18. Ceza Dairesi 2019/3714 E. , 2019/10874 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Suç tarihinde hükümlü olan sanığın koğuşta arkadaşıyla kavga etmesi sebebiyle geçici olarak başka bir koğuşa götürmek isteyen müşteki infaz koruma memurlarına “ne var, ne istiyorsunuz, bu işin çıkışı var, bu ceza nasıl olsa bitecek, çıktığımda hepinizi alıcam, hepinizle hesaplaşacağım” diyerek tehdit etmesi şeklinde gerçekleşen olayda sanığın eyleminin görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden suçun niteliğinde yanılgı ile tehdit suçundan hüküm kurulması,
2- Kabule göre ise; iddianame anlatımında yer alan ve mahkemece sanığın müştekilere söylediği kabul edilen “ne var, ne istiyorsunuz, bu işin çıkışı var, bu ceza nasıl olsa bitecek, çıktığımda hepinizi alıcam, hepinizle hesaplaşacağım” şeklindeki sözlerin, bir bütün olarak TCK"nın 106/1-2. cümlesinde düzenlenen basit tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
3- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Bu şekilde kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Olay günü sanığın mağdura söylediği kabul edilen sözlerinin muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibari ile oluşmadığı gözetilmeden, sanıkların beraatı yerine mahkûmiyetlerine karar verilmesi,
4- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’in temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken aleyhe temyiz olmadığından 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/06/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.