MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava ve birleştirilen dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece asıl davada davacılar ..., ..., ..., ... yönünden davanın başvuruya bırakılmasına, diğer davacılar yönünden kabulüne, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1)Davacılardan ...’ın muris ...mirasçıları ile birlikte dava konusu taşınmaza ilişkin ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1988/180 esas sayılı bedel artırım davası açtığı, bedelin artırılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği anlaşılmıştır. Bu itibarla adı geçen davacı yönünden kamulaştırma işleminin kesinleştiği tespit edildiğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2) Dava, muris ... oğlu ... ilişkindir. ...’ın veraset ilamında her ne kadar toplam miras payının 5760 olduğu belirtilmiş ise de tüm mirasçılar paylarının toplamının 5970 olduğu, bu nedenle miras hesabında pay ve payda eşitliğinin bulunmadığı anlaşıldığından, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın anılan veraset ilamına dayanması nedeniyle davacılar paylarının fazla belirlenmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 04.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.