1. Hukuk Dairesi 2016/14049 E. , 2019/6766 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, davalılar ile aralarındaki yaptıkları anlaşmaya göre davacı ..."nın maliki olduğu 404 parsel (yenileme ile 116753 ada 12 parsel) sayılı taşınmazdaki 400/4269 payını davalı ..."a 03.12.2010 tarihinde satış suretiyle temlik ettiğini, bu devir karşılığında davalıların bir daire ve bir dükkan vereceğinin kararlaştırılması sonucunda davalı ..."in maliki olduğu 37735 ada 3 parseldeki 1 nolu bağımsız bölüm ile aynı ada ve parseldeki 24 nolu bağımsız bölümdeki 17/44 payını davacı ..."a devrettiğini, ancak devredilen 24 nolu bağımsız bölümün gerçekte 17 m² olmasına rağmen sığınak ve depo gibi ortak yerlerin eklenmesi ile yüz ölçümünün 300 m² olarak gösterilerek temlik edildiğini, bu devir karşılığında hataya düşürüldüklerini, ayrıca 24 nolu bağımsız bölümün tamamının değil, 17/44 payının devredildiğini ileri sürerek, 404 parsel (yenileme ile 116753 ada 12 parsel) sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı ... adına tesciline karar verilmesini istemişler, davalı ...’ın yargılama sırasında çekişme konusu yeri dava dışı üçüncü kişiye devretmesi nedeniyle taleplerini bedele dönüştürmüşlerdir.
Davalılar, devrin rızaya dayalı olarak yapıldığını, davacıların hataya düşmelerinin söz konusu olmadığını, trampa şartlarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...çekişme konusu 404 parsel sayılı taşınmazdaki 400/4269 payın yargılama sırasında davalı ... tarafından 25.07.2011 tarihinde trampa suretiyle dava dışı Alişan Kara"ya temlik edildiği kayden sabittir. Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanında doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş 6100 s.Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 125.maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Söz konusu maddede, “dava konusunun devri” kenar başlığı altında; "isterse devreden tarafla olan davasından vazgeçerek, dava konusunu devralmış olan kişiye karşı davaya devam eder. Bu takdirde davacı davayı kazanırsa,dava konusunu devreden ve devralan yargılama giderinden müteselsilen sorumlu olur. İsterse, davasını devreden taraf hakkında tazminat davasına dönüştürür." şeklinde düzenleme getirilmiştir. Hâl böyle olunca; kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu olan yasal düzenleme gözetilmek suretiyle, HMK"nun 125. maddesindeki usuli işlemlerin tekemmül ettirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, değinilen husus gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 19.12.2019 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılardan ... ve vekilleri Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalılar ... v.d. vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 15.20.TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 19.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.