16. Hukuk Dairesi 2016/1408 E. , 2019/589 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 274 ada 1 parsel sayılı 2.337,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, kadastro tutanağının beyanlar hanesine “taşınmazın üzerinde bulunan ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1 katlı ahşap evin İsmail oğlu ... ’a ait olduğu” şerhi yazılmak suretiyle, ... oğlu ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... oğlu ..., miras yoluyla gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, dava konusu 274 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki fen bilirkişisi Yasin Kuru"nun 31.03.2015 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 75,65 metrekarelik alan kaplayan ve İnşaat Mühendisi ... ile Ziraat Mühendisi Gayrimenkul Değ. Uzmanı ... 19.04.2015 tarihli raporunda, betorname tarzda zemin + 2 katlı evin, tarafların murisi ... ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2014/389 Esas, 2014/417 Karar sayılı veraset ilamında, davacının miras payı oranı olan 1/7 oranında, davacı ... oğlu ..."a aidiyetinin tespitine, tapunun beyanlar hanesine muhdesatın 1/7 oranında davacıya aidiyetine ilişkin şerh verilmesine, zemine ilişkin davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın kim tarafından, kim adına meydana getirildiği konusunda yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, kadastro tutanağının beyanlar hanesine “taşınmazın üzerinde bulunan ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1 katlı ahşap evin İsmail oğlu ... ’a ait olduğu” şerhi yazılmak suretiyle, ... oğlu ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... oğlu ..., dava konusu taşınmaz üzerindeki bulunan 2 katlı evin, kardeşi olan davalı ile dava dışı diğer kardeşlerine ait olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Davalı ise, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan eski evin yerine, tüm masraflarını kendisi karşılamak suretiyle 2 katlı yeni bir ev yaptırdığını, babaları ... ’ın da bu evde ölene kadar yaşadığını, yine kendi rızası dahilinde bu evin kardeşleri tarafından da kulanıldığını ancak, evin kendisine ait olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahallinde yapılan keşifte yerel bilirkişi dinlenilmemiş, dinlenen davacı tanıkları ... ve ... ile davalı tanığı ... ..., taşınmaz üzerinde bulunan evin 30 yıldan fazla zamandır var olduğunu ve evin tarafların babaları ... tarafından yaptırıldığını beyan etmişlerdir. Keşif sonrası aldırılan teknik bilirkişi raporu incelendiğinde, dava konusu taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde ev bulunduğu, (B) harfi ile gösterilen bölümü üzerindeki evin ise yıkılmış olduğunun belirtildiği; dosya arasında bulunan taşınmaza ilişkin fotoğraflardan ise taşınmaz üzerinde zemin + 2 katlı yeni yapılmış bir ev bulunduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; tespit tarihinde taşınmaz üzerinde hangi evin/ evlerin bulunduğu, bu evlerin kim tarafından, ne zaman yaptırıldığı hususunda yapılan araştırma yetersizdir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, inşaat mühendisi bilirkişi ve teknik bilirkişi huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte; yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmaz üzerinde tespit tarihinde hangi evin/ evlerin bulunduğu, bu evin/evlerin kim tarafından, ne zaman, kimin adına yapıldığı ve kim tarafından kullanıldığı, önceki keşifte dinlenen tanıklarca 30 yıldan fazla zamandır var olduğu belirtilen evin hangi ev olduğu (19.04.2015 tarihli bilirkişi raporunda fotoğrafı olan ev olup olmadığı) hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; teknik bilirkişiden, taşınmaz üzerinde bulunan evlerin çekilen fotoğrafları eklenmek suretiyle, keşfi izlemeye elverişli ve denetime açık gerekçeli rapor alınmalı; inşaat mühendisi bilirkişiden tespit tarihinde taşınmaz üzerinde bulunan ev/evlerin hangileri olduğunu, zemin + 2 katlı evin tespitten sonra yapılmış olup olmadığını belirtir rapor alınmalı; bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek, 3402 sayılı Kadastro Yasası’nın 19/2. maddesi uyarınca taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek, tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterileceği öngörülmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 04.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.