Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/9769 Esas 2019/7235 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9769
Karar No: 2019/7235
Karar Tarihi: 31.10.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/9769 Esas 2019/7235 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, paydaşı olduğu bir taşınmazdaki ortaklığın aynen taksimini veya satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir. Davalı ise aynen taksim talep etmiş veya davanın reddedilmesini savunmuştur. Mahkeme, davanın kabulüyle taşınmazın satış yoluyla giderilmesine karar vermiştir. Ancak davalıların paydaşlar arasındaki bütünleyici parçaların (muhdesat) paylaşımı konusunda tapuda şerh varsa veya paydaşlar ittifak ediyorsa, bu parçaların değerleri ayrı ayrı tespit edilerek belirlenecek yüzdelik oranlar esas alınarak satış bedeli paylaştırılmalıdır. Mahkeme, muhdesatların oranlanması konusunda hatalı işlem yapmıştır. Bu nedenle kararın bozulması gerekmektedir.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu, Madde 828-838.
14. Hukuk Dairesi         2016/9769 E.  ,  2019/7235 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.02.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
    Davacı, paydaşı olduğu 1 ada 55 parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın aynen taksimini, mümkün değil ise satış suretiyle giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim yolu ile giderilmesini talep etmiş, bu mümkün görülmezse davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece davanın kabulü ile; ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Somut olaya gelince; mahkemece, dava konusu 1 ada 55 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki muhdesatların %5,40"nın davacı ..."e, %4,07"sinin davalı ..."ün mirasçılarına veraset ilamındaki payları oranında, %16,29"unun davalı ..."e, %2,94"ünün davalı ..."e, %1,17"sinin davalı ..."a verilmesine, karar verilmiş ise de, her bir muhtesatın arzın ve muhtesatların bedellerinin toplamına oranlanması gerekirken, muhtesat oranlamasında hükme esas alınan 24.03.2016 tarihli ziraat ve inşaat bilirkişilerin ek raporunda, arzın değeri ile her bir muhtesatın oranlandığı, temyiz eden davalı vekili tarafından bu hususun temyize konu edildiği anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece, mahallinde yeniden keşif icra edilip, uzman bilirkişilerden yukarıda açıklanan yönteme uygun şekilde her bir muhdesatın ayrı ayrı toplam bedele oranlamasının yapılması istenerek, bilirkişilerden açık, denetime uygun rapor alınması, satıştan elde edilecek gelirin bu oranlara göre paylaştırılması ve bu hususun açıkça hükümde gösterilmesi gerekir.
    Belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ve yanlış oranlama sonucu yapılan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 31.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.