12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/26910 Karar No: 2018/605 Karar Tarihi: 23.01.2018
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/26910 Esas 2018/605 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için yapılan itirazların reddine karar verildiği ancak Dairemiz tarafından yapılan incelemede tebligatın yerinde olmadığı ve usulsüz yapıldığı tespit edilmiştir. Mahkeme kararı da bu doğrultuda verilmiştir. Ancak bozma ilamına uyulması gerektiği halde yapılan yargılamada, tebligat tarihinin düzeltilmesine karar verilip, yetki itirazının incelenmemesi ve yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Sonuç olarak, mahkeme kararı bozulmuştur ve borçlu lehine düzeltilmiştir. İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir.
12. Hukuk Dairesi 2016/26910 E. , 2018/605 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, tebliğ tarihinin 22.12.2014 olarak düzeltilmesi, yetkiye ve borca itiraz talepleriyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emri tebligatının usulüne uygun olduğu, buna göre, yapılan itirazların 5 günlük süreden sonra olduğu gerekçesiyle itirazların reddine karar verildiği, iş bu kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 10/11/2015 tarih ve 2015/15711 E. - 2015/27434 K. sayılı ilamı ile; ödeme emri tebligatının borçlunun işyeri adresine çıkartıldığı ve sekreter Ceren Elmas imzasına tebliğ edildiğinin görüldüğü, tebliğ işlemleri bu hali ile Tebligat Kanunu"nun 17. maddesine göre yapılmış ise de; tebliğ anında muhatabın orada bulunmadığı hususu tespit edilmeden doğrudan çalışan olduğu belirtilen kişiye yapılmış olduğundan tebligat, anılan madde hükmüne aykırı olmakla usulsüz olduğundan, usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilerek borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihin (22/12/2014) tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine ve kabul edilecek tebliğ tarihine göre yetkiye ve borca itirazlarının esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle mahkeme kararının bozulduğu anlaşılmıştır. Mahkemece; 22/03/2016 tarihli duruşmada 10/11/2015 tarihli bozma ilamına uyulduğu, fakat yapılan yargılama neticesinde bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılmaksızın yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesis edildiği görülmektedir. Mahkemece, Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmesi halinde (HMK"nun 373. maddesi) mahkeme artık bu uyma kararı ile bağlıdır (HGK 2010/9-71 E., 2010/87 K.). Mahkemece; öncelikle bozma ilamı doğrultusunda tebligat tarihinin düzeltilmesine karar verilerek yetki itirazının incelenmesi gerektiği, yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde ise borca itirazın incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.