Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6937
Karar No: 2017/2027
Karar Tarihi: 13.03.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/6937 Esas 2017/2027 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı banka, dava dışı şahsın kullandığı krediye kefil olan davacıların borçlu olmadığının tespiti için açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davacıların kefalet sözleşmesi kapsamında borçlu olmadığının tespit edilmesine karar vermiştir. Davacıların imzasının bulunmadığı kredi artırım sözleşmesi nedeniyle kefil olarak sorumlu tutulamayacaklarına hükmedilmiştir. Ayrıca, davacıların kanunen kendilerine tanınan haklarından önceden feragat etmesini içeren sözleşme hükümlerinin geçersiz sayılacağına dair kanun maddeleri de hatırlatılmıştır. Bu kanun maddeleri, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 592/4 maddesi olarak belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi         2016/6937 E.  ,  2017/2027 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk(Ticaret) Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacılar vekili, müvekkillerinin, dava dışı ..."ın davalı bankadan kullandığı 20.11.2006 ve 25.12.2008 tarihli genel ticari kredi sözleşmesinin kefili olduklarını, borcun kefillerden... tarafından kapatıldıktan sona teminat olarak alınan ipotek borç bitmeden fek edildiğinden ödeme yapan kefile devredilemeyince mahkeme kararıyla kefile yapılan ödemenin iade edildiğini, borcun ödenmesi için banka tarafından muacceliyet ihtarnamesi çekilip... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2015/3725 sayılı dosyasından takip başlatıldığını, kredinin teminatı ipoteğin borç kapanmadan fek edildiğinden 6098 sayılı Yasanın 592/4 maddesinin "Alacaklı, haklı bir sebep olmaksızın yükümlülüklerini yerine getirmez, ağır kusuruyla mevcut belgeleri veya rehinleri ya da sorumlu olduğu diğer güvenceleri elinden çıkarırsa, kefil borcundan kurtulur. Bu durumda kefil, ödediğinin geri verilmesini ve varsa ek zararının giderilmesini isteyebilir" hükmü gereğince müvekkillerinin söz konusu krediden sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek, müvekkillerinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, lehlerine % 20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacıların müvekkili banka ile dava dışı ...arasında akdedilen 20/11/2006 tarihli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi"nin müşterek borçluları ve müteselsil kefilleri olduğunu, kredi sözleşmesinin kefalet başlıklı 12. maddesinin (1) fıkrasında "...borç için verilmiş olan teminatların tamamen veya kısmen geri verilmesi, fek edilmesi, ibra edilmesi hallerinde de kefil bunları şimdiden uygun gördüğünü ve kefaletinin aynen devam edeceğini kabul eder." hükmü gereğince davacıların kefaletlerinin devam etmekte olduğunu savunarak, davanın reddine, davacıların alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine karar verilmesini istemiştir.

    Mahkemece, davalı banka tarafından, dava dışı ..."a 20/11/2006 tarihinde 40.000,00 TL"lik ticari kredi kullandırıldığı, bu kredi 24/06/2008 tarihinde kapatılarak 25/06/2008 tarihinde yeniden 40.000,00.-TL"lik kredi kullandırıldığı, 25/12/2008 tarihinde de 25.000,00 TL limit artışı yapıldığı, davacıların kefaletinin 20/11/2006 tarihli kredi sözleşmesi için olduğu 25/12/2008 tarihli kredi artırım sözleşmesinde davacıların imzası bulunmadığından kefil olarak sorumlu tutulamayacakları, davalı bankanın ilk borç bitmeden ipoteği fek ettiği ve ipoteğin fekkinden de davacı kefillerin haberdar olmadığı gerekçesiyle, davacıların, ... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2015/3725 sayılı dosyasında borçlu olmadıklarının tespitine, yasal şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle kefilin kanunen kendisine tanınan haklardan önceden feragat etmesini içeren sözleşme hükümleri geçersiz sayılacağından davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 13/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi