Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3110
Karar No: 2015/4214
Karar Tarihi: 17.09.2015

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3110 Esas 2015/4214 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/3110 E.  ,  2015/4214 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    KATILANLAR : ..., ...
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanıklar ... ve ...’in 02/07/2007 tarihinde ... İli, ... İlçesi, ... Caddesi, No: ... adresinde faaliyet göstermekte olan ... İnşaat Malzemeleri Turizm Emlak Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi isimli firmayı İsmail ... ve ... isimli kişiler adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanlarını kullanmak suretiyle satın aldıkları, sanıkların daha sonra söz konusu şirket adına ... Bankası Demetevler/... Şubesi nezdinde çek hesabı açtırdıkları ve bu hesap üzerinden çek karnesi aldıkları, bilahare bu çek karnesi içerisinde yer alan ... seri numaralı çek yaprağını keşidecisi ... İnşaat Malzemeleri Turizm Emlak Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, keşide yeri ..., keşide tarihi 30/06/2008, çek bedeli 10.000 TL olacak şekilde tanzim eden sanıkların söz konusu çeki piyasaya sürdükleri, hamiline olarak düzenlenmiş bu çekin ciro yolu ile katılan ... "a geçtiği, adı geçen katılan tarafından suça konu çekin 01/07/2008 tarihinde bankaya ibraz edildiği, banka görevlilerince yapılan kontroller neticesinde söz konusu çekin sanıklar Yaşar ve Bayram tarafından dolandırıcılık amacı ile kurulmuş şirket adına açılmış hesap üzerinden düzenlenmiş bir çek olduğunun tespit edildiği ve bu tespit üzerine çek bedelinin katılana ödenmediği, sanıkların bu şekilde sahte oluşturdukları bankanın maddi varlığı niteliğindeki çeki piyasaya sürmek suretiyle üzerlerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia ve kabul edildiği somut olayda;
    Sanıkların aşamalardaki savunmalarında; “suça konu çeki kendilerinin tanzim etmediğini, zira içerisinde söz konu çek yaprağının da bulunduğu çek karnesini suç tarihinden önce kaybettiklerini, bu durumu ilgili banka şubesine hem sözlü ve hem de yazılı olarak bildirdiklerini, diğer yandan katılan ...’ı da tanımadıklarını, bu kişi ile herhangi bir ticari ilişkilerinin olmadığını, zaten suç tarihinde başka bir suçtan dolayı cezaevinde bulunduklarını, bu nedenle üzerlerine atılı suçlamaları kabul etmediklerini” beyan etmeleri, dosya içerisinde bulunan 22/06/2011 tarihli bilirkişi raporundan suça konu çekin ön yüzünde bulunan keşideci imzaları ile diğer yazıların sanıkların eli ürünü olmadığının anlaşılmış olması, katılan ...’ın aşamalardaki ifadelerinde; “suça konu çeki 2008 yılı Mart ayında mermer ticareti yaptığı çekin arka kısmında birinci ciranta olarak isim ve imzası bulunan ... isimli kişiden aldığını, sanıkları tanımadığını ve sanıklarla herhangi bir ticari ilişkinin olmadığını” beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; öncelikle söz konusu çekte birinci ciranta olarak yer alan ve suça konu çeki katılana veren kişi olan ...’ün açık kimlik ve adres bilgilerinin tespit edilerek bu kişinin tanık olarak dinlenmesi, ifadesinde adı geçen sanıkları ve katılan ...’ı tanıyıp tanımadığının, bu kişilerle herhangi bir ticari ilişkisinin bulunup bulunmadığının, suça konu çekin ne şekilde ve hangi hukuki ilişkiye dayanarak kendisine geçtiğinin, söz konusu çekin ön yüzünde yer alan keşideci imzası ve diğer yazılarla çekin arka kısmında yer alan birinci ciranta isim ve imzalarının kendisine ait olup olmadığı hususlarının sorulması, gerekirse çekte yer alan yazı ve imzaların ... isimli kişiye ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, bilahare ilgili banka şubesine yazı yazılarak sanıklar tarafından aralarında suça konu çek yaprağının da yer aldığı çek karnesinin kaybolduğuna ilişkin bankaya yapılan sözlü veya yazılı herhangi bir müracaatın olup olmadığının sorulması ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre, sanıkları hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17/09/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi