18. Hukuk Dairesi 2015/11407 E. , 2016/9594 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak ... İli ... İlçesi .... Mahallesi 4520 ada 48 parsel sayılı taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir.
Şöyle ki;
1-Davacılar vekili dava dilekçesi ile, davacıların .... İli ... İlçesi ... Mahallesi 4520 ada 48 parsel sayılı dava konusu taşınmaza... Anadolu Lisesi yapılmak suretiyle kamulaştırmasız olarak el konulduğunu belirterek taşınmaz bedelinin davalıdan tahsilini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dava, kamulaştırmasız el koyma nedeni ile tazminat istemine ilişkindir.
Davaya konu olayda çözülmesi gereken hukuki sorun, dava konusu taşınmaza el koymanın bir kamulaştırma işlemine dayanıp dayanmadığı, dava edilen yerle ilgili olarak kesinleşmiş bir kamulaştırma işlemi bulunup bulunmadığı, dolayısıyla kamulaştırmasız el atma iddiasının yerinde olup olmadığı ve tazminata hükmedilmesi gerekip gerekmediği ve taşınmaz değerinin tespiti noktasında toplanmakta olup, mahkemece bu konularda yeterince araştırma ve inceleme yapılmadığı, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olmadığı anlaşılmıştır.
Aynı taşınmazın başka paydaşları tarafından davalı ... aleyhine açılan ..... Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/335-2013/587 sayılı benzer bir dosyasında davanın reddine karar verildiği, bu karar hakkında Dairemizin 2015/8263-2015/16487 sayılı ilamı ile bozma kararı verildiği, bu dosyanın ve aynı taşınmaz hakkında karar verilen diğer dosyaların incelenmesi sırasında yapılan tespitlerde; davaya konu taşınmazın geldi parseli olan 570 ada 3 parselin dava dışı kurum ve şahıslar adına kadastro çalışması sırasında tesbit gördüğü, ancak tesbite itiraz üzerine kadastro mahkemesinde 1958 yılında açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda .... Kadastro Mahkemesinin 29.06.2004 gün ve 2003/27 E. 2004/19 K. sayılı ilamının 31.07.2006 tarihinde kesinleştiği ve bu ilama dayalı olarak kök parselin ... ve dava dışı üçüncü kişiler adına tescil edildiği, bunun gitti kaydının 4520 ada 7 parsel, bu parselin gittisinin ise 4520 ada 48 parsel olduğu gelen kayıtlardan anlaşılmakta ise de, bu taşınmaza ait evveliyat kayıtları ile tescil sonrası tedavül işlemlerine ilişkin dayanak belge ve kayıtların çoğunluğunun ve davacıların hisselerini satın aldığı....."e sattıkları hisselerin intikal yoluyla geçtiği anlaşılsa da sözkonusu intikallerin dayanak belgeleri dosya içerisinde bulunmadığı, dosyada bulunan belgelerin ise okunaklı ve denetime olanak sağlayacak nitelikte olmadığı, kök 570 ada 3 parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin davalı olduğu süreçte taşınmazın çeşitli idareler tarafından kamulaştırıldığı, ancak kamulaştırma işlemi sırasında tapu malik veya mirasçılarına usulüne uygun olarak yapılmış kamulaştırma evrakının tebliğine dair evraka dosya içerisinde rastlanmadığı, kamulaştırma işlemlerinin kayyım huzuru ile yürütüldüğü, idare tarafından malik veya mirasçıların davalı olarak gösterildiği Kamulaştırma Yasasının 16. veya 17.maddesine göre açılmış tescil davasının tesbit edilemediği anlaşılmıştır.
Dosya içerisinde tüm tapu kayıtları celbedilmemiş olup geldi ve gitti kayıtlarını ayrıntısıyla ve okunaklı şekilde gösteren belgeler de bulunmamaktadır. Dolayısıyla dava konusu taşınmazın geldisiyle gittisiyle kayıttaki durumunu tam ve net biçimde belirleyecek nitelikte olmayan bu kayıtlara dayalı olarak hüküm kurmak mümkün görülmemiştir. Yine, kayıtlarda yer alan şerhlerde geçen mahkeme kararları eksiksiz biçimde getirilmemiş ve bu dava dosyalarının eldeki davaya etkisi değerlendirilmemiş ve hükmen kaydı içeren paydaşlara ait hükümlerin içeriği de gözönünde bulundurulmamıştır.
Davaya konu uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak, dosyada örnekleri bulunan tüm kararlara ait dosyalar ile kamulaştırma evrakı asıllarının veya onaylı örneklerinin etraflıca araştırılarak, dava konusu taşınmaza ait tapu kayıtlarının tüm geldileri, gittileri ve tedavülleri ile birlikte getirilmesi, bu kayıtlarda geçen mahkeme dosyalarının aslı ya da onaylı örneklerinin araştırılıp, getirtilerek dosya içine alınması; Kadastro Mahkemesine ait 2003/27 E. 2004/19 K. Sayılı dosyasının asılları veya onaylı örneklerinin ve kesinleşen bu karara karşı haricen yapılan inceleme ile yargılamanın yenilenmesi talebi ile açılan, .... Kadastro Mahkemesinin 2011/1282 Esas sayılı dosyası üzerinden yargılamasının devam ettiği anlaşılan iş bu dosyada getirtilerek taraflarının kim olduğu tesbit edilip, eldeki bu dosya açısından bekletici mesele yapılıp yapılmayacağının değerlendirilmesi ve kadastro dosyaları içerisinde kamulaştırma evrakının yer alıp almadığının araştırılması, davaya konu taşınmazın kamulaştırılmasına dair tüm bilgi ve belgeler ilgili idarelerden getirilerek, kamulaştırma tarihindeki malik veya mirasçılara usulüne uygun kamulaştırma evrakının tebliğ edilip edilmediğinin, kamulaştırma bedelinin kayıtsız ve şartsız olarak malik veya mirasçılar adına bankaya depo edilip edilmediği ve davacılara veya satın aldıkları kişilerin murislerine kamulaştırma bedelinin ödenip ödenmediği, bahse konu kamulaştırma kararlarına karşı, davacıları veya murisleri tarafından bedel arttırım davası açılıp açılmadığı ayrıntılı olarak araştırılarak, Kamulaştırma Yasasına uygun olarak yapılmış bir kamulaştırma işlemi olup olmadığı tesbit edilerek mahallinde usulüne uygun olarak oluşturulmuş bilirkişi heyeti ile keşif yapılarak mahkeme gözlemi de tutanağa geçirilmek suretiyle tüm kamulaştırma planı, harita ve krokileri mahalline uygulanmak suretiyle, kamulaştırmanın kapsam ve alanı belirlendikten sonra el koyulduğu iddia edilen yerin kamulaştırılan yerle aynı yer olup olmadığı krokiye bağlanarak tesbit edilip, bilirkişiden alınacak ayrıntılı rapor ve yukarıda açıklanan tüm bilgi ve belgeler ile davaya konu taşınmazın diğer paydaşları tarafından açılan ve mahkemece verilen direnme kararı üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenen, 05.10.2011 tarih, 2011/5-452 ve 2011/590 karar sayılı ilamı ve .... .Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/111 esas sayılı dosyasının yapılan yargılaması sonucunda mahallinde yapılan keşif sonucu dosya arasına alınan emekli kadastro müdürü Şahin Karagöz tarafından hazırlanan fen bilirkişisi raporu ve krokileri ve .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/377 Esas sayılı dosyası da değerlendirme sırasında dikkate alınarak tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması,
Kabule göre de;
3-Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesinin 3.fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca değerlendirme gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlarda dikkate alınarak 4.fıkra gereğince her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek taşınmaz bedelinin saptanması gerekmektedir.
Emsalin taşınmazla aynı konumda olması, taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılmış olması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve değerlendirme gününden önce satılmış olan taşınmazlar da emsal olarak alınabilir.
Bu emsalin satış fiyatına Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar belirtilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri belirlenmelidir.
Somut emsal alınarak incelenen taşınmazın kayıtları tapu müdürlüğünden getirtildikten ve bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptandıktan sonra incelenen emsal imar parseli olup da dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Kanunu"nun 18.maddesinin 2.fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalı, ayrıca 2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11.maddesinin 1.fıkrasının (d) bendi gereği emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırmasında gözönünde tutulması ve buna göre dava konusu taşınmaz ile emsalin 2012 yılı itibariyle emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından getirtilip karşılaştırılarak değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda emsal alınarak incelenen 1527 ada 17 parsel ile dava konusu taşınmazın ilgili belediyelerce bulundukları cadde veya sokak için değerlendirme tarihindeki asgari emlak vergi m² değerleri, dava konusu taşınmaz ve emsal alınan parselin tapu kaydı, satış akit tablosu getirtilip bilirkişi raporundaki karşılaştırma denetlenmeden ve yine dava konusu taşınmazın değerlendirme, emsal taşınmazın ise değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibarıyla imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parselleri olup olmadıkları da belediye imar ve tapu müdürlüklerinden getirilip düzenleme ortaklık payı sebebiyle indirim yapılması gerekip gerekmeyeceği yönünden inceleme yapılmadan eksik araştırma sonucu hüküm kurulması,
4-Davalı ... Bakanlığının harçtan muaf olduğu gözetilmeden aleyhine harç alınmasına hükmedilmesi,
5-Dava konusu taşınmaza hangi tarihte el konulduğu tespit edilerek, taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atıldığının anlaşılması halinde, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi"nin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, nispi harç uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.