gereğince, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatifler hakkında bu madde hükümleri uygulanmaz ibaresi bulunmakta ise de davaya konu olayda böyle bir durum söz konusu değildir. Zira kooperatif 20.08.2013 tarihinde terkin edilmiş olup hakkında dava açıldığına dair bir iddia bulunmamaktadır.
    Yine her ne kadar davacının kooperatif hakkında daha önce açtığı bir takip bulunmakta ise de takibin bir dava olarak kabulü mümkün değildir. Zira maddenin 2. Fıkrasında açıkça, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirketlerden söz edilmektedir. Dava mahkemede görüleceğinden ve icra takibinin de bir dava olarak kabulü mümkün olmadığından bu fıkra kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
    Tüm bu hususlar dikkate alındığında Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşüncem ile sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmamaktayım.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi