12. Ceza Dairesi 2017/2408 E. , 2020/3086 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/4, TCK’nın 51/1-3-6-7. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında Fatih ilçesi Haydar mah. sinan cami sk 2181 ada 9 parselde bulunan ve kentsel ve tarihi sit alanı içinde kalan, korunması gerekli kültür varlığı olarak tescilli taşınmaz üzerinde ilgili Kültür ve Turizm Varlığını Korumu Kurulu tarafından onaylanmış restorasyon projesine aykırı olarak kat ilave ettiği ve tüm binayı betonarme olarak yaptığı iddiasıyla kamu davası açıldığı, dosya kapsamında yer alan 03.11.2010 tarihli yapı tatil tutanağında, zemin +2 normal katlı olarak 26.11.2008 tarih 2477 sayılı kurul onaylı restorasyon projesine aykırı olarak kat kotlarını değiştirerek araya bir kat ilave edildiği, çatı arasına ilave kat yapıldığı ve tüm binanın betonarme olarak yapılmış olduğunun belirtildiği, yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 11.01.2011 tarihli raporda yapının kurul onaylı projesine aykırı olarak bodrum +zemin +2 normal kat +çatı katlı betonarme olarak yapıldığı, doluluk – boşluk oranlarının onaylı projesine uymadığının tespit edildiği, İstanbul IV Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 19.01.2011 tarih 4360 sayılı kararı ile davaya konu tescilli yapıya zarar verenler hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği, mimar bilirkişi eşliğinde mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen raporda binanın 2010 yılında tasdikli restorasyon projesine aykırı olarak 1 kat fazla yapılmış olduğu, projeye aykırı olarak her katta birer bağımsız daire olarak yapıldığı, proje ve ruhsatında 3 katlı olan taşınmazın tek bir bağımsız bölüm olduğu, ancak mahallinde yapılan tespitte 4 bağımsız bölümlü 4 katlı bir taşınmaz olduğu, yapım şeklinin de tamamen değiştirilerek ahşap konstrüksiyon yerine betonarme yapılarak yine projeye aykırılık teşkil ettiğinin belirtildiği, ancak bilirkişi raporunda iddianameye konu eylemler nedeniyle tescilli yapıda zarar meydana gelip gelmediği ve müdahalelerin niteliği hususunda görüş belirtilmediği anlaşılmakla;
Konusunda uzman mimar, inşaat ve sanat tarihçi bilirkişiler refakate alınmak suretiyle mahallinde yeniden keşif yapılarak suça konu müdahalelerin, tescilli kültür varlığının zarar görmesine, özgün yapısını kaybetmesine sebebiyet verip vermediğinin, iddianameye konu edilen uygulamaların niteliklerinin, yani, 3194 sayılı İmar Kanununun 21/3. maddesinde tanımlanan “basit onarım” mı yoksa 2863 sayılı Kanunun 9. maddesinde tanımlanan “inşai ve fiziki müdahale” mi olduğunun tereddütsüz şekilde belirlenmesi, sonucuna göre, zararın varlığı halinde, 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1. maddesi; zararın yokluğu halinde ise, fiillerin “basit onarım” niteliği taşıması veya “inşai ve fiziki müdahale” niteliği taşısa dahi suça konu taşınmazın bulunduğu yerde suç tarihi itibariyle faaliyette olan Koruma Uygulama ve Denetim Bürosu bulunması halinde 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/4. maddesi kapsamında değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporuna itibarla hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 2010-2011 şeklinde gösterilmesi,
2-Hakkında tayin edilen hapis cezası ertelenen sanığın, TCK’nın 51/8. maddesi uyarınca denetim süresi iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı hususunun kararda gösterilmemesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.