11. Hukuk Dairesi 2018/3452 E. , 2019/4730 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 13.02.2014 tarih ve 2011/188-2014/32 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı kurum vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ..."in 2000/23084 sayılı "mitreapel", 2009/21900 sayılı "mitrebond", 2009/38150 sayılı "mitreapel" ve 2009/38790 sayılı "mitre shock" markalarının tescilli sahibi olduğunu, davalı şirketçe yapılan 2009/57166 sayılı “mitreloc” ibareli marka başvurusuna iltibas, tanınmışlık ve kötü niyet vakıalarına dayalı olarak yapmış oldukları itirazın nihai olarak TPMK YİDK tarafından reddedildiğini ileri sürerek, davaya konu YİDK kararının iptalini talep etmiştir.
Davalılar davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve bilirkişi raporu doğrultusunda, YİDK kararına karşı dava açılabilmesi için marka ilanına itirazda bulunmak gerektiği ancak davacı şirketçe ilana karşı yapılmış bir itiraz bulunmadığı, dava konusu marka ile davacı markalarının bütünsel anlamda yapılan karşılaştırması sonucunda, "mitre" ibaresinin tescili talep olunan sınıflar yönünden ayırt edici vasfı düşük, tanımlayıcı nitelikte bir sözcük olduğundan bahsedilmesinin mümkün olmadığı, ilgili sektörde kullanılan bir sözcük olarak kabul edilse dahi markanın kullanıldığı emtiaların genel bir tüketici kitlesine de hitap ettiği, "mitre" kelimesi ile karşı karşıya kalan ilgili tüketicinin aklına; anılan ibarenin İngilizce" deki ikincil anlamının gelme ihtimalinin söz konusu olmadığı, dolayısıyla "mitre" sözcüğünün markadaki "bağımsız ayırt edici rolünü" koruduğu, bu bakımdan esas unsurları ve başlangıçları "mitre" ibaresinden oluşan taraf markalarının; birbirlerinin farklı versiyonları, alternatifleri, serileri şeklinde veyahut en azından birbirleri arasında bir idari-ekonomik ilişkinin var olduğu şeklinde bir algının ortaya çıkacağı, kaldı ki her iki markanın da görsel anlamda benzer renk kombinasyonu ve şekli unsurları tercih etmesinin bu etkiyi daha da arttırdığı, nihayetinde taraf markalarının ayni/benzer nitelikte olduğu "Sanayide, bilim sahasında, fotoğrafçılıkta, tarım, bahçecilik ve ormancılıkta kullanılan kimyasallar. İşlenmemiş suni reçineler ve işlenmemiş plastikler. Gübreler ve topraklar. Yangın söndürücü maddeler. Ev ve kırtasiye amaçlı olmayan yapıştırıcılar Kağıt, karton (mukavva) ve bunlardan yapılmış ürünler (Kırtasiye amaçlı ürünler hariç). Plastik malzemeden mamul ambalajlama ve sarma malzemeleri. Matbaa ve ciltleme malzemeleri. Basılı evraklar; basılı yayınlar, takvimler, posterler, fotoğraflar, afişler, tablolar, çıkartmalar, (pullar). Kırtasiye, büro, eğitim ve öğretim malzemeleri (mobilyalar ve cihazlar hariç). Büro makineleri. Badana ve boya işleri için fırçalar ve rulolar"" emtiaları yönünden karıştırılma ihtimalini meydana geleceği, bu emtialarla sınırlı olmak koşuluyla dava konusu 2009/57116 sayılı markanın hükümsüzlüğü koşullarının ve dolayısıyla anılan YİDK kararının iptali koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davacı şirket tarafından açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile davaya konu YİDK kararının başvuru markası kapsamında bulunan 1. ve 16. sınıflar yönünden iptaline karar verilmiştir.
Kararı davalı kurum vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı kurum vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı kurum vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı kurumdan alınmasına, 24/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.