MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Mahkemece, bozma ilamı öncesinde sanığa atanan müdafinin duruşma gününden haberdar edilmesi üzerine, 24.07.2015 tarihli dilekçesinde daha önce zorunlu müdafii olarak tayin edildiğini ancak yetkisizlik kararı verildiğini, müdafiilik görevinin son bulduğunu içeren sunduğu, 06.10.2015 tarihli kararın sanık ve sanık müdafii yokluğunda açıklandığı, sanık müdafiinin dilekçesi üzerine mahkemenin 06.10.2015 tarihli duruşmasında sanığa atanan müdafiinin dilekçesi karşısında zorunlu müdafiilik durumu da olmadığından müdafii tayinine yer olmadığına karar vermesine rağmen verilen mahkumiyet hükmü sonrası gerekçeli kararın sanık müdafii sıfatıyla önceki müdafiiye tebliğ edildiği aynı zamanda sanığa da gerekçeli kararın tebliğ edildiği, tebliğ sonrası müdafiinin temyiz dilekçesi verdiği, sanık tarafından bir talep söz konusu olmadığı hususları birlikte değerlendirildiğinde hak kaybına sebebiyet verilmemesi bakımından müdafiinin temyiz dilekçesinden haberi olmayan sanık ...’e "Müdafii tarafından kararın temyiz edildiği, temyiz talebini kabul edip etmediğini bildirmesi" açıklamasını içeren kayıt ile birlikte yöntemine uygun olarak müdafii temyiz dilekçesinin tebliğ edilmesi, sanık tarafından temyiz dilekçesi verilmesi durumunda, bu konuda ek tebliğname düzenlenerek incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi için, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 23.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.