19. Hukuk Dairesi 2016/6897 E. , 2017/2018 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilen 26.01.2010 tarihli sözleşmenin 5.maddesi gereğince, davalı şirkete dava konusu 66.000.-USD meblağlı çekin teminat olarak verildiğini, buna rağmen çekin davalı tarafça bankaya ibraz edildiği, teminat olarak verilen çek bedelinden borçlu olmadıklarının tespitini ve %20 kötü niyet tazminatı ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirket sözleşme gereği üstlendiği edimleri zamanında yerine getireceğinin teminatı olarak dava konusu çeki verdiğini, üstlendiği edimleri zamanında ve gereği gibi yerine getirmediği için müvekkil firmayı zarara uğrattığını, sözleşmenin 3.maddesinde düzenlenen cezai şart gereğince borçlandığını, davacı şirkete gecikme cezasına istinaden fatura kesilip noter kanalıyla tebliğ edildiğini, teminat olarak verilen çekin de karşılıksız çıkması edeniyle zararlarının karşılanmadığını, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi kurul raporuna göre, taraflar arasındaki sözleşme kapsamındaki zayıf akım sistemlerinin eksiksiz olarak davalıya teslim edildiği; ancak, merkezi saat sisteminin diğer sistemlere göre 3 ay gecikmeli olarak 18/10/2010 tarihinde teslim edildiği; eksik ve kusurlu iş bulunmadığı; sözleşmenin, teminatı olarak düzenlenen dava konusu çekin davacı tarafından sözleşme konusu işin garantisi olarak davalıya verilmiş olduğu; işin süresinde bitirilmesi amacıyla düzenlenen cezai şartın teminat mektubu kapsamında değerlendirilemeyeceği; sözleşmede bunun aksine bir düzenlemenin de olmadığı; bu kapsamda, dava konusu çek bedelinin tahsili için taliki şart gerçekleşmediğinden davacının 66.000,00.-USD bedelli teminat çeki dolayısıyla davalıya borçlu olmadığının tespitine, İİK"nun 72/5 maddesi uyarınca, davalının bedelsiz dava konusu çeke dayalı olarak davacı hakkında haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi yaptığından takip tutarı üzerinden %20 kötüniyet tazminatı tutarı 23.364,00.-TL"nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, çek nedeniyle borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir. Taraflar arasında dava konusu olan çekin, taraflar arasında düzenlenen 26.01.2010 tarihli, ...400 yataklı eğitim ve araştırma hastanesine zayıf akım sistemleri satış sözleşmesinin 5. maddesi gereğince uyarınca teminat olarak verildiği hususunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, sözleşme uyarınca davalının herhangi bir zararının bulunup bulunmadığı, cezai şart talep edip-edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Bilirkişi kurulu raporunda, sözleşmeye konu mallardan bir kısmının süresinde teslim edilmediği, üç ay gecikmeli olarak teslim edildiği belirtilmiştir. Sözleşmenin 3. maddesinin 5. bendinde “...satıcı yükümlülüklerini verilen süre içerisinde ve tamamını yerine getirmez ise geciken her gün için toplam sözleşme bedelinin yüzde 1,5 oranında cezai şart ödemeyi kabul eder” hükmüne yer verilmiş olup, mahkemece söz konusu madde uyarınca, davalının cezai şart talep hakkı bulunup bulunmadığı hususunda hiç bir değerlendirme yapılmaksızın bilirkişi kurulunun hatalı hukuki değerlendirmesi neticesi düzenlenen rapor esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 13/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.