10. Hukuk Dairesi 2013/963 E. , 2013/1412 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, maluliyetinin tespiti ile maluliyet aylığı bağlanarak, aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, davacının maluliyet aylığı başvurusuna dayalı olarak, maluliyet durumunun tespitiyle, maluliyet aylığı bağlanması istemine ilişkin olup; Mahkemece, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi ile Adli Tıp Genel Kurulu raporları gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İnceleme konusu somut olayda; 5510 sayılı Yasanın 4. maddesinin 1/b bendi kapsamında sigortalı iken maluliyet aylığı başvurusunda bulunan davacıya verilen sağlık kurulu raporlarının, davalı Kurumca incelenmesi sonucu, çalışma gücünün en az 2/3’sinin kaybedilmemesi nedeniyle maluliyet aylığı başvurusunun reddedildiği; açılan dava üzerine alınan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi"nin 30.04.2010 ve Adli Tıp Genel Kurulu"nun 06.10.2011 tarihli raporlarında, davacının çalışma gücünün 2/3"ünü kaybetmediği, ancak meslekte kazanma gücünü % 100 kaybettiği belirtilmiştir. Hal böyle olunca, maluliyet aylığı bağlanması için 1479 sayılı Kanunun 28. maddesinde aranan "çalışma gücünün en az 2/3"ünün yitirilmesi" şartının somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmaktadır.
01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 25. maddesi “Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, 4 üncü Maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60"ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılır” hükmünü içermekte olup, malul sayılma için 1479 sayılı
Yasada öngörülen çalışma gücünün en az 2/3’sini yitirmiş olma hali, 01.10.2008 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasanın 25. maddesindeki yasal düzenlemede “çalışma gücünün en az % 60’ını kaybetme” olarak öngörülmüştür.
Görülmekte olan dava, 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihte henüz derdest olup, sosyal güvenlik hukukunun kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle, sigortalı veya hak sahipleri lehine getirilen yasal düzenlemelerin derdest davalara da uygulanması gerekeceği tartışmasızdır. Şu halde yapılması gereken iş; yukarıda bahsedilen açıklamalar çerçevesinde, 5510 sayılı Yasanın 25. maddesinde öngörülen “çalışma gücünün en az % 60’ını yitirmiş” olma halinin varlığı yönünden usulünce yapılacak araştırma ve inceleme sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Kabule göre de; 1479 sayılı Yasanın 29. maddesinde düzenlenen "...istek tarihi itibariyle prim ve her türlü borçlarını ödemiş olmak", 5510 sayılı Yasanın 26. maddesinde düzenlenen "...4"üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur" hükümleri gözardı edilerek, davacının prim borcunu tamamen ödediği tarihi takip eden aybaşından itibaren maluliyet aylığı bağlanmasına karar verilmesi gerekirken, prim borcuna ilişkin tahsis koşulları irdelenmeksizin, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 07.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.