1. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/3638 Karar No: 2020/4561 Karar Tarihi: 28.09.2020
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2019/3638 Esas 2020/4561 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2019/3638 E. , 2020/4561 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan babaları ...’nın maliki olduğu 15150 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 29 numaralı bağımsız bölümün 1/2 payını 1998, kalan 1/2 payını da 2003 yılında davalıya mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, taşınmazın 1/2 payının 1998 yılında adına kayıtlı olduğunu, kalan payı ise 2003 yılında rayiç bedelini ödeyerek devraldığını, mirasbırakanın mal kaçırma kastı bulunmadığını, paylaştırma kastı ile hareket ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece “... davacı tanıkları dava konusu temliklere ilişkin bilgi sahibi olmadıklarını, davalının dava konusu taşınmazı alabilecek ekonomik gücünün bulunmadığını ifade etmişlerdir. Mirasbırakanın terekesinde 10 adet taşınmaz bulunmakta olup bunlardan biri de çekişmeli taşınmaz ile aynı binada bulanan dükkan vasıflı 2 numaralı bağımsız bölümdür. Mirasbırakanın bu taşınmazdaki ½ payı taraflara veraseten intikal ettikten sonra davacılar miras paylarını davalıya satış suretiyle devretmişlerdir. Esasen bu husus davacıların da kabulündedir. Bu durumda davalının taşınmaz satın alabilecek ekonomik gücünün bulunduğu açıktır. Öte yandan, mal kaçırma kastı ile hareket etseydi mirasbırakanın terekesindeki diğer taşınmazları da elden çıkarabilceği açık olup davalıya yaptığı temlikin muvazaalı olduğunun davacılar tarafından usulünce ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesiyle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi kararı ortadan kaldırılarak ilk derece mahkemesinin kararı bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 10.00 TL. bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 28/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.