10. Hukuk Dairesi 2013/640 E. , 2013/1419 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı Kurum, iş kazası sonucu kasten öldürülen sigortalının hak sahiplerine bağlanan gelirlerin 506 sayılı Yasanın 10. ve 26. maddeleri uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, meydana gelen iş kazasında, davalı işverenin %25, diğer davalılar ..., ... ve ..."in %75 kusurlu olduğuna dair 17.09.2010 tarihli üç kişilik kusur raporu dikkate alınarak, ancak 10. madde koşulları yönünden hiç bir araştırma ve değerlendirme yapılmaksızın ve davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 26. maddesi kabul edilip, davalıların toplam %100 kusur oranları üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre; davacı Kurum vekilinin tüm, davalı ..."nin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Somut olayda; davalılar ..., ... ve ... tarafından, 15.04.2001 tarihinde, davalı ..."nde gece bekçisi olarak çalışan ..."nun boğularak öldürüldüğü anlaşılmaktadır. Mahkemece, ..."yu kasten öldüren davalılar ..., ... ve ..."in %100 kusurlu kabul edilmesi isabetli ise de, 15.04.2001 tarihli iş kazasında davalı işverenin 506 sayılı Yasanın 26., 4857 sayılı Yasanın 77. ve İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğünün 2 vd. maddelerine göre herhangi bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmasına rağmen, işçiyi gözetme borcunu ihlal ettiğinden bahisle davalı işvereni %25 kusurlu kabul eden 17.09.2010 tarihli kusur raporunun hükme dayanak kılınarak, davalı işverenin de kusurlu olduğunun kabul edilmesi isabetsizdir.
Diğer taraftan, 506 sayılı Yasanın 9. maddesi, “(Değişik fıkra: 25/08/1999 - 4447/2 md.) İşveren çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce örneği Kurumca hazırlanacak işe giriş bildirgeleriyle Kuruma doğrudan bildirmekle veya bu belgeleri iadeli-taahhütlü olarak göndermekle yükümlüdür. İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak kimseler için işe başlatıldığı gün Kuruma veya iadeli-taahhütlü olarak postaya verilen işe giriş bildirgeleri ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe alınan işçiler için en geç bir ay içinde Kuruma verilen veya iadeli-taahhütlü olarak gönderilen işe giriş bildirgeleri de süresi içinde verilmiş sayılır...” hükmünü içermektedir. Anılan yasanın 10. maddesi ise “Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde Kuruma bildirilmemesi halinde bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tesbit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde ilgililerin sigorta yardımları Kurumca sağlanır. Sigortalı çalıştırmaya başlandığı Kuruma bildirilmiş veya bu husus Kurumca tespit edilmiş olmakla beraber, yeniden işe alınan sigortalılardan, süresi içinde Kuruma bildirilmeyenler için de, iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde gerekli sigorta yardımları Kurumca sağlanır. Ancak, yukarıdaki fıkralarda belirtilen sigorta olayları için Kurumca yapılan ve ilerde yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile, gelir bağlanırsa, bu gelirlerin 22"nci maddede sözü geçen tarifeye göre hesap edilecek sermaye değerleri tutarı, 26"ncı maddede yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.” hükmünü öngörmektedir.
Ancak, davalı işveren yönünden, temyize konu rücu davasının esas itibariyle kusursuz sorumluluk halini düzenleyen 506 sayılı Yasanın 10. maddesine yönelik bulunmasına rağmen, 10. madde koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği hususu yöntemince araştırılıp belirlenmeden, anılan yasanın 10. maddesindeki sorumluluk koşullarının gerçekleşmesi halinde ise, Borçlar Kanunu’nun 43 ve 44. maddelerine göre %50 oranından aşağı olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak davalı işverenin rücu sorumluluğunun belirlenmesi gereğinin gözetilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde; davalı ..."nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Örnek İş Merkezi Yönetimine iadesine, 07.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.