22. Hukuk Dairesi 2016/29285 E. , 2020/2780 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKAT ...
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde bakım baş mühendisi olarak görev yaptığını, iş sözleşmesinin feshedildiği 24/09/2012 tarihine kadar Türkiye’nin çeşitli yerlerinde 14 gün boyunca günde 24 saat çalışıp, sonraki 14 gün ise dinlendiğini, davacının son net ücretinin 5.900,00 TL olduğunu, bir kısım işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma ücreti, ücretinde prosedüre liyakata uygun olarak artış yapılmaması sebebi ile mahrum kaldığı ücret farkı alacağı, eşit davranma borcuna aykırılık sebebi ile ödenmeyen kira yardımı, barınma ve saha tazminatı alacakları ile ilave tediye alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının vardiyalı çalıştığını, ayrıca çalıştığı süre içinde kendisine konaklama yeri tahsis edildiğini, vardiyalı çalışan işçilere kira yardımı yapılmadığını, işyerinde fazla çalışma yapılmadığını, davalı işverenin kamu idaresi olmayıp özel şirket statüsünde olduğunu, bu sebeple ilave tediye ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davacının fazla çalışma ücreti ile ilave tediye alacağı taleplerinin kabulüne, diğer taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Davacı Temyizi Yönünden:
Taraflar arasında davacının ücret farkı alacağı bulunup bulunmadığı uyuşmazlık konusudur.
Davacı dava dilekçesinde, liyakat ve eğitimine göre kendisine yapılması gereken artışların uygulanmadığını, ücret artışlarının sembolik olduğunu, ayrıca maaş prosedürlerine göre hak ettiği artışların yapılmadığını ileri sürmüştür. Dosyada mevcut "İşgören Maaş Yönetim Prosedürü" nün 3.4 maddesine göre her genel maaş artışının, İnsan Kaynakları tarafından gözden geçirileceği BİL ve BOTAŞ A.Ş Yönetim Kurulunun onayına sunulacağı , İnsan Kaynakları Müdürlüğü maaş artış oranları da dahil bütçe parametrelerinin onaylanması akabinde güncelenen bir maaş skalasına göre yapılacağı, 3.7 maddesinde bireysel tipte maaş artışlarının terfilere bağlı olduğu , bu terfilerin her birinin tek tek Genel Müdür tarafından onaylanması gerektiği düzenlenmiştir. Mahkemece davacının terfi aldığına ilişkin herhangi bir iddiasının bulunmadığı, dolayısıyla bireysel artış talebinin yerinde olmadığının açık olduğu, diğer taraftan genel maaş artışlarının ise belirli kurallara göre yapıldığı , söz konusu kuralların davacı tarafından yerine getirilip getirilmediğinin bilinmediği ve genel maaş artışlarına ilişkin herhangi bir delil de sunulmadığı, davacının genel maaş artışlarından faydalandığının anlaşılmasına göre ücret farkı talebinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Ancak, davacı taraf, dosya ekinde işyeri uygulamalarına ilişkin prosedürler bulunduğunu, bu belgelerde maaş artışlarının nasıl yapılacağının işyeri uygulaması olarak belirtildiğini, işyeri prosedürleri ile ödeme cetvellerinin bilirkişi tarafından incelenmediğini ileri sürmüş olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının bu itirazlarına yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı vekili dosyaya dokuz adet prosedür sunduğunu belirtmesine rağmen dosya kapsamında bu sayıda belgenin bulunmadığı görülmektedir. Mahkemece söz konusu kayıtlar ile davacının ücret bordroları eksiksiz olarak dosyaya getirtilmeli, bu kayıtlara göre davacının ücretine ya uygulanması gereken artışların yapılıp yapılmadığı yöntemince belirlenmeli, oluşacak sonuca göre davacının ücret farkı alacağı talebi ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır.
2-Davalı Temyizi Yönünden:
Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Mahkemece 14 gün 07.00-19.00 saatleri arasında çalışan, sonraki 14 gün dinlenen davacının fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplanan fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmıştır. Dosya kapsamındaki iş sözleşmesine göre, taraflar arasında denkleştirme uygulaması bulunmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da, taraflar arasında denkleştirmenin kararlaştırıldığı, davacının günlük 12 saatlik çalışma süresinin net çalışma süresi olmayıp, bu süreden 1,5 saat ara dinlenme süresi düşülmesi gerektiği, bu halde davacının günlük çalışma süresinin 10,5 saat olduğu ve 11 saati aşan denkleştirilemeyecek bir sürenin bulunmadığı, davacının iki haftalık periyotta (10,5x7=73,5-45=) 28,5 saat haftalık fazla çalışma yapmış ise de sonraki iki haftalık periyotta çalışmadığı, denkleştirme uygulandığında fazla çalışma olmadığı; denkleştirme yapılmadığı kanaatinde olunması halinde ise fazla çalışma ücretinin (%40 indirimle) 76.229,69 TL olduğu hesaplanmıştır. Mahkemece bir taraftan bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğu ve rapora itibar edildiği belirtilmiş, diğer taraftan “davacıya serbest zaman verilmediği” gerekçesi ile fazla çalışma alacağı hüküm altına alınmış ise de, işyerinde denkleştirme uygulamasının yapıldığı açık olup, buna göre davacının fazla çalışma yapmadığının kabulü gerekir. Dairemizin 2016/27619 E. sayılı dosyasında da, aynı işyerinde aynı çalışma düzeninde çalışan davacının fazla çalışma ücretine hak kazanmadığı sonucuna varılmıştır. Mahkemece fazla çalışma ücreti talebinin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.02.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.