6. Ceza Dairesi 2015/5300 E. , 2018/3496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, banka veya kredi kartının kötüye kullanılması
HÜKÜM : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına.
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçundan kurulan “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı sanıklar savunmanları tarafından temyiz isteminde bulunulmuş ise de, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi 12. fıkrası uyarınca itiraz yoluna tabi olup temyizi olanaklı bulunmadığından mahkemesince her zaman muktezaya bağlanması mümkün görülmekle, bu yöndeki vaki taleplerin inceleme dışı bırakılarak sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında yağma suçundan kurulan hükme yönelik sanık ... ve sanıklar savunmanlarının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
14.05.2014 günlü oturumda “Tutuklu sanıklar ..., ..., ..., SSÇ ... ceza evinden getirilmiş olmakla bağsız olarak mahsus yerlerine alındılar. SSÇ ... ve ... vekili Av. ... ve sanık ... müdafi Av.... ile hazır başka gelen olmadı” şeklinde beyanda bulunulduktan sonra sanıklar savunmanlarına Cumhuriyet Savcısının mütalasına karşı diyecekleri sorulduğu, bu sırada duruşmaya gelen sanık ... müdafi Av. ..." den de mütalaaya karşı diyeceklerinin sorularak tutanağa yazıldığının anlaşılması karşısında; hüküm fıkrasının sonuna sanıklar, savunmanları ve mağdurun “yüzüne karşı” karar verildiği belirtilmesi gerekirken “yokluklarında” olarak yazılması; mahkemece suçun geceleyin, birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiği kabul edildiği ve buna göre uygulama yapıldığı halde, hükümde temel uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nun 149/1 maddesinin (h) bendinin yanında (c) bendinin yazılması yerinde düzeltilmesi olanaklı maddi hatalar olarak kabul edilmiş;
Oluş, dosya kapsamı ve mağdurun kolluk beyanına göre, sanıkların geceleyin, el ve iş birliği ile hareket ederek yağma suçunu işlemek için kullandıkları sopa, 5237 Sayılı TCK" nın 6/1-f maddesinin 4. bendi uyarınca, saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile yapısı itibariyle fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli olması özelliğiyle silah olarak kabulü gerektiğinden, hükümde ayrıca TCK 149/1 maddesinin (a) bendine yer verilmemesi karşı temyiz olmadığından anılan hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.
I- Sanıklar ..., ..., ... hakkında yağma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mahkumiyet hükmünün yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre yapılan değişikliğin infazda gözetilmesi olanaklı görülmüştür.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık ... ve sanıklar ..., ..., ... savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve yasaya uygun bulunan hükmün, tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
II- Sanık ... hakkında yağma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 11/1. maddesi gereğince,aynı Yasa"nın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden; somut olayda ceza sorumluluğu olan ve mahkumiyet kararı kurulan sanık hakkında çocuklara özgü güvenlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 Sayılı CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükmün “SSÇ hakkında TCK"nın 53/6 maddesi gereğince çocuklara özgü güvenlik tedbirinin uygulanmasına”
cümlesinin çıkartılmak suretiyle eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.