10. Hukuk Dairesi 2019/4733 E. , 2020/3280 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2018/732-2019/830
İlk Derece
Mahkemesi : Batman 1. İş Mahkemesi
No : 2014/728-2017/457
Dava, ölüm aylığının kesilmesine dair kurum işleminin iptali,kuruma borçlu olunmadığının tespiti, ödenmeyen aylıklarının yasal faizi ile tahsili istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10.Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi
I-İSTEM
Davacı, ölüm aylığının kesilmesine dair kurum işleminin iptalini, kuruma borçlu olunmadığının tespitini, ödenmeyen aylıklarının yasal faizi ile tahsilini ve aylıklarının ödenmeye devam edilmesine karar verilmesini talep etti.
II-CEVAP
Davalı Kurum, davacı ve eşinin şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanmış olmalarına rağmen davacının eski eşiyle birlikte yaşamaya devam ettiğini, bu durumun kurum raporu ile tespit edildiğini, kurum işleminin yerinde olduğunu iddia ederek, davanın reddini savunmuşlardır.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk derece mahkemesi, davanın kabulüne, Davalı kurumun 24.02.2012 tarih ve 2730773 sayı ile ... konulu işleminin belirtilen mevzuata aykırı olduğundan iptaline, davacının 24.02.2012 tarih ve 2730773 sayılı işlem ile durdurulan aylığının ödenmesine devam edilmesine, birikmiş ve ödenmeyen aylıklarının yasal faizi ile birlikte kesildiği tarihten itibaren davacıya iadesine karar vermiştir.
B-BAM KARARI
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi, usul ve esas açısından ilk derece mahkemesi kararını yerinde bulmak suretiyle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yerinde olmadığı, başvuru dava şartı gerçekleşmeden dava açıldığını, kurum işleminin yerinde olduğu, davacının boşandığı halde eski eşiyle yaşamaya devam ettiği, davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanunun 56. Maddesidir. Söz konusu madde de;
"Ölen sigortalının hak sahiplerinden; ...
Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır...” düzenlemesi yer almaktadır.
01.10.2008 tarihinden önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik mevzuatında bu yönde bir düzenleme bulunmamaktadır.
Dava konusu uyuşmazlık, davacı ile boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşadıklarına ilişkin tespit üzerine gerçekleştirilen kurum işleminin yerinde olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden; davacının murisinin 01.06.1998 tarihinde vefat ettiği, davacının 21.04.1999 tarihinde şiddetli geçimsizlik nedeniyle eşinden boşandığı, davacının babasından maaş alabilmek için eşinden boşandığı ve eski eşiyle birlikte yaşamaya devam ettiğine ilişkin ... tarafından verilen 23.10.2009 tarihli ihbar dilekçesine istinaden inceleme yapıldığı ve kurumun 05.04.2011 tarihli raporu ile çiftin boşandıktan sonra da birlikte yaşamaya devam ettiklerinin tespit edildiği, buna istinaden davacının ölüm aylığının kesilerek kendisine 01.10.2008-22.03.2012 dönemine ilişkin yersiz ödeme çıkartıldığı anlaşılmaktadır.
Somut dosyada; davalı kurum tarafından davacı ve eski eşinin park sok. No:5/2 (... Sok. No: 23/2 ) adresinde hangi tarihlerde ikamet ettiklerine dair bilgi istenilmiş, ... mahallesi muhtarlığından gelen konutta kalanlara ait kimlik bildirme belgesinden davacı ve çocukları ...,...,..."in bu adreste 03.06.2009 tarihinden beri yaşadıkları, eski eşinin ise bu adresi 05.03.2007 tarihinde terk ettiği, bundan sonra ... mahallesi ... Sok. No;16/2 adresinde ikamet etmekte olan kızı ..."in yanında yaşamaya başladığı yönünde bilgi verildiği, kurum raporunda beyanları alınan davacı ve kızı ..."nın boşandıktan sonra birlikte yaşanmadığı, eski eşin Siirt"te yaşadığı, iki üç ayda bir İstanbul"a geldiği yönünde ifade verdikleri, davacının eşi ... adına ... mahallesi ... Sokak, No:17/3 Beyoğlu/İstanbul adresinde 13.10.2003 tarihinden başlayan elektrik aboneliğinin bulunduğu görülmektedir.
Mahkemece davacı ve eski eşine ait adres bilgileri ile seçmen kayıtları celp edilmiş olup, davacının 2007 yılı TÜİK adresinin silinmiş olduğu, 2012 yılına ait adreslerinin ise farklı olduğu, davacı ve eşinin aynı adreste oy kullanmadıkları ancak davacının eski eşinin gelen kayıtlara göre 2007 yılından itibaren İstanbul"da oy kullandığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılan değerlendirme sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Bu nedenle kurum zararının meydana geldiği dönemde davacı ve eski eşinin ikamet ettikleri adreslerden zabıta araştırması ile komşuları tespit edilerek çiftin birlikte yaşayıp yaşamadıkları hususunda beyanları alınmalı, mahalle muhtar ve azaları tanık olarak dinlenilmeli, ikamet edilen adreslerden zabıta marifetiyle araştırma yapılarak çiftin birlikte yaşayıp yaşamadığı hususunda bilgi toplanılmalı, davacı ve eski eşine ait medula kayıtları celp edilerek çiftin hangi tarihlerde hangi hastanelerden hizmet aldıkları belirlenmeli, ..."ın şikayet dilekçesi üzerine araştırma yapıldığından ..."ın konu ile ilgili beyanı alınmalı, elde edilecek sonuç değerlendirilmek suretiyle hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular göz önünde bulundurulmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 16.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.