10. Ceza Dairesi Esas No: 2015/2191 Karar No: 2019/2675 Karar Tarihi: 13.05.2019
Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma - Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2015/2191 Esas 2019/2675 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın \"kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma\" suçundan hükmün açıklanması suretiyle mahkum olduğunu belirtmiştir. Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanığın daha önce aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandıktan sonra, yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam edilerek hüküm kurulmuştur. Hükmün açıklanması şartlarının oluştuğu, delillerin değerlendirilmesine uygun bir şekilde hukuka uygun olarak açıklanan gerekçeye göre, sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, sanık hakkında tayin edilen hapis cezası için yanlış kanun maddesi kullanılmıştır. Bu nedenle hüküm CMUK'nın 321. maddesi gereğince bozulmuş ve düzeltildikten sonra onanmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri: 6545 sayılı Kanun'un 68. maddesi, TCK'nın 191. maddesi, TCK'nın 53. maddesi, CMUK'nın 321. maddesi, ve 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasıdır.
10. Ceza Dairesi 2015/2191 E. , 2019/2675 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma Hüküm : Hükmün açıklanması suretiyle mahkûmiyet
Dosya incelendi. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulandıktan sonra, yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuş olması, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasına uygun olduğundan, bu husus dikkate alınarak yapılan incelemede; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı gözetilerek, sanık hakkında hapis cezasına mahkûmiyetin yasal sonucu olarak 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasının infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür. Hükmün açıklanması şartlarının oluştuğu, yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanığın sair temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine, ancak; Sanık hakkında hapis cezası tayin edilirken TCK’nın 191/1. maddesi yerine 191/2. maddesinin uygulama maddesi olarak gösterilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, ancak, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün ikinci paragrafından “191/2” ibaresinin çıkartılarak “191/1” ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.