10. Hukuk Dairesi 2012/23882 E. , 2013/1407 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
...Asliye Hukuk Mahkemesi"nden İş Mahkemesi sıfatıyla verilen 17.10.2011 günlü ve 296/641 sayılı hükmün, davacı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 17.05.2012 günlü ve 5761/8927 sayılı kararı ile onanmasından sonra, davalı ... vekilinin 16.10.2012 tarihli dilekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 331. maddesi gereğince, ... lehine vekalet ücretine hükmedilmesini talep ettiği, mahkemece 22.10.2012 tarihli ek karar ile, talebin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu kez, 22.10.2012 tarihli iş bu ek kararın, davalı ... vekilince yasal süresi içinde temyiz edilmesi üzerine Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
İdari nitelikteki bir davanın hukuk mahkemesine açılması durumunda izlenecek sürece ilişkin olarak, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanununda birbirini tamamlayan düzenlemeler yer almaktadır. 6100 sayılı Kanunun “Dava şartları” başlığını taşıyan 114. maddesinde, yargı yolunun caiz olması durumu, dava koşulları arasında sıralanmış, “Dava şartlarının incelenmesi” başlıklı 115. maddesinde, dava koşulu eksikliğini saptayan mahkemece davanın usulden reddine karar verileceği belirtilmiştir. Diğer taraftan 2577 sayılı Kanunun “İdari Dava Türleri ve İdari Yargı Yetkisinin Sınırı” başlığını taşıyan 2. maddesinde; idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları ile idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarar görenlerce açılan tam yargı davaları idari dava türleri olarak sıralanmış; “Görevli Olmayan Yerlere Başvurma” başlıklı 9. maddesinde; çözümlenmesi Danıştay’ın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girmesine karşın, adli yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi durumunda, bu konudaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren (30) gün içinde görevli mahkemede dava açılabileceği, görevsiz yargı makamına başvuru tarihinin, Danıştay’a, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edileceği, adli yargı yerlerine açılan ve görevsizlik sebebiyle reddedilen davalarda, görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra, anılan (30) günlük süre geçirilmiş olsa da, idari dava açılması için öngörülen süre henüz dolmamış ise bu süre içinde idari dava açılabileceği bildirilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; mahkemece, 17.10.2011 günlü ve 296/641 sayılı hükümde, idari yargı alanına giren davanın dava koşulu eksikliğine dayalı olarak usulden reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, 6100 sayılı Kanunun hukuk mahkemeleri arasındaki görev konusunda uygulama olanağına sahip 20. maddesi uyarınca karar oluşturulması isabetsiz olduğu gibi, ayrıca, idari yargıda görülmesi gereken davanın yargı yolu yanlışlığı nedeniyle adli yargıda açılması durumunda görevli idari yargı mahkemesi belirtilerek dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesi yönünde hüküm oluşturulması isabetsiz ise de, belirtilen hususlar 22.10.2012 tarihli ek karar ile varılan sonuç üzerinde etkili olmadığından, davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve kanuna uygun olan 22.10.2012 tarihli ek kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan Orman Gen. Müd."den alınmasına, 07.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.