7. Ceza Dairesi 2021/23261 E. , 2021/11819 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 ve 4733 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : 4733 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hükümlülük, müsadere, 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan ceza verilmesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I.Gümrük İdaresi vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen, davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmayan Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 317.maddesi gereğince REDDİNE,
II.Sanığın ve müşteki Tarım ve Orman Bakanlığı vekilinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nun 260. maddesi gereğince, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için yasa yollarının açık olduğu ve müşteki Tarım ve Orman Bakanlığı vekilinin hükmü temyize hakkı bulunduğu, temyiz talebinin münhasıran katılma hakkı ve vekalet ücretine yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Anayasanın 40/2, 5271 sayılı CMK"nun 34/2, 231/2. ve 232/6. maddeleri uyarınca karar ve hükümlerde, başvurulabilecek yasa yolu, süresi, başvuru yapılacak mercii ve başvuru yönteminin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir. Hükümde yasa yolu gösterilirken, sanığın yokluğunda verilen kararda 7 günlük temyiz süresinin tebliğ tarihinden itibaren başlayacağının belirtilmesi gerekirken, yanıltıcı şekilde "tebliğinden/tefhiminden itibaren" denilmek suretiyle sanığın yasa yolunda yanıltıldığı anlaşıldığından, sanığın temyizi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
1-Sanığın eyleminin bir bütün halinde 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunu oluşturduğu ve anılan Yasanın 8/4. fıkrası gereğince cezalandırılması gerektiği halde eylem bölünerek 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi yönüyle mahkumiyet hükmü tesis edilmesi ve 5607 sayılı Yasa gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
2-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
3-CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca cezada kazanılmış hak nedeniyle sanığa eylemi nedeniyle hükmedilen cezanın, 6 ay hapis ve 500,00 TL adli para cezası üzerinden infaz olunacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken; sanığın sonuç olarak 6 ay hapis ve 500,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10. maddeleri gereğince uygulama yapılması ve aynı Yasanın 3/22 ve 5/2 maddelerinin de uygulama şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilip somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
4-Davadan haberdar edilmeyen ve katılma talebi ve katılmasına dair karar bulunmayan Gıda ve Tarım İl Müdürlüğü lehine vekalet ücretine hükmolunması,
5-Suç tarihi ve ele geçen eşya nazara alınarak davaya katılma hakkı olan müşteki Tarım ve Orman Bakanlığı vekilinin yokluğunda yargılama yapılarak lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın ve müşteki vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.10.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.