10. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/23420 Karar No: 2013/1299
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/23420 Esas 2013/1299 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2012/23420 E. , 2013/1299 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık süresinin ve yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Somut olay incelendiğinde;davacının, 20.04.1982 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığının tespiti ile 15.02.2011 tarihli tahsis talep tarihini takip eden ay başı itibariyle yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istediği,mahkemece istem gibi davanın kabulü yönünde hüküm tesis ettiği görülmüştür. 1-Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 388 ve 389. maddelerinde yer alan hükümler çerçevesinde, hükümlerin çelişkiden uzak ve infaza elverişli olması gerekliliği gözetilerek gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece verilen karar uyuşmazlığı çözecek nitelikte bulunmayıp, infaz sırasında tereddüde yer verecek nitelikte olduğundan, bu yönü itibariyle karar usule veya yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Mahkemece, yapılması gereken, 1479 sayılı Kanunun 3165 sayılı Kanunla değişik 24. maddesi uyarınca Bağ-Kur’lu sürelerin de tespiti ile infaza elverişli hüküm vermekten ibarettir. 2-Davacının yaşlılık aylığı istemine ilişkin olarak ise; yukarıda anlatılan şekilde belirlenecek sigortalılık süreleri yanında; 1479 sayılı Yasanın 35. maddesine göre, talepte bulunduğu tarihte prim ve her türlü borçlarını ödemiş olması gerektiğinden; davacının, yaşlılık aylığı hesabına esas alınacak sigortalılık süreleri de belirtilmek suretiyle, yaşlılık aylığı talep tarihi itibariyle Kurum’a prim borcunun bulunup-bulunmadığı sorulup, prim borcu var ise ödenmesi için süre verilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.