Esas No: 2022/9469
Karar No: 2022/9622
Karar Tarihi: 19.09.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/9469 Esas 2022/9622 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı işyerinde diş hekimi olarak çalışan davacı, sözleşmede kararlaştırılan 9.000 TL ücretin eksik ödendiğini belirterek alacak davası açar. İlk Derece Mahkemesi davanın kısmen kabulüne karar verir. Ancak istinaf başvurusu sonucu, Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi kararıyla davalının istinaf başvurusu esastan reddedilir. Temyiz edilen kararda ise davacının ücretinin yanlış hesaplandığı, alacağı bulunmadığı ve davanın reddi gerektiği savunulur. Ancak mahkeme, bozma ilamının gereğinin yerine getirilip getirilmediği noktasındaki uyuşmazlığı değerlendirerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olmadığı sonucuna varır ve temyiz itirazlarını reddeder. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesi, 369. maddesinin birinci fıkrası, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32. maddesi gibi kanun maddelerine de atıfta bulunulur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının davalıya ait işyerinde diş hekimi olarak 10 ay çalıştığını, taraflar arasında şifahen 9.000,00 TL ücret kararlaştırıldığını, ancak davacının çalıştığı süre boyunca ücret alamadığını belirterek, ödenmeyen ücret alacağının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının alacaklarının tam olarak ödendiğini, herhangi bir alacağı olmadığını savunarak davanı reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 11/07/2018 tarihli ve 2017/94 Esas, 2018/470 Karar sayılı kararıyla davacının davalıya ait işyerinde net 9.000,00 TL ücret ile çalıştığı fakat ücretinin eksik ödendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesinin 18/11/2020 tarihli ve 2018/3097 Esas, 2020/2154 Karar sayılı kararıyla tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, İlk Derece Mahkemesinin objektif, mantıksal ve hayatın olağan akışına uygun, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile İlk Derece Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 25/02/2021 tarihli ve 2021/433 Esas, 2021/4934 Karar sayılı kararı ile " somut olayda, dinlenilen davacı tanığı Canan Düz beyanında, davacının ücretinin asgari ücret ve hasta sayısına göre tespit edilen primden oluştuğunu, asgari ücretin banka kanalı ile prim alacaklarının ise elden ödendiğini belirtmiştir. Dosya arasına sunulan nakit ödeme formlarının önemli bir bölümünde de teslim alan adı olarak davacının isminin yazılı olduğu ve ismin altının imzalandığı, tarih ve miktar içerdiği gözlemlenmiştir. Hal böyle olunca; davacının ücret sisteminin tanık beyanlarına göre asgari ücret ve yaptığı ... başına prim şeklinde olduğu ve işyerinde prim ödemelerinin elden yapıldığı tespit edildiğinden, davacının isim ve imzasını içeren nakit ödeme formlarında belirtilen miktarların hesaplanan alacak miktarından mahsubu gerekmektedir. Bu husus gözetilmeden sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bozmaya uygun şekilde alınan hesap raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bozma dışı kalan alacaklar yönünden de bozmadan önceki gibi hüküm kurulmuştur.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; davacının ücretinin yanlış hesaplandığını, davacının alacağı bulunmadığını ve davanın reddi gerektiğini savunarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyetine ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacıya yapılan ödemelerin hesaplanan ücret alacağından mahsubu gerektiğine yönelik bozma ilâmının gereğinin yerine getirilip getirilmediği noktasındadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371 inci maddesi ve 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 4857 sayılı ... Kanunu'nun 32 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
19.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.