Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/9365 Esas 2017/1076 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9365
Karar No: 2017/1076
Karar Tarihi: 11.04.2017

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/9365 Esas 2017/1076 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/9365 E.  ,  2017/1076 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalı ile dava dışı ... İnş. Dış Tic. Ltd. Şti. arasında davalının da hissedar olduğu ... 949 ada 30 parselde kayıtlı taşınmaz ile diğer komşu parsellerin tevhidi sonucu oluşan taşınmaz üzerinde arsa payı karşılığı inşaat yapımı hakkında adi yazılı şekilde sözleşme akdedildiğini, akabinde de arsa payı karşılığı inşaatın yapımı bağlamında müvekkili ile dava dışı yüklenici şirket arasında adi ortaklık sözleşmesi imzalandığını, inşaatın yapımı devam ederken adi ortaklığın feshedilerek B blok inşaatının tamamının 22.06.1998 tarihli ibraname ile müvekkiline devredildiğini, B bloğa ait inşaatın tamamının müvekkili tarafından yapılıp müvekkiline ait olduğunu ancak hissedarlar arasında çıkan anlaşmazlık sebebiyle B bloğun inşaatının müvekkilince tamamlanamadığını, bu ihtilaf sonucu açılan izale-i şuyu davası neticesinde A ve B blok dahil olmak üzere tüm taşınmazın satışına karar verildiğini, ... 1. İcra Müdürlüğü"nün 2015/2 sayılı satış dosyasında B bloğun yapı değeri 433.659,00 YTL ve taşınmazın toplam değeri 6.358.663,00 YTL olarak tespit edilip 8.590.000,00 YTL karşılığında 06.04.2007 tarihinde ihale edildiğini, bu satış neticesinde yapı bedelinden dolayı davalıya 16.924,00 TL ödemiş olacağını, davalının bu bedel üzerinde hiç bir hakkının bulunmadığını, yapının tamamen müvekkiline ait olduğunu, nitekim bu durumu bilen çoğu hissedarla anlaşma yoluna gidildiğini, davalının ise anlaşmaya yanaşmadığını ileri sürerek, 16.924,00 TL yapı bedelinin davalıya ödeneceği tarihten itibaren faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava dışı yüklenici şirketten inşaatın tamamlanması işini devralarak yüklenici konumuna geçen davacının sözleşmenin 6. maddesi gereği ceza-i şart ve yoksun kalınan kira bedeli ödeme yükümlülüğünün bulunduğunu, bu itibarla bilakis borçlu çıkacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, uyulan Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, davalının hissedar olduğu 30 parsel sayılı taşınmazın da içinde bulunduğu birden fazla parselin tevhidi sonucu oluşan 85 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı tarafından inşa edilen B blok inşaatının tümü ile kaçak olmadığı, ruhsata uygun imalat bulunduğu, dolayısıyla davacının yaptığı imalatların bedelini isteme hakkının bulunduğu, B bloğun bulunduğu arsanın üzerindeki bina ile satıldığı gözönüne alınarak, toplam satış parasından B bloğa isabet eden tutarda davalının hissesine düşen miktar yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine ve temyiz edenin sıfatına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.