12. Hukuk Dairesi 2016/27216 E. , 2018/556 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi ... icra mahkemesine yaptığı başvuruda, alacaklı yedieminin, kendi iradesine göre tek taraflı olarak yediemin ücreti belirlediğini, vergi borcuna herhangi bir pay ayrılmadığını, Adalet Bakanlığına ait Depo Ve Garaj Ücretlerine İlişkin Tebliğe göre yediemine ayrılacak ücretin, hacizli malın takdir edilen değerinin belli bir oranını geçemeyeceğini beyanla, pay dağıtımına ve yediemine yapılan fazla ödemeye ilişkin işlemin iptali ile aracın aynından doğan vergi borcu için pay ayrılmasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece; şikayetçi vergi dairesinin talebinin, takip alacağının aslına itiraz mahiyetinde olduğu, şikayetçinin takibin tarafı olmaması nedeniyle itiraz hakkının bulunmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun mahcuz malların muhafazası hakkındaki 88. maddesi uyarınca, aynı maddenin 1.fıkrası dışında kalan taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır.Aynı Kanun"un 59. maddesi uyarınca ise, takip masrafları borçluya ait olup, alacaklı ilk ödenen paradan yaptığı masrafları alır.
Paranın paylaştırılmasına ilişkin İİK"nun 138/2. maddesine göre de; haciz, paraya çevirme ve paylaştırma gibi bütün alacaklıları alakadar eden masraflar, önce satış tutarından alınır ve artan para, takip masrafları ve işlemiş faizler dahil olduğu halde alacakları nispetinde paylaştırılır. Yediemin ücretinin ise, satış talep tarihine kadar olanı takip masrafı, bu tarihten satış tarihine kadar olanı ise satış masrafı olup, satış masrafı olan yedieminlik ücretinin satış tutarından öncelikle ödenmesi gerekir.
Buna göre, yedieminin, alacağını, muhafazanın yapıldığı, bir diğer anlatımla, yediemin ücretinin doğduğu takip dosyasından talep etmesi gerekip, bunun için yeni bir takip başlatmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu nedenle de yediemin ücretinin, satış bedelinden öncelikle ödenmesi hususu, muhafazanın uygulandığı ve yediemin ücretinin doğduğu takip dosyasından satışın yapılması halinde söz konusu olup, icra müdürlüğünce, İİK"nun 88. maddesine göre yediemin ücretinin hesaplanarak ödeme yapılacağı tabiidir.
Yedieminin, ücret alacağı için müstakil bir takip başlatması halinde ise, artık İİK"nun 138/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayıp, satış bedelinden öncelikle bu dosya alacağının ödenmesi söz konusu olamaz.
Bu durumda, icra müdürlüğünce yapılacak iş, satış bedelinin, sıra cetveli yapılmak üzere ilk haczi koyan icra dairesine gönderilmesinden ya da ilk haciz satışın yapıldığı dosyadan konulmuş ise sıra cetveli yapmaktan ibarettir.
İİK"nun 140. maddesi gereğince; “Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.”
Sıra cetveli yapılmaması, bir hakkın yerine getirilmemesine ilişkin olup, İİK’nun 16 maddesine göre süresiz şikayete tâbidir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında, birden fazla alacaklının bulunduğu böyle durumlarda, icra müdürlüğünce, öncelikle İİK"nun 140.maddesi gereğince sıra cetveli yapılmalı ve alacaklılara, diğer alacaklara yönelik itirazlarını ileri sürme imkanı tanınmalıdır. Alacağın rüçhanlı olup olmadığı ve öne sürülen diğer hususlar, sıra cetveli yapıldıktan sonra itiraz halinde tartışılacak olup, bu aşamada icra müdürlüğünün sıra cetveli düzenlemekten imtina etmesi mümkün değildir. Bir başka anlatımla, alacaklıların itirazlarını ileri sürebilmesi için öncelikle sıra cetveli yapılması gerekmektedir.
O halde, mahkemece, İİK"nun 17/2. maddesi uyarınca, ilk haczi koyan icra müdürlüğünce sıra cetveli yapılması gerektiğine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Şikayetçinin temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.