![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2021/43118
Karar No: 2022/9544
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/43118 Esas 2022/9544 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, hakaret suçundan 13 ay 19 gün hapis cezası ile cezalandırılmıştır. Ancak, basit yargılama usulüne ilişkin düzenlemeler gözetilmeden, CMK'nın 251. maddesinin uygulanmadığı ve sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin yanlış bir şekilde uygulandığı belirtilmiştir. Bu nedenle, kanun yararına bozma istemi hakkında karar verilmediği ve dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilerek değerlendirilmesi talep edilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 3-a, 125/4, 43/1
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3, 272/3-a
"İçtihat Metni"
KARAR
Hakaret suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1, 3-a, 125/4, 43/1 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. maddeleri gereğince, 13 ay 19 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, ... 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 16/03/2021 tarihli ve 2020/475 esas, 2021/90 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem yazısında;
"Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 5237 sayılı Kanun'un 125/1-3-a maddesi gereğince hükmolunan 1 yıl hapis cezası üzerinden, anılan Kanun'un 125/4. maddesi uyarınca 1/6 oranında artırım yapılarak 1 yıl 2 ay hapis cezasına hükmedildiği, anılan Kanun’un 43/1. maddesi gereğince 1/4 oranında artırım yapılarak 17 ay 15 gün hapis cezasına hükmedildiği, sonrasında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251/3. maddesi gereğince 1/4 oranında indirim yapıldığında 1 yıl 1 ay 3 gün hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken, 13 ay 19 gün hapis cezasına hükmolunmak suretiyle fazla ceza tayin olunmasında isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 05/10/2021 gün ve 94660652-105-48-17498-2021-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak tebliğ olunur." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Uyuşmazlık konusunda bir karar vermeden önce, kanun yararına bozma istemine konu edilen hükümde belirlenen yeni bir hukuka aykırılık durumunun incelenmesi gerekmektedir.
1-5271 sayılı CMK'nın "basit yargılama usulü" başlıklı 251. maddesinde;
"(1) Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.
(2) Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir.
(3) Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi dikkate alınmak suretiyle, 223. maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.
(4) Mahkemece, koşulları bulunması hâlinde; kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya hapis cezası ertelenebilir ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.
(5) Hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilir.
(6) Mahkemece gerekli görülmesi hâlinde bu madde uyarınca hüküm verilinceye kadar her aşamada duruşma açmak suretiyle genel hükümler uyarınca yargılamaya devam edilebilir.
(7) Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmaz.
(8) Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz." şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
İncelenen dosyada; 5271 sayılı CMK'nin 251/1. maddesinin "Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." biçimindeki düzenlemesi göz önüne alındığında, sanık hakkında hakaret suçundan yargılama yapılarak, eylemin aleni ortamda gerçekleştirilmesi nedeniyle TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanmış olması karşısında, suçun yasa maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı 2 yılı aştığından, sanık hakkında CMK'nın 251. maddesinde düzenlenen basit yargılama usulünün uygulanamayacağının gözetilmediği anlaşılmıştır.
2-5271 sayılı CMK'nın "İstinaf" başlıklı 272. maddesinde;
(1) İlk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, onbeş yıl ve daha fazla hapis cezalarına ilişkin hükümler, bölge adliye mahkemesince re'sen incelenir.
(2) Hükümden önce verilip hükme esas teşkil eden veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan mahkeme kararlarına karşı da hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir.
(3) Ancak;
a) (Değişik: 31/3/2011-6217/23 md.) Hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine,
b) Üst sınırı beşyüz günü geçmeyen adlî para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümlerine,
c) Kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümlere,
Karşı istinaf yoluna başvurulamaz. (Ek cümle:14/4/2020-7242/17 md.) Bu suretle verilen hükümler tekerrüre esas olmaz." hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan ... 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 09/07/2019 tarih ve 2019/29 esas, 2019/194 sayılı kararıyla, TCK'nın 106/1. maddesinin ikinci cümlesi uyarınca sanık hakkında doğrudan 500,00 TL adli para cezasına hükmedildiği, CMK'nın 272/3-a maddesi uyarınca kesin nitelikteki bu hükmün, aynı Kanun maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesine göre tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, sanık hakkında TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasına karar verilmesinde isabet bulunmamıştır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) Kanun yararına bozma istemi hakkında bu aşamada bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
2) Hükümde saptanan yeni hukuka aykırılık nedenleri açısından, kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdiri için, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere ... Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, bu hususların değerlendirilmesinden sonra diğer kanun yararına bozma isteminin incelenmesine, 06/04/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.