12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/12080 Karar No: 2020/3080 Karar Tarihi: 04.06.2020
2863 sayılı Kanuna aykırılık - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/12080 Esas 2020/3080 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık evinde yapılan aramada kültür varlığı niteliğindeki sikkelerin ele geçirilmesi sonucu, 2863 sayılı Kanun kapsamında suç işlemiş ve mahkum edilmiştir. Sanığın savunmasında sikkeleri ninesinden aldığını söylemesine rağmen, mahkeme sanığın suç işlediğine hükmetmiştir. Temyiz sonucunda, hükmün bir kısmı bozulmuş ve sonuç ceza miktarı sanık lehine düzeltilmiştir. Hüküm fıkrasındaki \"50/1-a\" ibaresi çıkartılmış, sonuç cezanın 6 ay hapis cezası üzerinden yapılması kararlaştırılmıştır. Kararda, 2863 sayılı Kanunun 70/1, TCK’nın 62, 50/1-a, 52/1-2, 53 ve CMUK’nın 326/son maddelerinin uygulandığı belirtilmiştir.
12. Ceza Dairesi 2019/12080 E. , 2020/3080 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 70, TCK’nın 62, 50/1-a, 52/1-2, 53. CMUK’nın 326/son maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın ikametinde Çumra Sulh Ceza Mahkemesinin 25.05.2009 tarih 2009/129 D.İş sayılı kararına istinaden yapılan aramada üzerinde sikkelerin bulunduğu kadın başlığının ele geçirildiği, arkeolog ve sanat tarihçi bilirkişiler tarafından düzenlenen raporda dava konusu sikkelerin 2863 sayılı Kanun kapsamında kaldığının belirtildiği, sanığın aşamalardaki savunmasında kendisine ninesinden kaldığını beyan ettiği, sanığın eyleminin 2863 sayılı Kanunun 70/1. maddesinde düzenlenen “kültür varlığını izinsiz bulundurma” suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafinin müvekkilinin suç işleme kastının bulunmadığına, hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine, lehe hükümlerin uygulanmadığına, katılan vekilinin alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesi gerektiğine dair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Sanık hakkında hükmolunan 4 gün adli para cezasının gün karşılığı belirlenerek paraya çevrilmesi sırasında dayanak kanun maddesi olarak TCK’nın 52/2. maddesi ile yetinilmesi gerekirken uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 50/1-a maddesinin de belirtilmesi, 2- Bozma kararı öncesi hükmedilen 6 ay hapis cezasına ilişkin ilk hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sonuç ceza miktarının sanık lehine kazanılmış hak teşkil edeceği gözetilip, 1412 saylı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle infazın 6 ay hapis cezası üzerinden yapılacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, sonuç cezanın 1412 sayılı CMUK"un 326/son. maddesi gereğince 6 ay hapis cezası olarak tayin edilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 4. bendinde yer alan “50/1-a” ibaresinin hükümden çıkartılması, hükmün 5 nolu bendinin tamamen hükümden çıkartılarak yerine “bozma kararı öncesi hükmedilen 6 ay hapis cezasına ilişkin ilk hükmün sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle sonuç ceza miktarı sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiğinden, 1412 saylı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca infazın 6 ay hapis cezası üzerinden yapılmasına” şeklinde değiştirilmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.