19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8127 Karar No: 2017/2012 Karar Tarihi: 13.03.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8127 Esas 2017/2012 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı tarafın müvekkiline haksız yere icra takibi başlattığını öne sürerek tespit ve tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davalının seneti doldurarak takibe konulduğuna dair delilleri kabul etmemiştir. Bunun üzerine, ödemelerin hangi borca yönelik olduğunun tartışmaya açık olduğu gerekçesiyle davacının senede karşı itirazlarını yazılı delil ile kanıtlaması gerektiği belirtilerek, karar bozulmuştur. Kanun madde numaraları belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi 2016/8127 E. , 2017/2012 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı tarafın müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin çocuğunun davalıya ait pansiyonda aylık 250,00 TL"den 10 ay kalması hususunda anlaştıklarını ve ilk taksidin elden ödendiğini, aynı zamanda müvekkile boş senet imzalatıldığını, bu tarihten sonra müvekkilinin toplam 2.250,00 TL parayı ... aracılığıyla davalıya gönderdiğini ve borcu kalmadığını ileri sürerek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının vade tarihinden önce borçlarını ödediğine dair beyanının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, ödemeye ilişkin beyanları kabul etmediklerini savunarak, davanın reddi ile davacının %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre, davacının...havalesi yolu ile davalıya bono bedeline karşılık 2.250,00 TL ödendiğini ispatladığı, kalan kısmın elden ödendiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, dava konusu senedin imzalı boş olarak davalıya verildiğini, pansiyon borcu ödendiği halde davalı tarafından boş kısımların doldurularak takibe konulduğunu iddia etmiştir. Davalı iddiayı kabul etmemiş bononun sebepten mücerret borç senedi olduğunu ve davacının iddiasını ispatla yükümlü olduğunu savunmuştur. Her ne kadar mahkemece, davacı tarafından...havalesi ile yapılan ödemelerin dava konusu senede karşılık olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuşsa da; davalı, ödemelerin pansiyon konaklama ilişkisine dayalı olup, davacının senede ilişkin iddiasını ispat etmesi gerektiğini savunmuştur. Taraflar arasında pansiyon ilişkisi bulunduğu tartışmasız olduğundan havale yoluyla yapılan ödemelerin hangi borca ilişkin olduğu tartışılmadan yerel mahkemenin ödemelerin bonoya yönelik olduğu gerekçesinde isabet görülmemiştir.
Bu durumda somut olay bakımından ispat külfeti davacıda olup, davacı senede karşı itirazlarını yazılı delil ile kanıtlamak zorundadır. Delillerin değerlendirilmesi ve ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.