Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/6 Esas 2020/750 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/6
Karar No: 2020/750
Karar Tarihi: 14.01.2020

Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2020/6 Esas 2020/750 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, kasten yaralama suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, sanığın eşine yapılan tebligatın usulsüz olduğu ve tebliğ tarihinde sanığın uzaklaştırma kararı nedeniyle aynı konutta oturmadığı tespit edilmiştir. Sanığın adli sicil kaydında bulunan tekerrüre esas alınan hükümde uzlaştırma işlemi uygulanıp uygulanmadığı araştırılmalıdır. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 5237 sayılı TCK'nın 53/1 maddesindeki bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle hükümler bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun \"aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat\" başlıklı 16. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 155/2 maddesi
- 7188 sayılı Kanun'un 26. maddesi
- 5271 sayılı CMK'nin 253. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nın 2. ve 7. maddeleri
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
3. Ceza Dairesi         2020/6 E.  ,  2020/750 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet


    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun "aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat" başlıklı 16. maddesinde, kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğin, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılacağının düzenlendiği, sanık ..."in yokluğunda verilen kararın, 22.01.2016 tarihinde eşine tebliğ edildiği, ancak düzenlenen tebligat parçasında sanığın adreste bulunmama sebebinin belirtilmediği, bu nedenle sanık adına yapılan tebliğin usulsüz olduğu anlaşıldığından, ayrıca tebliğ tarihinde sanığın uzaklaştırma kararı nedeniyle aynı konutta oturmadığı da dikkate alınarak sanığın öğrenme üzerine verdiği 15.03.2016 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    1) Adli sicil kaydına göre, tekerrüre esas başkaca ilamı bulunmayan sanık hakkında, tekerrüre esas alınan... Asliye Ceza Mahkemesinin 18.04.2013 tarih ve 2012/761 Esas - 2013/289 Karar sayılı ilamıyla sanığın 5237 sayılı TCK"nin 155/2. maddesi gereğince güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği ancak; 24.10.2019 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi gereğince uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenerek, tekerrüre esas alınan suçun da uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; TCK"nin 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, sanığın adli sicil kaydında bulunan ve tekerrüre esas alınan hükümde uzlaştırma işlemi uygulanıp uygulanmadığı araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK"nin 58/3. maddesi uyarınca zorunlu olarak TCK"nin 86/2. maddesindeki seçimlik cezalardan hapis cezasına hükmolunması gerekip gerekmediğinin ve TCK"nin 58. maddesinde düzenlenen tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    2) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53/1. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.01.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
























    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.