18. Ceza Dairesi 2019/912 E. , 2020/1972 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, fuhuş
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süreleri, kararların niteliği ve suç tarihine göre yapılan incelemede dosya görüşüldü:
A- Sanık ... hakkında fuhuş suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyizinde;
Sanığa 09/05/2013 tarihinde tebliğ edilen hükmü, 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesinde belirlenen bir haftalık süre geçtikten sonra, sanığın 22/10/2015 tarihinde temyiz ettiği,
Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, sanık ...’ın temyiz isteğinin REDDİNE,
B- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında fuhuş ve suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizinde;
Temyiz isteklerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kaydına göre, sanık ...’ın 29/11/2014, sanık ...’ın 06/01/2016, sanık ...’nun da 24/02/2015 tarihlerinde öldüklerinin anlaşılması karşısında, ölümlerin doğruluğu kesin biçimde saptanarak, bu sanıklar hakkında açılan kamu davalarının TCK’nın 64 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanıklar ... ve ...’nun temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA,
C- Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizinde;
Sanıklara atılı suçlara ilişkin yasa maddelerinde öngörülen cezaların üst sınırları uyarınca, 5237 sayılı TCK. nın 66/1-e, ve 67/4. maddelerine göre, suçların tabi bulunduğu 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının temyiz inceleme sürecinde gerçekleştiği anlaşıldığından sanıklar ..., ..., ... ve ...’in temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmekle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca, tebliğnamaye aykırı olarak, başkaca yönleri incelenmeyen HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta CMUK.nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanıklar hakkında açılan kamu davalarının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle, 5237sayılı TCK. nın 66/1-e, 67/4. ve CMK. nın 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞMELERİNE,
D- Sanıklardan ..., ..., ... ve ... dışındaki sanıklar hakkında fuhuş suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyizinde ise;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak,
1- Örgüt kurma suçları açısından:
TCK"nın 220. maddesinde tanımlanan "örgütün” varlığının kabul edilebilmesi için hiyerarşik ilişki içinde olan en az üç kişiden teşekkül etmesi, örgütün yapısının sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaçlanan belirsiz sayıda suçları işlemeye elverişli bulunması, suç işlemek amacı etrafında fiili bir birleşme ile işbirliği, eylemli paylaşım anlayışı içinde hareket etmesi ve bu amaçlar doğrultusunda faaliyette bulunup, "devamlılık" göstermesi gerekir.
Örgüt niteliği itibarıyla devamlılığı gerektirdiğinden, kişilerin belli bir suçu işlemek veya bir suç işlemek için bir araya gelmesi halinde, örgütten değil iştirak iradesinden söz edilebilecektir. Ancak, amaçlanan suçları işlemede kolaylık sağladığı için işlenmesi amaçlanan suçlar açısından hazırlık hareketi niteliğinde olan örgütün varlığı için, amaç suçları işleme zorunluluğu olmadığı da dikkate alındığında, devamlılığın belirlenmesi noktasında yalnız amaç suçların sürekli bir şekilde işlenmesi değil, öncelikli olarak, amaç suçları sürekli biçimde işleme kararlılığının mevcut olup olmadığının araştırılması zorunludur.
Örgüt soyut bir birleşme değildir, bünyesinde hiyerarşik bir ilişki hakimdir. Bu hiyerarşik ilişki, bazı örgüt yapılanmalarında gevşek bir nitelik taşıyabilir. Bu ilişki dolayısıyla örgüt, mensupları üzerinde hakimiyet tesis eden bir güç kaynağı niteliğini kazanmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; sanıklar hakkında suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve bu örgütte yönetici olmalarından dolayı mahkumiyet hükümleri kurulduğu, oysaki Mahkemece kabul edilen fuhuş suçu örgütünde, fuhuş suçu işleyen ayrı ayrı kişilerin kimi bazı olaylar açısından aralarında iştirak iradesinin varlığı kabul edilse de üye ve yönetici kabul edilenler arasında hiyerarşik bir yapılanmanın sergilenemediği, amaç suç olan fuhuş suçlarında eylemli bir paylaşım içerisinde suç üzerinde hakimiyet tesisi olduğuna ilişkin delillerin bulunmadığı, örgüt mensubu olarak kabul edilen kişiler arasında dost hayatı yaşamak dışında organize olmuş bir birliktelikten söz edilemeyeceği anlaşılmakla, sanıkların itham edildikleri suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve/veya yönetme suçlarını işlediklerini gösterir nitelik ve yeterlilikte her türlü kuşkudan uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşıldığından, sanıklar hakkında atılı suçlardan beraatleri yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
2- Fuhuş suçları açısından;
Bir numaralı bentte anlatıldığı şekliyle somut olayda suç işlemek amacıyla kurulmuş bir örgüt bulunmadığından sanıklar hakkında fuhuş suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinde, TCK’nın 227/6. maddesinin uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini,
Kabule göre de;
a- Fuhuş suçunun mağdur sayısınca oluşacağı gözetilmeden ve hangi sanığın hangi mağdura yönelik fuhşu da anlatılmadan tek bir fuhuş suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
b- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş, Sanıklar ..., .., Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., müdafiilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 03/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.