11. Hukuk Dairesi 2018/351 E. , 2019/4740 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi"nce verilen 14/07/2015 gün ve 2014/351 - 2015/239 sayılı kararı onayan Daire"nin 13/09/2017 gün ve 2016/1615 - 2017/4308 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, "DATÇA ŞARAPLARI" ibaresinin 29, 31, 33, 35, 43 ve 44. sınıflarda yer alan emtialar bakımından tescili için davalı TPMK’ya başvurduğunu, 2012/76665 kod numarası verilen başvurunun 556 sayılı KHK’nın 7/1-a-c madde ve bendi uyarınca reddedildiğini, oysa, tescili istenen işaretin karakteristik bir şekilde dizayn edilmiş iki kelime ve yine karakteristik bir şekilde oluşturulmuş üzüm salkımı logosundan meydana geldiğini, 556 sayılı KHK"nın 7/1-a maddesi anlamında soyut ayırt ediciliğinin bulunduğunu, tasviri işaretlerden olmadığını, coğrafi kaynak belirtmediğini, aynı KHK"nın 7/1-c maddesi kapsamında reddi gerektirecek bir durumun bulunmadığını, DATÇA ilçesi ile şarap ürünleri ve tescil kapsamındaki sair emtiaların bağlantılı olduğunu gösterir hiçbir delil bulunmadığını, başvuru kapsamındaki sair emtialar yönünden de DATÇA ibaresinin doğrudan vasıf ya da coğrafi kaynak göstermediğini ileri sürerek TPMK YİDK kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Dava, Marka başvurusunun 556 sayılı Marka KHK"nın 7/1-a,-c maddesi uyarınca reddine dair TPMK YİDK kararının iptali istemine ilişkindir. Dairemizin 26.11.1999 tarih 5790/9590 sayılı kararında “.. tek başına ayırt ediciliği bulunmayan sözcüklerin yanına ayırt edici nitelikteki sözcüklerin eklenmesi ve genelde ya isim tamamlaması veya sıfat tamlaması şeklinde ortaya çıkan ve yeni bir anlam ifade eden sözcükler grubunun marka olarak tescil edilmesinin yasanın düzenlenme amacına daha uygun olduğu sonucuna varılmıştır ... tek başına marka olarak tescili bulunmayan İstanbul, Ankara gibi yer isimlerinin, “İstanbul Şarabı”, “Ankara Pazarları”, “Restaurant İstanbul” gibi bir başka sözcüğün ilavesiyle meydana gelen sözcükler grubunun marka olarak tescil edilebileceği kabul edilmiştir” Dairemizin bu kararında da açıklandığı üzere tanımlayıcı ibarelerin, ilave sözcüklerle birlikte marka olarak tescilinin mümkün olduğunun kabulü gerekir. Buna göre, coğrafi yer adlarının 556 sayılı KHK 7/1-c bendi veya 555 sayılı Cografi İşaretlerin Korunması Hakkında KHK hükümleri anlamında coğrafi işaret anlamını taşımamak kaydıyla yanlarına ilave ekler yapılması suretiyle marka olarak tescili mümkündür. Bu durumda, marka koruması markanın asli ve tali unsurlarıyla bir bütün olarak sağlanıp asli unsuru oluşturan coğrafi yer adı konusunda marka sahibine inhisari hak sağlamaz. Başvurunun kötüniyetli yapılmadığı sürece başkalarının da aynı coğrafi yer adını farklı bir takım eklerle marka olarak tescil ettirmesi mümkündür.
Somut olayda, "DATÇA" ilçesinin şarap emtiası yönünden maruf ve meşhur bir bölge olmadığı dosyaya yansıyan deliller ve bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Antik dönemde bölgede şarapçılık faaliyetinde bulunulması ya da bölgenin ileride şarap üretimi için potansiyele sahip olması markanın, başvuru tarihi itibariyle tesciline engel bir durum olarak kabul edilemez. Bu anlamda yer itibariyle tanımlayıcılığın güncel olması gerekir. Bu durumda, davanın bağcılık ve şarap emtiası yönünden 556 sayılı KHK"nın 7/1-c bendi uyarınca reddedilmesi yerinde görülmemiştir.
2- Ayrıca, mahkemece, bağcılık ve şarap emtiası dışında kalan mal ve hizmetler yönünden de başvuruya konu işaretin yanıltıcılık gerekçesiyle ve 556 sayılı KHK"nın 7/1-f bendi uyarınca davanın reddine karar verilmişse de, anılan bentte mal veya hizmetin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak markaların tescil edilemeyeceği düzenlenmiş olup, somut başvuruda yer alan "DATÇA ŞARAPLARI+ŞEKİL" ibareli işaretin, kapsamındaki bağcılık ve şarap emtiası dışında kalan mal ve hizmetlerin niteliği, kalitesi veya üretim yeri, coğrafi kaynağı gibi konularda halkı yanıltacak bir işaret olarak kabulü de mümkün olmadığı ve bu nedenlerle davaya konu başvurunun reddine ilişkin YİDK kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönlerden kabulü ile Dairemizin 13.09.2017 tarihli, 2016/1615 Esas- 2017/4308 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 13.09.2017 tarihli, 2016/1615 Esas- 2017/4308 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, yerel mahkeme hükmünün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 24/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.