Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/96
Karar No: 2019/7232
Karar Tarihi: 31.10.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/96 Esas 2019/7232 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istediği için dava açmış. Tapuda kayıtlı hakların müvekkili davacı adına tescil edilmesini talep etmiş. Asıl dava kabul edilmiş ve tapu iptali ile davacıların adına tescili yapılmış. Sonradan birleştirilen dava da benzer şekilde sonuçlanmış ve dava reddedilmiş. Ancak, bu karar infaza uygun değil çünkü davalıların kimlik bilgileri açıklanmamış ve payları belirtilmemiş. Tapu satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gerekiyor. Vaat alacaklısı, tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesi gereği hükümde taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekiyor.
14. Hukuk Dairesi         2019/96 E.  ,  2019/7232 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine asıl davada 13/08/2013, birleştirilen davada 03/08/2015 gününde verilen dilekçeler ile satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 13/09/2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi birleştirilen dava davacısı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Asıl davada davacı vekili, müvekkili davacı ile davalılar arasında düzenleme şeklinde yapılan 02.04.1992 tarih ve 05643 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile davalı ...’ın, 21.04.1992 tarih 6564 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile davalı Melahat Sağlam’ın, 04.05.1993 tarih 7879 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile ...’in 02.08.1993 tarih 13210 yevmiye No"lu satış vaadi sözleşmesi ile ... ve ...’in 420 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki murislerinden gelen tüm hak ve hisselerini müvekkili davacıya satmayı vaadettiklerini, bedelin ödendiğini, taşınmazın zilyetliğinin teslim edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazda davalılar adına kayıtlı tüm hak ve hisselerin müvekkili davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı ...’nın yargılama devam ederken ölümü üzerine mirasçıları davaya devam etmişlerdir.
    Davalı ... asıl davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
    Mahkemece, davanın kabulü ile, 420 ada 8 parsel sayılı taşınmazda davalılar adına kayıtlı payların tapusunun iptali ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davaya asli müdahale talebinde bulunan ... vekili temyiz etmiştir.
    Asli müdahale ve temyiz talepli dilekçesinde; ... Noterliğinin 06.08.2013 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle davalılardan ..."in payını kendisine satmayı vaat ettiğini, bu konuda ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/727 Esas sayılı dosyasında tapu iptali davası açtıklarını belirterek davaya asli müdahale talebinde bulunarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Dairemizin 12.10.2016 tarih 2015/17245 Esas, 2016/8390 Karar sayılı ilamı ile "Dava konusu taşınmazın elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi olduğu ve sözleşmenin ifa imkanın bulunmadığı" gerekçeleri ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin, 15.02.2017 tarih 2015/727 Esas, 2017/141 sayılı Kararı ile davacı ... davalı ... aleyhine açılan davanın eldeki dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
    Birleştirilen davada davacı ... vekili, davacı müvekkili ile davalı ... arasında 06.08.2013 tarih 07820 No"lu düzenleme şeklinde yapılan satış vaadi sözleşmesi ile davalının 420 ada 8 parsel sayılı taşınmazdaki murisinden gelen tüm hak ve hisselerini müvekkiline satmayı vaadettiğini, bedelin ödendiğini, tapu kaydına şerh verildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazda davalı adına kayıtlı tüm hak ve hisselerin adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Bozmaya uyularak yapılana yargılama sonunda; mahkemece, "asıl dava yönünden davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine" karar verilmiştir.
    Hükmü, birleştirilen dava davacısı ... vekili temyiz etmiştir.
    Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu açıklanmıştır.
    Somut olaya gelince; mahkemece, asıl dava yönünden davanın kabulü ile, 420 ada 8 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı bulunan davalılara ait hisselerin tapu kayıtlarının iptaline ve Muris ...’nın mirasçılık belgesindeki hisseleri oranında davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de; mahkemece kurulan hüküm infaza elverişli nitelikte değildir.
    Mahkemece; hükümde davalıların isim ve soy isimlerinin yazılmak sureti ile kimlik bilgilerinin eksiksiz açıklanması ve her bir davalının iptal edilen paylarının gösterilerek, infaza elverişli bir hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31.10.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi