Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14104
Karar No: 2018/3968

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/14104 Esas 2018/3968 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2016/14104 E.  ,  2018/3968 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVACILAR : ... ve Ark.
    DAVACI - BİR. DOSYA
    DAVALILARI : ... ve Ark.
    DAVALILAR : ... ve Ark.
    DAVALI- BİR. DOSYA
    DAVACISI : ...
    MÜDAHİL : Hazine

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve arkadaşları ile Musa ve ... vekili ile müdahil Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar ... ve arkadaşları vekilleri ..., ... ve ..."nu davalı olarak göstererek ... Asliye Hukuk Mahkemesine verdikleri 23/09/2003 havale tarihli dava dilekçeleri ile muris ..."ın 30/08/2003 tarihinde vefat ettiğini, muris yatalak iken davalılardan ..."ın babası olan muristen aldığı vekâletname ile murise ait ... köyünde bulunan tapulu taşınmazları sattığını, murisin akli melekelerinin yerinde olmadığı bir zamanda vekâletnamenin alındığını, bu durumun aksi düşünülse bile murisin tasarruf nisabını aşan miktarların iptalinin gerekeceğini belirterek devir işlemlerinin iptali ile davalılar ... ve ... adına olan tapu kayıtlarının iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir. ....1. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava devam ederken dava konusu yerde kadastro çalışmaları yapılmış, ....1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/882 E. - 2005/168 K. sayılı kararı ile dava konusu taşınmazlar hakkında ....köyü 131 ada 155, 156, 229 ve 232, 125 ada 6; 126 ada 11 ve 127 ada 1 parsel sayısı verilip malik hanesi boş bırakılarak kadastro tesbit tutanağı düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
    Davacılar ... ve ... ....Asliye Hukuk Mahkemesine verdikleri 09/11/2004 havale tarihli dilekçeleri ile davalı ..."nun murislerinden kendilerine kalan taşınmazları kullanmalarını engellendiğini, ..."na satış yapılan tapunun miktarının otuzdokuz dönüm olduğunu, buna rağmen ..."nun bu tapuya dayanarak 60-65 dönüm yer sahiplenmeye çalıştığını belirterek müdahalenin men"i talebinde bulunmuşlardır. ....2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/1086 E. - 2005/111 Karar sayılı kararıyla dava konusu yerde kadastro çalışmaları yapıldığı ve dava konusu taşınmazlar hakkında 131 ada 155, 156, 229 ve 232 parsel numaraları verildiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
    Davacı ..., kadastro mahkemesine verdiği 12/01/2005 tarihli ve davalıları Ali çocukları Musa ve ... olarak gösterdiği dilekçesi ile 131 ada 151, 152, 155 ve 157 parsel sayılı taşınmazların 19/12/1978 tarih ve 3 sıra nolu tapu kaydının kapsamında kaldığını belirterek davalılar adına yapılan tesbitlerin iptali ile bu taşınmazın kendi adına tesbit ve tescilini talep etmiştir.
    Mahkemece, dosyalar birleştirilerek yapılan yargılama sırasında Hazine 131 ada 155, 156, 229, 232, 125 ada 6, 126 ada 11, 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazda imar ve ihya ile zilyetlik koşullarının gerçekleşmediği iddiasıyla taşınmazların Hazine adına tescili istemiyle davaya müdahil olmuştur.
    -2-
    2016/14104 - 2018/3968

    Mahkemece 125 ada 6 sayılı parselin dava konusu olmadığı anlaşılarak kesinleştirilmek üzere tutanak aslı kadastro müdürlüğüne gönderilmiş, yapılan yargılama sonunda; davacı ... ve ..."ın davalarının kısmen kabul kısmen reddine, diğer gerçek kişi davacıların davalarının reddine, müdahil Hazinenin davasının kısmen kabul kısmen reddine, ........köyü 131 ada 151 ve 152 parsel sayılı taşınmazların kadastro tesbitinin iptaline, ........köyü 131 ada 151, 152, 155, 156 ve 232 parsel sayılı taşınmazların tarla vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, 131 ada 157 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi tarla vasfıyla Ali oğlu ... adına tapuya tesciline, 127 ada 1 ve 126 ada 11 parsel sayılı taşınmazların Yusuf oğlu ... adına tapuya tesciline, fen bilirkişi İbrahim Uzuner"in 25/03/2013 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli kroki 3"te (A2) harfi ile gösterilen 23700,00 m²"lik kısmın Ahmet oğlu ... adına tapuya tesciline, (A1) harfi ile gösterilen 15300,00 m²"lik kısmın Abdullah oğlu ... adına tapuya tesciline, (D) harfi ile gösterilen 5262,86 m²"lik kısmın Ali oğlu ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, müdahil Hazine vekili tarafından esasa, davacı ... ve arkadaşları vekilleri tarafından 131 ada 151, 152, 155, 156, 229 ve 232 sayılı parsellere yönelik, davalı birleştirilen dosya davacısı ... vekili tarafından 131 ada 151, 152, 155, 156 ve 232 sayılı parsellere yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dairenin 27/03/2014 gün ve 2013/7658 E. - 2014/3657 K. sayılı kararıyla “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazlardan ....köyü 131 ada 155, 156, 229 ve 232 sayılı parseller ile 125 ada 6, 126 ada 11 ve 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazların malik haneleri boştur. Bu durumda, kadastro mahkemesince 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesine göre işlem yapılarak taşınmazların gerçek hak sahiplerinin (maliklerinin) belirlenmesi ve buna göre tescil hükmü oluşturması gerekir. Oysa; mahkemece, taşınmazların orman sayılan yerlerden; Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olup olmadığı ve davacılar ve davalı gerçek kişiler lehine zilyetlik şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tapu kayıtlarına dayanılarak tesbit görmüş olan taşınmazların tapu kayıtları kapsamında kalıp kalmadığı hususlarında yapılan araştırma ve inceleme yetersiz ve kanaat oluşturmaktan uzaktır. Yine, davacı ... tarafından tapu kaydına dayanılarak kadastro mahkemesinde tesbite itiraz davası açılan 131 ada 151, 152 ve 157 sayılı parseller ile davacılar ... ve ... tarafından genel mahkemede tapu kaydına dayanarak açılan ve kadastro mahkemesine devrolan men"i müdahale davasında davalı olduğu için malik haneleri açık olan 131 ada 155, 156, 229 ve 232 sayılı parseller yönünden yapılan tapu uygulaması da yeterli değildir. Bu nedenlerle; mahkemece, yörede 2001 yapılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneklerinin eksiksiz olarak, çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir orijinal kadastro paftasının getirtilmesi, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri veya orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir tapu fen memurundan oluşturulacak, bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte; genel mahkemeden devrolan çekişmeli 131 ada 155, 156, 229 ve 232 sayılı parseller ile 125 ada 6, 126 ada 11 ve 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazların tahdit hattına göre konumları duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, tarafların dayandığı tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm tedavülleri ve varsa krokileri, revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, davalı iseler dava dosyaları, komşu parsel tutanak ve dayanakları ile çekişmeli taşınmazlara komşu ve yakın komşu parsellere ait tapulama tutanakları ve eklerinin, varsa dayanak tapu ve vergi kayıt örneklerinin tüm tedavülleriyle birlikte, davalı iseler dava dosyalarının, kesinleştilerse kadastroca oluşan tapu kayıt örneklerinin, getirtilmesi, dava konusu yer ve geniş çevresini hep birlikte gösterir orijinal kadastro paftası, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği

    -3-
    2016/14104 - 2018/3968


    belirlenmeli; dayanak tapu kayıtları, yerel bilirkişiler ve tanıklar yardımı ile komşu parsel tutanaklarından da yararlanılarak yöntemince gereği gibi zemine uygulanıp çekişmeli taşınmazları kapsayıp kapsamadıkları belirlenmeli, çekişmeli taşınmazların bir bütün olarak düşünüldüğünde 6831 sayılı Kanunun 17/1-2. maddeleri karşısındaki durumu araştırılmalı, imar, ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı ve dayanılan tapu kayıtları kapsamında kalmadığı anlaşıldığı takdirde ise; taşınmazların öncesinin ne olduğu, imar ve ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, taşınmazda terk olup olmadığı, en son ne zaman kullanlıdığı, ne zamandan beri kullanılmadığı hususlarında maddî olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli, genel mahkemeden kadastro mahkemesine devredilen ve malik haneleri açık olan parseller yönünden 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi hükümleri de gözönünde bulundurularak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Kabule göre ise; hüküm fıkrasında parsel numarası belirtilmeden (A1), (A2) ve (D) bölümleri hakkında tescil hükmü kurulması, bu bölümlerin hangi parsele ait olduğu ve hangi parsel hakkında hüküm kurulduğu hususunda tereddüt oluşturduğundan doğru görülmemiştir.” denilerek bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma kararına uyulması sonrasında ... 26.12.2014 günlü dilekçesi ile dava konusu 126 ada 11 ve 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazı satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını belirterek taşınmazların adına tescili talebiyle; ... ise 131 ada 155 parsel sayılı taşınmazda yol hakkı bulunduğunu ileri sürerek davaya müdahil olmuştur.
    Mahkemece, davacılar ... ve arkadaşları ile davacılar Mustafa ve ..."ın davasının kısmen kabulüne, dava konusu 125 ada 6 parsel sayılı 11.620,80 m² yüzölçümlü taşınmazın tarla vasfıyla Abdullah oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu 131 ada 232 parsel sayılı 2597.59 m² yüzölçümündeki taşınmazın tarla vasfıyla Ali kızı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu 131 ada 229 parsel sayılı 44.262,86 m² yüzöçümündeki taşınmazda, fen bilirkişisi İbrahim Uzuner"in 25/03/2013 hakim havale tarihli raporuna ekli 1 nolu krokide (A) harfi ile gösterilen 15.300 m² yüzölçümlü bölümün tarla vasfıyla Abdullah oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfiyle gösterilen 28.962,86 m²"lik bölümün tarla vasfıyla Ahmet oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
    Davacı ..."nun davasının kısmen kabulüne, dava konusu 131 ada 157 sayılı parsel hakkında mahkemenin 12/04/2013 gün 2005/350 E. - 2013/167 K. sayılı kararı ile verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden bu parsel hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu 131 ada 151 sayılı parselin tespit gibi Ali oğlu ..., 131 ada 152 sayılı parselin tespit gibi Ali oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu 131 ada 156 parsel sayılı 3240,75 m² yüzölçümlü taşınmaz ile 131 ada 155 parsel sayılı 11.801,22 m² yüzölçümündeki taşınmazın tarla vasfıyla Ahmet oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
    Müdahil Hazinenin davasının reddine,
    Müdahil ..."in davasının kabulüne, dava konusu 127 ada 1 parsel sayılı 3.928.81 m² yüzölçümündeki taşınmaz ile 126 ada 11 parsel sayılı 450,40 m² yüzölçümündeki taşınmazın tarla vasfıyla ayrı ayrı Yusuf oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
    Müdahil ..."ın davasının görev yönünden reddine, karar kesinleştiğinden itibaren iki haftalık süre içinde taraflardan birinin başvurması halinde dosyanın ....Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına karar verilmiş, hüküm davacı ... ve arkadaşları ile ... ve ... vekili tarafından 131 ada 155, 156 ve 229 sayılı parsellere yönelik, müdahil Hazine tarafından müdahil olunan 131 ada 155, 156, 229 ve 232, 125 ada 6, 126 ada 11 ve 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    -4-
    2016/14104 - 2018/3968

    Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 07.11.2001 tarihinde ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
    Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiş olup verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, somut olayda davacılar tarafından ..., ... ve ..."nu davalı olarak göstererek ....Asliye Hukuk Mahkemesine verdikleri 23/09/2003 havale tarihli dava dilekçeleri ile muris ..."ın 30/08/2003 tarihinde vefat ettiğini, muris yatalak iken davalılardan ..."ın babası olan muristen aldığı vekâletname ile murise ait ....Köyünde bulunan tapulu taşınmazları sattığını, murisin akli meleklerinin yerinde olmadığı bir zamanda vekâletnamenin alındığını, bu durumun aksi düşünülse bile murisin tasarruf nisabını aşan miktarların iptalinin gerekeceğini belirterek devir işlemlerinin iptali ile davalılar ... ve ... adına olan tapu kayıtlarının iptaline karar verilmesini talep etmiş, dava devam ederken dava konusu yerde kadastro çalışmaları yapılmış, dava konusu taşınmazlar hakkında ....köyü 131 ada 155, 156, 229 ve 232, 125 ada 6; 126 ada 11 ve 127 ada 1 parsel numarası verilip malik hanesi boş bırakılarak kadastro tesbit tutanağı düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine aktarılmış, Hazine imar ve ihya ile zilyetlik koşullarının gerçekleşmediği iddiasıyla taşınmazların Hazine adına tescili istemiyle davaya müdahil olmuş, dava konusu taşınmazların malik haneleri boş olup 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2. maddesi gereği kadastro mahkemesi hâkimi re"sen gerçek hak sahibi adına tescil kararı vermekle yükümlüdür. mahkemece, taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olup olmadığı, davacılar ve davalı gerçek kişiler lehine zilyetlik şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tapu kayıtlarına dayanılarak tesbit görmüş olan taşınmazların tapu kayıtları kapsamında kalıp kalmadığı hususlarında yapılan araştırma ve inceleme yetersiz ve kanaat oluşturmaktan uzaktır. Yine, davacılar ... ve ... tarafından genel mahkemede tapu kaydına dayanarak açılan ve kadastro mahkemesine devrolan men"i müdahale davasında davalı olduğu için malik haneleri açık olan 131 ada 155, 156, 229 ve 232 sayılı parseller yönünden yapılan tapu uygulaması da yeterli değildir.
    Ayrıca; bozma kararı öncesinde mahkemece 125 ada 6 sayılı parselin dava konusu olmadığı anlaşılarak kesinleştirilmek üzere tutanak aslı kadastro müdürlüğüne gönderilmiş, bu taşınmaza ilişkin hüküm kurulmamış, bozma sonrasında ise taşınmazın kadastro tutanak aslı dosya kapsamına alınmaksızın taşınmazın tarla vasfıyla Abdullah oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Dosyada yer alan tapu kaydının incelenmesinde ise taşınmazın hükmen davalı ... adına tapuda kayıtlı olduğu görülmüştür. Kadastro davalarında, tutanak aslının dosyada bulundurulması ve çelişkili kararların verilmemesi ve infaz sırasında tereddüt yaratılmaması bakımından aynı parseller hakkında açılan davaların birleştirilerek görülmesi ve taşınmaz hakkında tek sicil (kayıt) oluşturulması usûl hükmü gereğidir. Bu nedenle; davacı yanlara dava dilekçesi açıklattırılarak 125 ada 6 parsel sayılı taşınmazı dava edip etmediği açıklatılmadan ve tutanak aslı dosya kapsamına alınmadan taşınmaz hakkında hüküm kurulması usul ve kanuna uygun değildir.
    Bunun yanı sıra; mahkemece bozmadan sonra yapılan keşif sonucunda düzenlenen ortak bilirkişi raporunda 131 ada 155, 156 ve 232 parsel sayılı taşınmazların 30-35 yıldır kullanılan tarım alanı olduğu, 126 ada 11 parsel sayılı taşınmazın ise uzun yıllardır ekonomik amaca uygun kullanılmadığı bildirilmiş iken bozmadan önce 19/03/2013 tarihinde yapılan keşif sonucunda zirai bilirkişi tarafından verilen raporda 131 ada 155, 156 ve 232 parsel sayılı taşınmazlarda imar ihyanın 10-12 yıl önce tamamlandığı, 126 ada 11 parsel sayılı taşınmazın ise uzun yıllardır kullanılan tarım alanı olduğu ve imar ihyasının çok önce tamamlandığının bildirildiği, bozma öncesi orman bilirkişi ise 131 ada 155, 156 ve 232 parsel sayılı taşınmazların 1980"li yıllarda hali arazi vasfında iken 1980"li yıllardan sonra belli aralıklarda kullanıldıklarını 2000"li yıllardan sonra imar ihya edilerek meyve bahçesi haline dönüştürüldüğünün rapor edildiği görülmüştür. Bu haliyle, dosyada yer alan zirai ve orman bilirkişi raporları birbiri ile çelişmektedir. Mahkemece bozmadan önce ve sonra yapılan keşifler sonucunda verilen raporlar arasındaki çelişki giderilmeden hüküm kurulmuştur.
    -5-
    2016/14104 - 2018/3968


    Aynı gün incelemesi yapılan Dairemizin 2016/7258 Esas sayılı dosyasında davacı ..."nun aynı tapu kaydına dayanarak ....3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı orman tahdidine itiraz davasının yargılaması sonunda 04/02/2016 gün ve 2013/86 E. - 2016/65 K. sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Verilen bilgilerden anlaşılacağı üzere, çekişmeli taşınmazlar ile komşu olan taşınmazlar hakkında aynı iddia ile yürüyen yargılamalar bulunduğu, Eldeki dosya kapsamında mahkemece yapılan keşif ve yargılama esnasında ise bahsi geçen dava dosyası ve alınan bilirkişi raporları nazara alınmadığı gibi davacı yanca aynı iddia ile benzer nitelikte açılmış dava olup olmadığı araştırılarak bunlara ilişkin dava dosyalarının getirtilerek değerlendirilmesi gerekirken, mahkemece bu yönde herhangi bir araştırma da yapılmamıştır.
    Bu hali ile; mahkemece, bozmaya uyulmasına rağmen gerekleri yerine getirilmediği ve bozma kararında belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmamış olduğu, dosya kapsamının hüküm kurmaya yeterli olmadığı görülmüştür. Eksik inceleme ve çelişkili raporlara dayanılarak hüküm kurulamaz.
    O halde, öncelikle dava konusu taşınmazların belirlenmesi amacıyla 6100 sayılı HMK"nın 31. maddesi gereğince davacı yanlara dava dilekçesi açıklattırılmalı, hangi parselleri dava ettiği belirlenmeli, dava konusu taşınmazların tamamının kadastro tutanak asıllarının dosyada yer alması sağlanmalı, sonrasında taşınmazların tespitine esas ve davacıların dayanağı tapular ilk tesisinden itibaren oluşum belgeleri, haritası ve tüm tedavülleri ile getirilerek revizyon durumları sorulmalı, tapular revizyon görmüş ise revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel tutanak ve dayanakları, davalı iseler dava dosyaları, kesinleşerek tapuya kaydedilmiş iseler tapu kayıtları, ....3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/86 E. - 2016/65 K. sayılı dava dosyası ile davacı yanca aynı iddia ile benzer nitelikte açılmış dava olup olmadığı araştırılarak bunlara ilişkin dava dosyaları eksiksiz olarak getirtilmeli sonrasında yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve önceki bilirkişiler dışında ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, iki harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmazların kesin ve gerçek eğimi belirlenmeli, çekişmeli taşınmazlar kesinleşmiş orman kadastrosu dışında bulunduğundan, dosya kapsamında yer alan memleket haritası ve hava fotoğrafları fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, hava fotoğraflarının stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak dava konusu taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurlar tek tek sayı olarak tarif edilmeli, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şekli detaylı olarak incelenmeli, tespitlere esas ve davacı yanın dayanağı olan tapu kayıtları keşifte yansız ve yaşlı mahalli bilirkişilerce zemine uygulanıp, sınırları kesin olarak belirlenerek taşınmazları kapsayıp
    -6-
    2016/14104 - 2018/3968


    kapsamadığı ve miktar fazlası bulunduğu taktirde miktar fazlası yönünden zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, sınırların doğruluğu komşu parsel malikleri ile bağ kurularak şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, tapu kayıtları başka parsellere de revizyon görmüş ise miktar hesabında nazara alınmalı, uygulama fen bilirkişisi tarafından düzenlenecek kroki ve raporda gösterilerek yapılacak uygulamada dayanak tapu kayıtlarının uymadığı belirlendiği taktirde bu kez çekişmeli taşınmazların tutanakları malik hanesi açık olarak düzenlendiğinden kişiler yönünden zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisi tarafından taşınmazların toprak örnekleri alınıp, bilimsel analizleri yapılarak kaç yıldır tarımda kullanıldığı konusunda rapor alınmalı, taşınmazların her bir bölümünün toprak yapısı ve üzerindeki ağaçların yaşı, cinsi, dağılımı, tarım bitkileri yetiştirilip yetiştirilemeyeceği, hangi tür tarım bitkileri yetiştirilmesine uygun olduğu ayrıntılı açıklanmalı, taşınmazların eğimi münhaniler ve eğim ölçer aletler yardımıyla bilimsel yöntemler ile belirlenmeli, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; mahalli bilirkişiler, tesbit tutanağı bilirkişileri ve zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; taşınmazların kimler tarafından kullanıldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, kimden kime geçtiği kaç yıl, ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, taşınmazlar üzerindeki ağaçların ne zamandan beri zeminde mevcut olduğu, kendiliğinden mi dikim yoluyla mı yetiştiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; taşınmazların imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihi ve ne kadar süreyle ne şekilde zilyet edildiği, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, taşınmazın komşu parseller ile birlikte değerlendirilmek suretiyle zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı, tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli, jeolog bilirkişiye taşınmazların önceden ya da halen aktif dere yatağı olup olmadığı, taşkın tehdidi altında bulunup bulunmadığı gibi hususlar ayrıntılı ve açık bir şekilde açıklattırılmalı, ....3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/86 E. - 2016/65 K. sayılı dava dosyası ile davacı yanca aynı iddia ile benzer nitelikte açılmış dava var ise belirlenen bu dava dosyaları da yapılan keşif ve yargılama esnasında nazara alınarak toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; müdahil Hazine, davacı ... ve arkadaşları ile ... ve ... vekillerinin dava konusu 131 ada 155, 156, 229 ve 232, 125 ada 6, 126 ada 11 ve 127 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu parsellere ilişkin olarak BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/05/2018 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi